Have i ever tradutor Turco
8,026 parallel translation
Have I ever been here before?
Buraya daha önce gelmiş miydim acaba?
- When have I ever... touché!
Ne zaman böyle bir şey...!
It says Erzurum, but have I ever been there?
Erzurum diyor ama hiç Erzurum'a gittim mi? Gitmedim. Öyle bir şey.
Have I... have I ever told you that you're my favorite?
Sana hiç söylemiş miydim en sevdiğim olduğunu?
- All I have ever wanted is to believe that the dome is here for a reason.
- Tek istediğim Kubbe'nin bir sebepten dolayı geldiğine inanmamızdı ama gerçeği görmezden gelmeye devam edemem.
Mr. Ramon here is one of the finest mechanical engineers I have ever seen.
Bay Ramon şimdiye kadar gördüğüm en iyi makine mühendislerinden birisi.
If I ever see you in this palace again, I'll have you executed as a thief.
Şayet bir daha sizi bu sarayda görürsem hırsızlıktan idamınızı sağlarım.
I'm saying it's the only way you'll ever have a chance to be together, to make it work someday.
Günün birinde beraber olabilmek için tek şansınızın bu olduğunu söylüyorum.
I have to accept that he's different now and our relationship won't ever be what it was.
Artık farklı olduğunu ve ilişkimizin olduğundan olduğundan öteye gitmeyeceğini kabullenmek zorundayım.
You know, this city is unlike anything I have ever seen before.
Ben hayatımda bu şehir gibi bir şey görmedim.
I believe it's safe to say I have no friends left at the SSR, not that I ever had any.
SSR'da arkadaşım kalmadığını söyleyebilirim, var mıydı onu da bilmiyorum gerçi.
You are the most handsomest man that I have ever seen.
Sen gördüğüm en yakışıklı erkeksin.
You're the most handsomest man that I have ever seen.
Sen dünyanın en yakışıklı erkeğisin.
Claire has been doing a lot of events, that is true, as she has in every campaign that I have ever run.
Claire bir çok etkinliğe katıldı, bu doğru, daha önceki bütün kampanyalarımda olduğu gibi.
This is the funniest video I have ever made!
Gülmekten yarıldım!
I have to go. But did you ever stop to think why your connection to him is growing stronger by the minute?
Bağlantınızın giderek neden daha çok güçlendiğini düşündün mü hiç?
- Iris, please! Listen to me, ever since the night that you told me how you felt, I have not been able to stop thinking about you.
Bana hislerini söylediğin o geceden beri seni bir türlü aklımdan çıkartamıyorum.
The only other time I have ever felt anything like that was when you were in a coma after the accident.
Aynı şey daha önce başıma sadece kazadan sonra komaya girdiğinde gelmişti.
I promise, I promise we will go home, OK, and when we do, we will have the fattest, happiest babies you've ever seen.
Sana söz veriyorum. Söz veriyorum eve gideceğiz, tamam mı ve döndüğümüzde, şu ana kadar gördüğün en hızlı, en mutlu bebekleri doğuracaksın.
I mean, I called off my wedding a month ago, and I have been a mess ever since.
Bir ay önce düğünümü iptal ettim ve o zamandan beri burnum boktan kurtulmadı.
I have everything and everyone that I could ever need right here.
- İhtiyacım yok. İhtiyaç duyduğum her şey ve herkes burada şu an.
Have you ever been approached to spy on the Central Intelligence Agency?
CIA'i izlemeniz istendi mi?
- Wait, I have the greatest idea ever!
- Bekle, güzel bir fikrim var.
The most horrible, horrible thing that I have ever seen.
Gördüğüm en ama en korkunç şeydi.
- I am more lucid and in control as I have ever been.
Aklım daha önce hiç olmadığı kadar başımda.
Aafrin, name me one time I have ever lied to you?
- Aafrin sana hiç yalan söyledim mi?
If I never found out about Charles, would you have ever told me the truth?
Charles'tan haberim olmasa gerçeği söyleyecek miydin?
I have never met anyone like you, ever. Take that literally.
Hayatımda senin gibi biriyle karşılaşmadım.
Have you ever seen james do anything illegal with your own eyes?
