He came in tradutor Turco
3,396 parallel translation
The first horse came in at 5-1, it went on Dameon in the two-twenty and he came in at 10-1.
İlk at 5-1'de gelmiş, hemen arkasına Dameon 2 : 20'yle ve o da 10-1'da gelmiş.
It's just because he's blind that he came in first.
Kör olduğu için ilk o geçecek.
It's just because he's blind that he came in first.
Kör olduğu için ilk o çıkmalı
He came in a- - still not great.
Buraya girdiğinde... Yine olmadı.
And then he came in, handcuffed and a lot of policemen with, with him.
Sonra içeri kelepçeli olarak geldi. Yanında birçok polis vardı.
I think he came in one ear, straight out the other.
Bir kulaktan girip diğerinden çıkmış.
They patched him up in the E.R., but he came in with preexisting pneumonia.
Adamı acile yatırdılar ama adamda halihazırda pnömoni var.
And it's really good he came in because, whew!
- Harikaydı. Geldiği de iyi oldu çünkü...
Did he say why he came in?
Niye geldiğini söyledi mi?
He came in the same way he went out.
Maske takıyordu. Binaya girdiği gibi çıkıp gitti.
He came in class with that suit?
- Sınıfa o kıyafetle mi geldi?
CHRISTINA : He came in town last minute.
O son dakikada şehre geldi.
- Yeah, we need to know exactly where he went on the Strip and how many people he came in contact with.
Aynen, Strip caddesinde tam olarak nerelere gittiğini ve kaç kişiyle temas ettiğini bilmemiz gerekiyor.
He wanted to show the human side of the ongoing conflict in Aleppo, where, not for the first time in his career, he came under sniper fire.
Beş yıldızlı otel üçlemesinin üçüncüsü ateş altında.
Don came in and joined us and he just kind of showed up, but what was unique about Don is that the other correspondents and photographers would show up and, what I would say, snap and go.
Don geldi ve bize katıldı, öylece çıkagelmişti fakat Don hakkındaki en özel şey diğer muhabirler ve fotoğrafçılar çıkageldiklerinde bir fotoğraf çekip giderlerdi.
You were gonna move in, but then... he came home.
Beraber yaşayacaktınız ama Brody çıkageldi.
Way back in Kansas, John Fox was a very brilliant and very miserable young sociopath, when he came upon an equally unhappy young lawyer named Walter Morgan.
Kansas'tan başlarsak, John Fox zeki ve zavallı bir sosyopattı, aynen müracaat ettiği Walter Morgan gibi mutsuzdu.
We stopped carrying Galliano after he, you know, came out in support of the Holocaust.
Biz, um... Galliano biliyorsun sportif soykırımdan sonra.
Well, the man who came to do the inspection for the closing, he found it in the corner of the attic.
Son kez evi kontrol etmeye gelen adam bunu çatı kadında bir köşede buldu.
- You came up with this scheme in college, but you knew Enzo wouldn't cheat'cause he was a good guy.
- Bu planı daha üniversitedeyken yaptın. Ama Enzo'nun hile yapmayacağını biliyordun, çünkü o iyi biriydi.
He came to Europe from a refugee camp when he was 16, drifted around until he was implicated in the murder of a Somali community leader in northwest London.
Avrupa'ya 16 yaşındayken bir mülteci kampından geldi. Adı kuzeybatı Londra'da bir Somalili liderin öldürülmesine karışana kadar başıboş gezdi.
He just came out of nowhere in front of my car.
Bir anda arabamın önüne atladı.
You know Lem started reading the Carrington Gazette when he came back from the retreat?
- Şirket aktivitesinden döndükten sonra Lem'in Carrington Gazetesi'ni okumaya başladığını biliyor muydunuz?
And when he got in the middle, they kind of came out and they jumped on him.
Ortaya geldiğinde diğerleri meydana çıkıp üstüne atladılar.
Then my father came back in the room, it was like he just changed.
Sonra babam tekrar odaya geldi. Sanki değişmiş gibiydi.
So, anyway I'm sat in there, this little fella... I'd say he was from, like Africa or something, uh, came in, and he had a little top hat on, suitcase, and red jeans.
Neyse, orada otururken Afrikalı olduğunu tahmin ettiğim bir adam içeri girdi.
No, he never came in before.
Hayır, daha önce hiç gelmemişti.
That's why he came to me in the first place, right, this pain of his?
Ağrısı yüzünden bana gelmiştiniz değil mi?
Murdered her four children by drowning them in the sink. "Then murdered her husband when he came home from work" "by feeding him rat poison."
4 çocuğunu boğarak öldürmüş ve kocasını da fare zehiriyle
The man you said stole your bag, he certainly came in here?
