English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You said no

You said no tradutor Turco

4,809 parallel translation
I asked you to move in with me and you said no.
Senden bana taşınmanı istedim ve hayır dedin.
I thought you said no mushy shit.
- Aşırı duygusallık yok demiştin.
I asked you to save me... And you said no.
Beni kurtarmanı istemiştim ve sen hayır dedin.
You said no?
Hayir mi dedin?
When you said no press, I almost believed you.
Basın olmayacak dediğinde sana az daha inanıyordum.
- You used no powders and you said no words.
- Barut kullanmadın ve bir kelime bile söylemedin.
No. You said, "hey," like, very seductively.
Hayır, öyle bir "Selam" dedin ki, çok baştan çıkarıcıydı.
You said, "no dinner." If I'd known sandwiches were off the table,
Akşam yemeği yok demiştin.
Do you know how easy it would've been for me to say no when you came to me and said, "Vee, get me out of this group home"?
Senin bana gelip "Vee, n'olur beni bu grup evinden kurtar." dediğinde sana hayır demenin ne kadar kolay olduğunu biliyor musun?
No, I said "what" are you doing.
Hayır, "Ne" yapıyorsun dedim.
You know, my best friend said, "No, I'm not going."
Anla yani, en iyi arkadaşım dedi ki,... hayır ben ayrılmıyorum.
It was funny, you know, he'd just sold his start-up so we all presumed he was the richest person around but he said, " Oh no, I'll take this tiny little shoebox-sized room.
Şimdi düşününce biraz komik. Çünkü şirketini satmıştı ve aramızdaki en zenginin o olduğunu varsayıyorduk. Ama
You said after this case that you were finished, no longer willing to work with Reddington.
Bu davadan sonra burada işinin bittiğini söyledin. Reddington ile artık çalışmayacaktın.
You could have just said no.
Sadece hayır diyebilirdin.
No, you said "horrible".
- Hayır, korkunç dedin.
You would've said no.
Hayır derdin.
You said three weeks was his first major check-up. No.
İlk tam kontrolü 3. hafta yapacağız dediniz.
Yeah, you said that it's no different than being a cleaning lady or a gardener.
Bunu bahçıvanlıktan veya temizlikçilikten hiçbir farkı olmadığını söylemiştin.
He-he-he said no and you just let him?
O hayır dedi ve sen de bir şey söylemedin mi?
Like I said, I know you have no reason to help me, but Klaus said a long time ago, you were cheated out of life, and if I can't help him, if you can't help him, neither will he.
Söylediğim gibi bana yardım etmek için bir sebebin yok ama Klaus uzun zaman önce ölümü yenip tekrar dünyaya döndüğünü söylemişti. Eğer sen ya da ben amcama yardım edemezsek, o da edemez.
You said the bombing was gonna be minor, no casualties.
Bombalamanın ufak çaplı olacağını ve ölü olmayacağını söylemiştin.
'No, thank you,'I said.
- Ben de'Hayır, teşekkürler'demiştim.
No one ever said we were gonna win, - but it doesn't mean you stop fighting.
- Kimse kazanacağımızı söylemedi ama bu savaşı bırakacağımız anlamına gelmez.
No, I think that you said... you said something to me.
- Hayır sen bana birşey söyledin sandım.
You know, no one said it was gonna be easy working with Hank Voight.
Hank Voight ile çalışmanın bu kadar kolay olacağını kimse söylemedi.
No, you heard what he said.
Hayır, duymadım ne dedi.
It's not true what you said... That no one would miss you.
Kimsenin seni özlemeyeceğini söylerken yanılıyordun.
Not that I know of, no. But it's true what you said.
Bildiğim kadarıyla hayır ama dediğiniz gayet doğru.
- First of all, it's not wrong, because as you just said, there's no such thing as magic.
O da neydi öyle? Emin değilim.
- What? - You had said that I had no idea what you were capable of, and that you had done things that would make me shudder.
- Ne yapabileceğin konusunda hiçbir fikrimin olmadığını ve beni ürpertecek şeyler yaptığını söylemiştin.
Yeah, as soon as David said "no," that was it for you.
Evet. David hayır dediğinde iş bitmiş oluyordu zaten.
No, what I want is to go back to the part where you said you were a Trag.
Hayır, istediğim şey senin önceden Trag olduğunu söylediğin kısmına dönmek.
You could have said no if you were still hung up on Emma.
Hâlâ Emma'yı sevseydin hayır diyebilirdin.
I tried not to kill you, but here you are, and Shumway said no witnesses.
Seni öldürmemeye çalıştım ama karşımdasın... -... ama Shumway şahit olmasın, dedi.
No, that's not what you said.
Hayır, onu demek istemedin.
You could've said no.
- Hayır diyebilirdin.
Now, you are under no circumstances to order any movie on demand, adult or otherwise. Yes. Okay, has anything that I've just said confused you?
Hiçbir şart altında yetişkin filmi ya da başka bir şey kiralamayacaksın.
You never should've said no to my man, Gavin Belson.
Adamım Gavin Belson'a asla hayır dememeliydin.
No, you said that we would develop my photos today.
Hayır, fotoğraflarımı bugün tab edebileceğimizi söylemiştin bana.
- You said it was hearsay. - No, the statement was hearsay, not the ensuing encounter.
- Hayır, ifade söylentiydi, sonraki karşılaşma değil.
Montse said you had no phone. Exactly.
- Montse telefonunuzun olmadığını söyledi.
No, he said no, but I know you will be.
Hayır, o söylemedi. Ama ben anladım.
I said no to his proposal out of deference to you, and the promise that you would handle the problems in your network...
Sana olan hürmetimden dolayı ve senin bağlantılarını kendin halledeceğini düşünüp teklifini reddettim.
You said "no" to me years ago when I offered you a job.
Size yıllar önce iş teklifi yaptığımda bana hayır demiştiniz.
But you know what? When you asked me to try on a dress and I said yes, I had no idea it was gonna be this kind of a dress.
Bana elbiseyi dener misin diye sorduğunuzda size evet dedim ama bu tarz bir elbise olduğu aklımın ucundan geçmemişti.
And that's why I said no when you asked about the venue. I'm so sorry.
Bu yüzden mekan konusunda sana hayır dedim.
'Cause he said he spoke to you and you were the one who talked him out of writing the check to cover my move. No, he didn't mention that you were moving to Oregon.
Oregon'a taşındığından bahsetmemişti.
I have no idea what I just said, but I know you do.
Ne konuştuğum hakkında en ufak bir fikrim yok. Ama senin anladığını biliyorum.
Your father said you were very talented, but I had no idea.
Baban çok olduğunu söyledi yetenekli, ama hiç bir fikrim yoktu.
We know that you were already approached by Sweetums and you said "No," but is there any way you would reconsider?
Sweetums'ın sana ulaştığını ve senin kabul etmediğini biliyoruz ama tekrar düşünme şansın var mı?
Oh, no, I just said that you have some pictures of you on your phone that you didn't want anyone to see.
Sadece telefonunda kimsenin görmesini istemediğin fotoğrafların olduğunu söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]