English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Get back there

Get back there tradutor Turco

3,415 parallel translation
♪ Cause I'm just not sure ♪ ♪ How to get back there ♪
# Çünkü pek emin değilim Nasıl gidiyorduk oraya? #
Hey! You get back there!
Oraya geri dönüyorsun!
You'll get back there again.
Eski formuna tekrar kavuşacaksın.
Get back there!
Geri çekil!
You're back there in the future, I mean, you get back there again.
Oraya gelecekten gitmiştin, Demeye çalıştığım, oraya tekrar gittin.
Get back in there, tear.
Geri gir gözüme, gözyaşı.
Tyler, get back out there with the rest of the team.
- Tyler, takım arkadaşlarının yanına git. Tamam.
Okay. Get back in there, step up to the plate, hit the ball.
- Yerine git, plakaya çık ve topa vur.
But I got to get back out there at some point.
ama bir noktadan geri dönmeliyim.
I should get back out there.
- Geri dönmeliyim. - Tamam.
I'm gonna grab a tray, you run around back, make sure you get there in time, before my hand stamp dries.
Zamanında geldiğine emin ol damga kurumadan.
Come on, man, get back in there.
Hadi, gel.
Because you think there's a chance that you and Drew are going to get back together again?
- Drew ile tekrar bir araya gelebilme ihtimaliniz olduğundan mı?
There's only one thing I'm concerned about right now, and I'm gonna do whatever I have to to get her back.
Şu anda beni ilgilendiren tek bir şey var, ve onu geri almak için ne gerekiyorsa yapacağım.
- If you get in trouble, there's no shame in turning back.
Başın belaya girerse, geri dönmekte utanılacak bir şey yok.
There's ways to get back home, Morty.
Eve geri dönmek için başka yollar var, Morty.
Look, I have to get back to the office, but I really think you should be there.
Benim ofise geri dönmem gerek ama bence sen burada olsan iyi olur.
Listen, if you could get his money back, he could pay the fine and get out of there.
Bak, eğer parasını geri alabilirsen, cezayı ödeyebilir ve oradan çıkabilir.
Total joy, but I've gotta get back because there's something very important that I have to do. So, lovely to see you, Charlotte.
Çok keyifli ama şimdi... dönmem gerek... çünkü yapmam gereken çok önemli bir şey var.
You were right. I didn't want to face that my career was over, so when those dancers approached me and asked me to join them, I thought, "maybe this'll get me back out there."
Kariyerimin bittiği gerçeğiyle yüzleşmek istemedim ve o dansçılar bana gelip, onlara katılmamı istediğinde kendi kendime "belki tekrar sahneye çıkmamı sağlar" dedim.
I should probably get back out there.
Dönsem iyi olacak.
We can get back out there like the lads.
Delikanlılık günlerimize geri dönelim istersen.
Bjorn, get more logs back there.
Bjorn, buraya daha fazla odun getir.
Get back in there.
Girin içeri. - Hayır, hayır.
'Cause I told you that I'm not ready to get back out there.
Çünkü sana oralara dönmeye hazır olmadığımı söylemiştim.
You're going to drive them off over there and then around the back, but you gotta leave a little corridor between the fountain and right there so people can get through. You got it.
Sen insanları oradan buraya doğru süreceksin sonra arka taraftan bu yana doğru, ancak, burası ile çeşme arasında bir koridor bırakmalısın ki insanlar rahatça geçebilsin, anladın sanırım.
If I don't get Jurgen's thugs off my back, there might not be a moment of triumph.
Jurgen'in peşimdeki haydutlarını haklayamazsam yaşanacak bir zafer anı olmayabilir.
Oh, when you get it up there, you have to lie it on its back.
Yukarı çıkardığınızda, arka tarafına doğru yatırmanız gerekiyor.
I laddered my tights on the way there, then I had to run back and get changed and... then I got killed by a vampire.
Oraya giderken çorabım kaçtı,... geri dönüp değiştirmek zorunda kaldım ve sonra bir vampir tarafından öldürüldüm.
I need you to get back in there and find out what they're planning.
- Oraya geri dönmen ve ne planlıyorlar öğrenmen gerek.
Get back over there, man.
Oraya geri dön, adamım.
Fucking get down there! Come back!
Durdur sunu, getir buraya.
Now get back out there and earn it.
Git de biraz daha para kazan.
So they would always go over there and come back with cases of Budweiser and then sit around and get hammered all the rest of the night.
Hep oraya giderlerdi ve.. .. kasalar dolusu Budweiser ile.. .. geri dönerlerdi, sonra da..
I can get back in there.
- Yo, yo, yo.
I think you better get him back there, Nick.
Onu buraya getirsen iyi olur Nick.
Johnny, be useful and get me a Frosty from the cooler back there.
Johnny, bir işe yara ve arkadaki buzdolabından soğuk olanlardan ver.
... with water leaking in, and oh, yeah, there's a giant flesh-eating fish in the water that will not let us get back to shore...
... su içeri doluyor ve evet suda dev bir et yiyen balık var ve bir şeyle dikkatini dağıtmadığımız sürece...
Now... you get back out there, and you return only should you have something of value to report.
Şimdi oraya geri dönün ve sadece kayda değer bir şey bulursanız buraya geri dönün.
Get back in there!
- Gir oraya!
You will get back there.
Olacaktır.
I would bet the Russians would go to considerable lengths to get him back there so they can look him in the eye before they blow his brains out.
Bence Ruslar, beynini uçurmadan önce gözlerine bakabilmek için uzun yolları göze alırlar.
Get back up there.
Geri yukarı çık.
I had to explore and there or perhaps on the other side get my life back.
Belki de o dünyada hayatımı geri kazanabilecektim.
Shut up and get back under there! Let these ladies alone.
Çeneni kapatıp deliğine gir ve bu bayanları rahat bırak.
Just get there before the pilot leaves. Have one of the guys radio back.
Pilot ayrılamadan oraya git ve telsizle bize kaç kişi alabileceğinizi bildir.
Get back in there.
Oraya geri dön.
'Cause there's a really hot guy I want to get back to.
Çünkü orada yanına dönmek istediğim çok yakışık bir çocuk var.
Are you sure there's no way you could get back with George?
George'la barışma ihtimaliniz yok mu?
No, I just came to take my suitcase I have to get back Look, it's over there
hayır, bavulumu almak için geldim sadece geri dönmem lazım bak, orda yağmur durana kadar bekle pek duracak gibi değil
Maybe there's a way I can get it back.
Belki tekrar alabilmemin bir yolu vardır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]