Get downstairs tradutor Turco
620 parallel translation
You get downstairs where you belong and don't let me find... you up here again.
Aşağıya, ait olduğun yere in, bir daha da seni burada görmeyeyim!
You get downstairs.
Siz aşağı inin.
There, get downstairs, little bag of bones.
Gir şuraya. Aşağı in, seni küçük kemik torbası.
Get downstairs.
Aşağı in.
I've got to get downstairs.
Aşağı inmeliyim.
You, get downstairs fast.
Hemen aşağı in.
Get downstairs.
Aşağıya in.
Get downstairs with Joe and follow her.
Joe'yla aşağı inip onu takip edin.
I gotta get downstairs... before Conchita cools off.
Conchita bana ilgisini kaybetmeden aşağıya gitmeliyim.
Right, you two get downstairs and bring that boy up here. The rest of you, keep searching the house.
Siz ikiniz aşağı inin ve çocuğu buraya getirin.
- Get downstairs.
- Merdivenlere!
Now let's get this piano downstairs.
Hadi piyanoyu tekrar aşağı indirelim.
Get a taxi and I'll meet you downstairs.
Bir taksi çağır, seni aşağıda bekliyorum. Peki.
You three go over there and get everyone downstairs.
Siz üçünüz, oraya gidin ve herkesi dışarı çıkarın.
I'll wait downstairs and sort of get a fresh impression.
Aşağıda bekleyip kendimi ikinci bir izlenime hazırlayacağım.
Well, it's one way to get her downstairs.
Onu aşağıya götürmenin bir yolu.
He can't get by the downstairs desk.
Buradan çıkamaz.
Get back downstairs.
Aşağı gidebilirsin.
Downstairs in the courtyard I suggested that we each get packed and I'd come over when I was through.
Eve döndüğümüzde, aşağıda avludayken eşyalarımızı toplamayı önerdim ve ben toparlandığımda onun evine gidecektim.
Get dressed. We'll have a beer downstairs.
- Giyin de aşağıda bir bira içelim.
Is it all right if we go downstairs to the kitchen and get some lunch?
Aşağı, mutfağa inip bir şeyler atıştırmamızın sakıncası var mı?
Why don't you wash up and I'll go downstairs and get some pizza and stuff and then we can talk and think about a place for you to stay.
Neden yıkanmıyorsun, ben de aşağı inip, pizza falan alayım. Sonra da konuşabilir ve sana kalacak yer düşünebiliriz.
I'm going downstairs to get a pencil.
Ben aşağıya bir kalem almaya gidiyorum.
I'm sorry to bother you, but I couldn't get the downstairs door open.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama giriş kapısını açamadım.
I couldn't get the downstairs door open.
Bu yüzden giriş kapısını açamadım.
I couldn't get the downstairs door open.
Giriş kapısını açamadım.
I'm going downstairs to get some warm milk.
Biraz ılık süt almak için aşağıya gideceğim.
Uh, I was just going downstairs... to get some warm milk.
Aşağıya gitmek üzereydim biraz ılık süt almak üzere.
Antonio, Franz, please take the cats downstairs feed them and get their baskets ready
Lütfen, kedileri alıp aşağı götürün, yemek verip kafeslerini hazırlayın!
Let me tell you something, it ain't gonna be but a half an hour before that sheriff comes over here. So you get yourself dressed up real pretty, and you come on downstairs and get your breakfast.
Bak ne diyeceğim Şerifin buraya gelmesi en fazla yarım saat sürer İyice süslen püslen, cici elbiseni giy sonra aşağı inip kahvaltını yap.
Yeah, well, I gotta go downstairs and get to work.
Neyse, ben artık aşağı inip çalışmaya koyulayım.
Well, I guess I'd better get back downstairs.
Aşağı insem iyi olacak herhalde.
Bar was so crowded downstairs. took me a long time to get a drink.
Bar çok kalabalıktı, bir içki almam uzun sürdü.
Karl and I will get a bite downstairs.
Biz de aşağıda bir şeyler atıştıralım.
We better get her downstairs.
Onu aşağıya indirsek iyi olur.
Get some light downstairs.
Aşağı ışık götür.
Those people downstairs would get angry because of this.
Aşağıdaki insanlar buna çok kızabilir.
- I'll wait until you call... and I'll meet you when you come to buy the living room drapes at Bloomingdale's. Yeah, and then we'll have lunch downstairs... and we'll come up here till it's time to get dressed... and go out and buy lamb chops for his dinner.
Evet, sonra aşağıda yemek yiyeceğiz ve giyinme zamanı gelene kadar yukarı çıkmış olacağız ve akşam yemeği için kuzu pirzolası almak için dışarı çıkacağız.
Boon, go downstairs and get a glass of cold milk.
Boon, aşağıdan bir bardak soğuk süt getirir misin?
I have to get this furniture moved downstairs... And I need a man.
Bu mobilyaları aşağı indirmeliyim, ve bir erkek gerekli.
Listen why don't you go downstairs... You have such a nice mouth. ... and get those tapes?
Dinle neden aşağıya gidip çok hoş bir ağzın var...
If I sit downstairs, I can hear them screaming... screaming and crying, and then I get all nervous.
Aşağı katta oturursam, onların çığlıklarını duyabiliyorum... Çığlıklarını ve ağlamalarını, ve sinirlerim bozuluyor.
- Go downstairs and get'em.
- Aşağı in ve onları getir.
Let's get our asses downstairs.
Kıçımızı kaldırıp aşağı inelim.
WE'LL JUST GO DOWNSTAIRS, WE'LL GET IN THE TAXI
- Aşağı ineceğiz, taksiye bineceğiz...
Get the men downstairs to drive you.
Aşağıdaki adamlara söyle, seni götürsünler.
I'm gonna go downstairs and get something.
Aşağı gidiyorum, birşeyler getireyim.
Don't get so upset. The car is waiting downstairs.
Çok gerginim.
I'll get it downstairs.
Aşağıda konuşacağım.
Michael, get her downstairs.
Onu aşağıya götür Michael.
Well, it makes me three times as sick... if I get stuck with those 10 cases we got piled up downstairs.
Ne var, beni de üç kez hasta etti. Bunlara takılıp kalsaydım şimdiye kepenk kapatmıştık.