English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / He got me

He got me tradutor Turco

4,508 parallel translation
And he got me test subjects.
O da bana test deneklerini verdi.
He got me drinking on the cruise.
Bana gemide içki içirdi.
A couple years ago, before Charlie got sick, he got me a job in the IT department.
Birkaç yıl önce, Charlie hastalanmadan önce bana IT bölümünde bir iş verdi.
He got me hooked. There was this guy I was chasing for a while who surfaced in...
Bir süredir peşinde olduğum şu adam vardı,
Tom asked me to stay until he got home.
Tom eve gelene kadar kalmamı istemişti.
Even thought it hurt, you know, he kept- - he kept reassuring me that, yeah, we're still ahead, we still got this.
- Değil mi? Acımasına rağmen "Hala öndeyiz, başarabiliriz." diyerek beni rahatlatmaya devam etti.
He told me what I needed to know before I got to his bollocks.
Onun taşaklarını ezmeden hemen önce bilmem gerekenleri söylemişti.
Your Honor, when I told him he took this case to stick it to me, he said, quote, "I did, and now I got her, and you didn't see it coming."
Sayın Hakim, ona bu davayı sırf bana zarar vermek için aldın dediğimde aynen "Evet ve şimdi o elimde sen de bunu anlayamadın." dedi.
I came to fight on your side, got wounded and he helped me to heal.
Sizin yanınızda savaşmaya geldim, yaralandım ve o iyileşmeme yardım etti.
day after day after day after day, over and over, you know, till he got me hooked hard.
Sonunda ağır bir bağımlı olmuştum.
He's got the intelligence and writing skills like me, but not being able to use them filled him with resentment.
Benim gibi beynini kullanıp iyi yazı yazardı. Ama böyle bir ailede doğdu. Ayağı hala topal.
He had to fire me because I got arrested.
Beni kovmak zorunda kaldı çünkü tutuklandım.
But he said that he'd pay me $ 10,000 If I got rid of his girlfriend.
Ama bana 10.000 dolar vereceğini söyledi. Kız arkadaşını temizlemenin karşılığı olarak.
He loaned it to me when we went to the Indians game together and I got a little bit chilly.
Indians'ın oyununu izlemeye gittiğimizde biraz üşümüştüm. O da bana ödünç verdi.
Let me guess... you've got Sid Rothman in custody and he's decided to testify against me and my only hope is to fall to my knees and confess.
Durun tahmin edeyim, Sid Rothman'ı göz altına aldınız ve aleyhimde tanıklık etmeye karar verdi ve tek çarem diz çöküp her şeyi itiraf etmek.
You got 24 hours to find me a buyer, and he better be carrying my Klee.
Bana bir alıcı bulman için 24 saatin var ve Klee'mi taşıyor olsa iyi olur.
White man give me what food he got left over, not what he got to share.
Beyaz adam elindeki paylaşmak yerine, kendi artığını bana verdi.
But you got to promise me to look after him because he means a lot to me.
Ama onu iyi koruyacağına söz vermelisin çünkü benim için çok değerli bir şey.
This cop, he's got a bug up his ass, and then they give me this public defender who's a fucking idiot!
Polis üstüne dinleme cihazi takmis ve bana atanan avukat aptalin tekiydi!
Well, one minute he was here making epic promises about protecting me in this predicament that a bottle of scotch and some bad decisions got me into, he was all poetic about how we're family, and then Klaus told he me bailed.
İlk baktığımda, bir şişe viskinin ve aldığım bazı kötü kararların sebep olduğu bu durumdan beni kurtarmak için bana sözler veriyordu. Hep birlikte bir aile olduğumuzdan şairane bir edayla bahsediyordu. Sonrasında Klaus, Elijah'ın gittiğini söyledi.
Troy told me he got it from Coach Hargis.
Troy o ilacı Koç Hargis'ten aldığını söyledi.
Yeah, Lee got it for me, after he read about it on the Internet. It's supposed to be some miracle cure.
Mucizevi şifa olması beklenirmiş.
Let me guess... you've got Sid Rothman in custody and he's decided to testify against me and my only hope is to fall to my knees and confess.
Durun tahmin edeyim, Sid Rothman'ı göz altına aldınız ve aleyhimde tanıklık etmeye karar verdi. Ve tek çarem diz çöküp her şeyi itiraf etmek.
ANYWAYS, HE RAILED ON ME UP THE ASS, UP AND INSIDE OF MY ASSHOLE WITH HIS GIGANTIC "PLANET OF THE APES" COCK.