James'i hiç yasadışı bir şey yaparken bizzat gördün mü?
Even if i have to do it by myself, I'll do a better job than you ever did.
Eğer kendi başıma yapmak zorunda kalsam da senin yaptığından daha iyi bir iş çıkarırım.
Oh, you've got that immortal charm going for you, I know, but none of them have ever gone anywhere, Henry.
Ölümsüz caziben de senin yanında. Ama bunların hiçbiri bir yere gitmiş değil Henry.
This is the only job that I have ever had.
Sahip olduğum tek şey bu iş.
You realize I have no intention of ever putting you on the stand?
Seni kürsüye çıkarmak gibi bir niyetim olmadığının farkında mısın?
Living with you, the both of you, is more than I could have ever asked for.
Sizinle birlikte yaşamak benim için dünyadaki her şeyden daha güzeldi.
It is the most amazing place I have ever seen.
- Gördüğüm en harika yerdi.
I believe that is the ugliest creature I have ever seen!
Eminim bu gördüğüm en çirkin yaratıktır!
I don't think I ever have.
Hiç kullanacağımı düşünmemiştim.
And ever since you told me about 355, I have been working on securing a new protocol for communications.
Yaklaşık olarak bana 355'ten bahsettiğiniden beri iletişimler için yeni bir protokol güvenliğini üzerinde çalışıyorum.
It might have been the most beautiful thing... I had ever seen.
Hayatımda gördüğüm belki de en güzel şeydi.
You know, I don't think I would have ever found him... um... if you hadn't let me come home, stay here for awhile.
Biliyorsun, onu asla bulamayacağımı düşünüyordum. Eğer eve gelmeme izin vermemiş olsaydın, burada bir süre daha kalsaydım.
- No? - That's the hottest chick I have ever seen.
Bu benim şimdiye kadar gördüğüm en seksi piliç.
Ever since I was stripped down, bare naked, I have been.
Soyundurulup, çırıl çıplak bırakıldığımdan beri, iyi geçiniyorum.
I have to give April the best orgasm she's ever had in her life or at least better than Stosh can.
April'a hayatında yaşadığı en iyi orgazmı yaşatmalıyım ya da en azından Stosh'tan daha iyisini.
I may have lost my home, the protection of a husband, and what little standing I had in this town, but if there's anything left of me that you want, you will have to take it because I'll give you nothing of me, ever.
Evimi, kocamın korumasını ve bu kasabada olan ne varsa kaybetmiş olabilirim ama istediğiniz benden geri kalanlarsa zorla almak zorunda kalacaksınız çünkü sahip olduğum hiçbir şeyi asla size vermeyeceğim.
I know now that it's all I will ever have from you, but I'll treasure the memory all the same for as long as I live.
Artık biliyorum ki bu senden alacağım tek şey olacak ama yaşadığım süre hafızamda kalacak en değerli şey olacak.
- You can, and I'll tell you if I ever have it.
- Söyleyebilirsin ve ben de olursam sana söylerim.
Which, by the way, if I ever have a band, will be the name of said band Well, when Sebastian figures out where they came from, it could help you determine where the victims we ding.
Ki bu arada eğer bir müzik grubum olsaydı bu müzik grubunun adı yani Sebastian nereden geldiklerini bulduğunda kurbanların nerede dalış yaptığını belirleyebilme imkanınız olabilir.
No I don't. I don't have to believe anything anyone says ever again.
Bundan sonra kimsenin sözüne inanmak zorunda değilim.
More than I could ever have imagined.
Tahmin edebileceğimden çok daha fazlası.
- man I have ever known. - Beats angry.
- Sinirliden iyidir.
Ever since I was a little girl, I was like, " I'm gonna have a baby in my teens.
Küçük bir kız olduğumdan beri diyordum ki " Yirmime gelmeden bebek sahibi olacağım.
have i ever lied to you 23
have i ever let you down 27
have it your way 210
have it 105
have it your own way 27
have i 349
have i offended you 21
have i done something wrong 49
have i made myself clear 36
have i taught you nothing 19
have i ever let you down 27
have it your way 210
have it 105
have it your own way 27
have i 349
have i offended you 21
have i done something wrong 49
have i made myself clear 36
have i taught you nothing 19
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482