English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Have you seen it

Have you seen it tradutor Turco

1,353 parallel translation
Have you seen it before?
Bunu daha önce gördünüz mü?
Have you seen it?
onu gördün mü?
Have you seen it?
Görmüş müydün?
Have you seen it?
Sen izledin mi?
Have you seen it?
- Siz hiç gördünüz mü?
Have you seen it before? No.
Owen'a ait olabilir.
Have you seen it, Ben?
- Sen de gördün mü, Ben?
Where have you seen it before? Mrs Mohan's cottage.
Bayan Mohan'ın evinde gördüm.
Have you seen it?
Seyrettin mi?
- Have you seen it? - Yeah, they had it.
- Böyle bir çanta gördün mü?
We conduct fights, "How the dragon gets out." Have you seen it? Watch it sometime.
Kavgaları şöyle yürütürüz'ejderha dışarı nasıl çıkarsa.'
Have you seen it? I stared at it all afternoon.
Öğlen tekneye baktım.
The shoehorn - have you seen it?
Keratayı gördün mü?
But have you seen it?
Peki onu hiç gördün mü?
Have you seen it?
Onu gördün mü? "
See this card, have you seen it!
Şuna bak. Baktın mı?
Have you seen it?
İzlemiş miydin?
A watch. Have you seen it?
Şu arka odada bir saat vardı, onu gördün mü?
Hey. Have you seen it yet?
Hey sen henüz gördünüz mü
Have you seen it?
Gördünüz mü?
Have you seen it anywhere?
Sen bir yerlerde gördün mü?
What is it about him you have never seen in me?
Bende olmayan ne buluyorsun onda?
Have you ever seen it, Aragorn?
Orayı Hiç Gördünmü, Aragorn?
" It is strange to think I have not seen you in a month.
" Düşününce garip geliyor seni bir aydır görmemiş olmam.
But what I have seen and the truth that I know... It's my duty to inform you.
Ama gördüklerimi anlatmak... benim görevim.
Have you seen it? - No... Then come with me...
- hayır... o halde benimle gel... göstereyim gazeteleri okumam.
" It is strange to think I have not seen you in a month.
" İlginç bir düşünce seni bir aydır görmedim.
You should have seen it.
Görmeliydin.
I have a picture. It's about from a decade ago, but have you seen him around?
10 yıl önceden kalan bir fotorafı var, hiç buralarda gördünüz mü?
- If it makes you guys feel any better you should have seen my aunt's face when I took this job.
- Daha iyi hissedin diye söylüyorum bu işi aldığımda teyzemin suratını görmeliydiniz.
I've never seen a hemorrhoid so infected. It could have killed you.
Bu kadap iltihaplı bir hemoroid görmemiştim.
You have Kersh's ear and you've seen it now.
Kersh seni dinliyor.
You should have seen it.
Bunu görmeliydin.
If you'd stuck with it a little longer... you'd have seen results.
Biraz daha sabretseydin sonuç almaya başlayacaktın.
As you have seen the secret Ya-Ya documents and heard secret Ya-Ya secrets it is now time for you to give yourself to nature and heed the Ya-Ya call.
Ya-Ya dökümanlarının gizlerini görmüş olduğun için ve Ya-Ya sırlarını duyduğun için şu an kendini doğaya vermenin zamanı geldi Ya-Ya çağrısına kulak ver.
You haven't seen any of it, have ya?
Daha hepsini görmedin?
- Have you seen my nail? - It's a sparkly blue nail.
- Neil'i gördün mü?
I have yet so often seen how you do it.
Henüz sık sık bunu nasıl gördük.
I take it you have not seen the evening edition.
- Yine de bana huysuzluk ediyorsunuz.
Have you seen him too? That's him, isn't it?
Siz de gördünüz mü onu?
I thought you'd have seen it.
Senin gördüğünü sandım.
The only time I've seen it that red is when you have- -
Senin yüzün bir tek şey yapınca böyle kızarır...
- It's me. Have you seen Dinah?
- Benim, Dinah'yı gördün mü?
Think about it – have you ever seen a wrinkled cow?
Hiç kırışık bir inek gördün mü? Hayır, bir kez bile görmedin.
TO DISCUSS YOUR SPECIAL DAY. YOU SHOULD HAVE SEEN IT,
Onu görmeliydin.
Have you ever seen anything like it?
Böyle bir şey gördün mü hiç?
You should have seen it.
Clark, bunu görmeliydin.
You think you're safe because you have the state behind you, but the state can disappear... like that. I've seen it.
Arkanı devlete dayayarak güvende olduğunu sanıyorsun, ama devlet çökebilir, biliyorum, başımdan geçmişti.
It is odd, I have the impression to have already seen you before.
Tuhaf. Seni daha önce bir yerde görmüş gibiyim.
Now you mention it, I have seen something like it somewhere before. Yes.
Şimdi sen söyleyince benzer bir şey görmüştüm...
Bring down the camera. Have you seen that it's snowing?
- Merhaba, gördünüz mü kar yağıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]