Sonra arkadan zorladı, devasa Maymunlar Cehennemi aletiyle göt deliğimi genişletti.
My dad said he'd kill me if I got in trouble like this.
Başım böyle belaya girerse öldüreceğini söyledi.
You think he didn't say some things in there that got to me too?
Orada beni de etkileyen bir şey söylemediğini mi sanıyorsun?
Mike said you were worried that Robert Zane's daughter knew his secret, which got me thinking about my father and something he's always said.
Mike bana Robert Zane'in kızının sırrını bilmesinin seni endişelendirdiğini söyledi. Ki bu da babamın bir sözünü hatırlattı bana.
I just figured he got a better offer somewhere else and was taking advantage of Parkman not being around to quit to me.
Ben sadece Parkman burada olmadığı için. aldığı bir teklif yüzünden ayrıldığını düşünmüştüm.
Not so much as he got the better of me, but...
Onun benim hakkımdan geldiği kadar sayılmaz tabii ama...
So... One day one of Wellington's lackeys shows up at my door and he tells me that, uh, Dana got an abortion, and, uh, he gives me a check, and he says that I have to get out of town or Wellington'll ruin me.
Vaziyet öyleyken bir gün Wellington'ın uşakları kapıma gelip Dana'nın kürtaj olduğunu bir de bana bir çek verip şehirden ayrılmak zorunda olduğumu yoksa Wellington'ın beni mahvedeceğini söyledi.
He got one of these for me, too?
O emirlerden benim için de çıkarttınız mı?
He's got me throwing myself at you because of some other woman?
Başka bir kadın için mi beni senin önüne attı?
Look, East Indiana played Concordia yesterday, and I thought he would call to tell me about the game, but he got busy, I guess.
Doğu Indiana dün Concordia ile oynadı ve maç hakkında konuşmak için beni arayacağını düşündüm ama sanırım meşguldü.
He's more than that- - he-he sensed me coming, and I barely even got out of there.
Ondan daha fazlası. Geldiğimi hissetti ve canımı zor kurtardım.
He told me the only reason he's not as bad as my father is that he's got someone special.
Hayatında özel biri olmasının babam kadar kötü olmamasını sağlayan tek şey olduğunu söyledi.
He almost got me thrown in prison for life.
Beni müebbet hapse gönderecekti.
Also, I think Andrew's a little upset because I got a jacket and he didn't, even though I explained to him how me sleeping with the girl who liked the jacket is gonna be a victory for both of us.
Ayrıca sadece bana ceket verdiğin için Andrew biraz üzüldü. Her ne kadar ceketi beğenen kızla yatmamın ikimiz için de bir zafer olacağını açıklasam da. Buna pek ikna olmadım.
And I got there... Turned out she was a man, and he beat the hell out of me pretty bad, so...
Ve oraya gittiğimde aslında erkek olduğu ortaya çıktı ve beni güzelce bir dövdü.
I rear-ended a guy and he got out of his car and punched me in the neck.
O da arabasından indi ve boynuma yumruğu çaktı.
He's got to be furious with me.
Öfkeli olmalı.
Even if you send me away, he's got family.
Beni içeri tıksanız bile, onun bir ailesi var.
He said he got a special phone just for me.
Sadece benim için bir telefonu olduğunu söylemişti.
The only reason he's not in custody is he got the drop on me.
Şu an göz altında olmamasının sebebi, bana gelmesiydi.
We've got an understanding. I call him Hong Kong Chui, he calls me El Gordo Pendejo Putino... which I understand means, "the great white king."
Ben ona Hong Kong Chui diyorum o bana El Gordo Pendejo Putino diyor ki anlamı da şu Büyük Beyaz Kral.
He had a session with you, so in exchange, you got a session with me. You're an escort.
O senin seansına katıldı, böylece karşılığında sen de benimle seansa katıldın.
he still hasn't got back to me.
Hala bana geri dönmedi.
He just got all mad at me.
O ise bana delirdi.
Now he's got me on suicide watch.
Şimdi beni intihar gözetiminde tutuyor.
Was he just bragging to me because he got himself an apartment?
Daire tuttum diye övünüyor muydu yoksa?
He was here waiting for me when I got home.
Eve döndüğümde beni bekliyordu.
You see, after Marshall got off the phone with Lily, he'd called me.
Marshall Lily'yle telefonu kapadıktan sonra beni aramıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]