Have a wonderful day tradutor Turco
89 parallel translation
Have a wonderful day.
İyi günler.
And have a wonderful day.
Hepinize iyi günler dileriz.
Have a wonderful day.
Muhteşem bir gün diliyorum.
Have a wonderful day, Rory.
İyi günler, Rory.
You have a wonderful day, now, okay?
Sen harika bir gün var, şimdi, tamam mı?
We're gonna have a wonderful day and Leo, nobody deserves this more.
Müthiş bir gün geçireceğiz. Leo, bunu en çok hak eden kişi sensin.
Have a wonderful day.
İyi günler!
Good morning, staff and students, we're going to have a wonderful day here at WCHS.
GÜnaydın, öğrenciler ve öğretmenler, WCHS'de iyi günler dileriz.
Have a wonderful day.
Hadi bakalım, iyi günler.
I think we're gonna have a wonderful day at the Capitol.
Bence başkentte harika bir gün geçireceğiz.
I want you to have a wonderful day.
Çok güzel bir gün geçirmeni dilerim.
You have a wonderful day.
İyi günler.
Now, you all have a wonderful day now.
Pekala, herkese harika bir gün diliyorum.
You all have a wonderful day now.
"Herkese harika bir gün dilerim."
I hope you have a wonderful day.
Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.
- Have a wonderful day.
- İyi günler.
Have a wonderful day.
Harika bir gün dilerim.
Have a wonderful day, okay?
İyi bir gün geçir, olur mu?
Well, have a wonderful day at school.
Okulda harika bir gün geçirirsin umarım.
- Please have a wonderful day.
İyi günler.
Have a wonderful day... Agent Frisbee.
İyi günler Ajan Frisbee.
Have a wonderful day.
İyi günler dilerim.
Have a wonderful day.
Sana iyi günler.
The last thing I said to him was, "Have a wonderful day."
Ona son söylediğim şey "sana iyi günler" oldu.
Have a wonderful day.
İyi günler dilerim. Teşekkürler, Papaz efendi.
Have a wonderful day.
Harika bir gündü.
Have a wonderful day now... and that's an order.
İyi bir gün geçir bugün ki bu da emirdir.
You're gonna have a wonderful day today.
Şahane bir gün geçireceksin.
Have a wonderful day.
İyi günler..
- Let me say... - "Have a wonderful day."
- Beni dinle de - - "Günüm harika geçti."
Have a wonderful day, and thank you for flying with us.
İyi günler diler, bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Have a wonderful day with that healthy mind of yours!
Böylesi sağlıklı bir zihinle mükemmel günler geçirmenizi dilerim!
Anyway, you have a wonderful day.
Her neyse, sana iyi günler.
Have a wonderful day, okay?
İyi günler.
Have a wonderful day.
- Hadi iyi günler.
And you have a wonderful day, okay?
Harika bir gün geçir, olur mu?
Have a wonderful, happy day.
İyi ve mutlu bir gün geçir.
Even if I have to dig ditches for the rest of my life, I'll be a ditch digger who once had a wonderful day!
Çünkü, artık çukur kazmak zorunda kalsam da, harika bir gün geçirmiş bir kazıcı olurum.
I have had a wonderful day.
Çok harika bir gün geçiriyorum.
... and he ´ d also have to have a wonderful sense of humor, because I would want to be with him all the time, all day and all night long - to cook for him and to clean for him, to listen to him and to learn from him.
... ve tabi ki harika bir espri anlayışı olmalı, çünkü hep onunla olmak isteyeceğim, gece ve gündüz - onun için yemek pişirmek ve onun için temizlik yapmak, onu dinlemek ve ondan bir şeyler öğrenmek istiyorum.
Isn't it wonderful to have a little adventure every day?
Her gün yeni bir macera yaşamak güzel değil mi?
I've had a wonderful day, and I have you to thank.
Çok güzel bir gün geçirdim. Bunun için sana teşekkür etmeliyim.
- Have a very wonderful day.
- Güzel. - Çok harika bir gün geçir.
I just hope one day I too have a daughter who's as smart and wonderful as Hayley.
Umarım benim de bir gün Hayley kadar güzel ve akıllı bir kızım olur.
Now, I have a wonderful doctor back home who knows me inside and out, and in a day and a half, when you let me out of this bed,
Evde, içimi dışımı bilen harika bir doktorum var. Bir-iki güne yataktan çıkmama izin verdiğinde Teksas'a uçacağım.
Please have a most wonderful day.
Harika bir gün geçirmen dileğiyle.
I hope you and your beard have a wonderful rest of the day.
Umarım sen ve püskülün günün geri kalanını güzel geçirirsiniz.
So, get out of here. - And have a wonderful first day. - Bye, bye.
Hadi çık dışarı ve harika bir ilk gün geçir.
It must be so wonderful for you to be able to lounge around all day and not have to worry about silly little things like getting a job.
- Oh, Sarah, etrafta tüm gün boş boş dolanıp, iş aramak gibi önemsiz şeylerle uğraşmadan vaktini geçirmek inan sana çok yakışıyor.
Pierre Thomas... who's one of my personal idols... also happens to be on my team and also happens to have had a wonderful day today on the field.
Kişisel idollerimden birisi olan ve aynı zamanda kendi takımımında olan ve hatta bugün sahada harikalar yaratan Pierre Thomas.
When you're at the Ripley's Believe It Or Not Museum, if they have an exhibit about a mother who threw away a chance to spend the day with the world's most wonderful son, believe it, because it's true.
Sen Ripley'in İster İnan, İster İnanma Müzesi'ndeyken dünyanın en harika oğluyla bir gün geçirme fırsatını tepen anne ile ilgili bir sergi olursa kesinlikle inan, çünkü gerçekten oldu.
have a good day 670
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530
have a nice day 823
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530