Çantanızı çaldığını söylediğiniz adam, kesinlikle buraya mı girmişti?
It's true, ever since you came to train here. He seems to be in a better mood, he smiles more often
Bu doğru sen geldiğinden beri o daha iyi bir modda görünüyor daha çok gülüyor.
It's true, ever since you came to train here. He seems to be in a better mood, he smiles more often.
Bu doğru sen buraya eğitime geldiğinden beri o daha iyi görünüyor daha sık gülüyor.
You know what, Yamamoto has lived in your shadow since the moment he came to this hospital.
Var ya, Yamamoto bu hastaneye geldiğinden beri senin gölgende yaşadı.
You know when the angel came down, grab a hold of Abraham's arm right before he cut Isaac's neck?
Meleğin aşağıya inip de İshak'ın boynunu kesmek üzereyken İbrahim'in eline yapışmasını bilir misin?
And when a patient came in, he would check the index and see what you said to do the last time.
Bir hasta geldiğinde, defteri açıp, sizin bir sonraki adım için ne söylediğinize bakabiliyordu.
Lord Shiva came disguised as a hunter to test Arjun he told Arjun to believe in himself, in the truth
Tanrı Şiva avcı kılığına girip Arjuna'yı sınadı. Arjuna'ya kendisine ve gerçeğe inanmasını söyledi.
He came personally recommended from the guy who runs the warlock conference up in Modesto.
Modesto'daki Büyücü Konferansı'nı yöneten adamdan bizzat tavsiye alıyor.
When I came out in tenth grade, he was one of the first people I told.
10. sınıfa geçtiğimde, söylediğim ilk kişilerden biri oydu.
Then Peter came out, and he found time in his busy schedule to talk to him.
Ama sonra Peter çıktı. Çok meşgul olmasına rağmen onunla konuşmaya vakit ayırdı.
Didn't it strike you as odd, that he came, and asked for witness compensation in the amount of 200-300 kroner?
Eski, arşivlenmiş bir dava için tazminat istedi. Bu size garip gelmedi mi?
Yeah, apparently he came to the bar to talk to Frank, and I didn't recognize him from his picture in his wallet, but I did recognize it when I saw that dead face in the morgue.
Evet. Görünüşe göre Frank'le konuşmak için bara gelmiş ve ben onu cüzdanındaki fotoğrafından tanımadım ama morgdaki tipini gördükten sonra gördüğümü hatırladım.
In 1912 when he was 11 Yesenin came to Moscow.
11 yaşındayken 1912 yılında Yesenin, Moskova'ya geldi.
Apparently, he was outside every day, for over a year, yelling at everyone in uniform who came in.
Belli ki, o bir yıl boyunca her gün dışarıdaymış, içeriye üniformalı giren kim varsa sesleniyormuş.
The doctor came and when he was eventually able to present some valid ID and I could let him in, he said that JP has mumps.
Doktor geldi ve başarılı bi kimlik belgesi verdi. Ben de... içeri girmesine izin verdim. JP'nin kabakulak olduğunu söyledi.
I just came in to see how my friend's doing, but obviously he went back into his mouse hole, so,
Arkadaşımın nasıl olduğuna bakmaya gelmiştim ama anlaşılan fare deliğine geri dönmüş.
And worse, brick is making the coffee, and refuses to read the directions, so he's probably making more patients sick than came in sick.
- Daha da kötüsü kahveyi Brick yapıyor, ve yönergeleri okumayı da kabul etmiyor, muhtemelen hasta olarak gelenlerden daha fazlasını hasta ediyor.
He came back in one piece.
Tek parça geri döndü.
Officer on patrol called it in. Says both cars were empty when he came upon the scene.
Devriyedeki memur, geldiğinde iki aracında boş olduğunu söylemiş.
Results came back on the hair that he found in our perp's truck.
Zanlının kamyonunda bulduğu saç örneklerinin sonucu gelmiş.
I can't tell you where he is right now, but the last call came in off a cell tower on Pupukea Ridge.
Şuan tam nerede olduğunu söyleyemem, ama son arama Pupukea tepesindeki bir baz istasyonundan gelmiş
Back in college... it was love at first sight for me and Marshall, but when it came to making the first move, well, he needed help.
Üniversitedeyken Marshall'la ilk görüşte birbirimize âşık olmuştuk. Ama olay ilk hamleyi yapmaya gelince yardıma ihtiyacı vardı.
he came 86
he came to me 86
he came at me 30
he came back 79
he came home 23
he came out of nowhere 46
he came to us 20
he came here 25
he came to see me 41
came in 20
he came to me 86
he came at me 30
he came back 79
he came home 23
he came out of nowhere 46
he came to us 20
he came here 25
he came to see me 41
came in 20
ines 33
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769