Home at last tradutor Turco
435 parallel translation
Home at last.
Nihayet evinde.
So she got him home at last.
Sonunda evine döndürdü ha.
- You two home at last?
- Sonunda ikiniz aynı evdesiniz, değil mi?
I'm home at last.
Sonunda evdeyim.
Home at last.
Sonunda evdeyiz.
I haven't had a moment's peace since I left, but I'm home at last.
Ayrıldığımdan beri bir an bile huzurum olmadı ama sonunda evimdeyim.
Here we are at home at last.
Sonunda artık evdeyiz.
Home at last.
Sonunda evdeyim.
So you find your way home at last, my dear.
Sonunda evinin yolunu bulabildin hayatım.
Michiko, I'm home at last!
Michiko, nihayet evime vardım!
Then you've come home at last.
Nihayet evine döndün.
But only after more than two years and many wars in Africa and Asia Minor was Caesar able to cross over to Italy and come home at last to celebrate his triumphs and see to his affairs.
Afrika ve Küçük Asya'da birçok savaştan ve iki yıldan sonra Sezar, İtalya'ya ulaşıp sonunda zaferlerini kutlamak ve işleriyle uğraşmak üzere evine dönebildi.
Home at last.
Ne dayanılmaz bir sıcak.
The son of Roderick Craven in my home at last.
Roderick Craven'ın oğlu nihayet evimde.
He'll soon be home at last.
Nihayet yakında evinde olacak.
''I'll be home at last
" Kendi evimde olacağım
Has our little madam come home at last?
Küçük hanımefendi sonunda eve teşrif ettiler mi?
Home at last!
Sonunda eve geldik.
President Osmena, you're home at last.
Başkan Osmena, sonunda evinize döndünüz.
Well, Jeannie... we're going home at last.
Pekala, Jeannie sonunda eve dönüyoruz.
I met you last at my husband's home.
Sizinle en son kocamın evinde karşılaşmıştık.
This was the last walk home he was ever to take up National Avenue to Amberson Addition and the big old house at the foot of Amberson Boulevard.
Bu eve son yürüyüşüydü. National Avenue'den, Amberson Bulvarı'nın girişindeki eski, büyük eve doğru yürümeye başladı.
Only one such home has been opened in North Cumberland in the last month and that's Musgrave Manor at Hurlstone.
Geçen ay North Cumberland'de bunun gibi sadece bir tane ev açıldı. ve bu Hurlstone'daki Musgrave Mâlikhanesi.
Yes, just a few more weeks... and at last, you'll have a home... the mother you should have had.
Evet, sadece birkaç hafta. Sonra bir evin olacak. Ve olması gerektiği gibi bir annen olacak.
I'll finish the last three installments at home, bring'em in and we'll have one more session.
Son üç bölümü evde bitirip, getireceğim. Son bir kez daha görüşürüz.
- Thanks be to God, at last they've let you come home.
- Tanrı'ya çok şükür sonunda dönmene... -... izin verdiler. Nasılsın?
I wanted to tell you how sorry I was about the news you had at home.
evinde karşılaştığın haberler hakkında çok üzüldüğümü söylemek istedim.
You can tell them at home that you have spoken to a goblin cat.
Her zaman hatırlayabileceksiniz. Gerçek bir cadıyla karşılaştınız!
Let's just be grateful it's over for you at last, and you can come home.
Sonunda bitmiş olmasından dolayı minnettar olmalısın artık eve dönebilirsin.
Last I saw him, I got out of the car at a gas station and had to walk home.
Onu son gördüğümde, bir benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm.
Now, when she has at last found joy, you speak of returning home, never to see each other again.
Şimdi, tamda mutluluğu yakalamışken, evinize dönmekten, ve birbirinizi bir daha asla görmemekten bahsediyorsunuz.
That at last I've come home
Nihayet kavuştuğumu yuvama
I brought my wife to the maternity hospital last night, and I worked all day long... Go and sleep at home.
Bunda utanacak ne var?
My little chaps at home never even had shoes last winter.
Benim evdeki delikanlıların kışın bile ayakkabıları yoktu.
Were you at home last night?
Dün gece evde miydiniz?
The day you came home and ate Neeli's cake I knew I had found a friend at last
Evimize gelip Neeli'nin kekini yediğin gün en sonunda kendime bir arkadaş bulduğumu anladım.
Hikokuro Omodaka, last night at his home -
Hikokuro Omodaka dün gece kendi evinde -
Since last year, we've had them right here at home.
Geçen yıldan beri, tam burda, evde tutuyoruz onları.
I left Cathay for the last time and finally returned home, to my be homeland Venice in 1295 now, in the year about good lord 1324 at 70 years old my travelling days are finally over.
Şimdi, güzel efendimizin 1324. yılında 70 yaşında yolculuk günlerim nihayet sona erdi.
Why, sonny, you came home for your birthday at last!
Hey, oğlum, sonunda doğum günün için eve geldin demek!
No, he was terribly upset when he came back home at 7 : 00 last night.
Hayır, dün akşam saat 7'de eve geldiğinde... çok çok üzgündü.
Fennan came home last night at 7 : 00 and told his wife he was upset by your interview.
Fennan dün akşam 7'de evine döndü. Eşine, seninle yaptığı görüşmenin onu çok üzdüğünü söyledi.
Being unequipped at last to adequately provide for her, he sent her to a home, hoping that there she would receive all the care and comfort she required.
Annesinin ihtiyaçlarını karşılamaya gücü kalmadığından, ihtiyacı olan tüm bakım ve rahatlığı alabileceğini umarak onu bir huzurevine göndermiştir.
Why only last week at my home, why...
Geçen hafta benim evimdeyken neden...
Why, only last week Dirty Lying Little Two-Faced came running home from school, sobbing his eyes out, and our youngest, Ghastly Spotty Horrible Vicious Little is just at the age when taunts like'she's a git'really hurt.
Geçen hafta Pis Yalancı İkiyüzlü okuldan hıçkırıklar içinde geldi. En küçüğümüz, İğrenç Sivilceli Arsız Mikrop "O aptal" gibi şakaları hiç kaldıramayacak yaşta.
Of victimization in home-loan improvement grants Made last week by the shadow-minister For judging people at first sight
Konu, gölge bakanın ev kredisi ıslah yardımları verilirken insanların asıl hallerinden daha beter olduklarına hükmedilmesiydi.
Well, maybe I'll catch the last few minutes at home.
Şey, belki son bir kaç dakikayı evde yakalarım.
At a party last night in the home of Herbert Siskins - prominent head of the IKZ Institute - an Institute employee reports that Chief of Security Günther Lause vanished in the middle of a conversation.
Dün akşam SFE'nin başında bulunan ünlü Herbert Siskins'in evinde verilen partide Enstitü çalışanlarından biri güvenlik amiri Günther Lause'nin bir anda kaybolduğunu bildirdi.
German newsreel cameras could show people back home that Jews at last were being made to do an honest day's work to earn their daily bread.
Alman haber kameramanı, Yahudilerin en sonunda ekmeklerini kazanmak için şerefli bir şekilde çalıştıklarını halkına gösterebilecekti.
Last night I was at home, not alone.
Geçen gece evimde yalnız değildim.
At long last we're not at home.
Sonunda evden çıkabildik.
at last 958
at last we meet 16
last 242
last tuesday 30
lasting 19
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
at last we meet 16
last 242
last tuesday 30
lasting 19
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
last night was fun 21
last christmas 29
last weekend 41
last time i saw you 136
last name 76
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last time 380
last christmas 29
last weekend 41
last time i saw you 136
last name 76
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last time 380