Housewives tradutor Turco
612 parallel translation
It's not our function to report the gossip of housewives.
Bizim görevimiz ev kadınlarının dedikodularını iletmek değil.
- Still, they have a great influence over housewives.
Yine de ev kadınlarına etkileri büyük.
And I let you in because well, housewives can get awfully bored sometimes.
İçeri girmene izin verdim çünkü anlarsın ki ev hanımları bazen sıkıntıdan patlayacak hâle gelir.
I knew the cloth shops where endless yards of silk reflected the sun - the shop with baskets piled high with many varieties of grains... which the housewives grind to make curry - the vendors selling chickens and mangoes, papayas and coconut milk... candies, betel nuts and soda water -
Güneş ışınlarını sonsuzmuşcasına yansıtan ipekli giysilerin satıldığı tezgahları ve... evkadınlarının bol baharatlı yemeklerini yapmak için kullandıkları çok çeşitli... hububatlarla dolu sepetlerin koca koca kümelendiği tezgahları da biliyordum. Satıcılar mango, tavuk, papaya, hindistancevizi sütü... mum, hurma ve maden suyu... ve her yerde tembel tembel gezen inekleri satıyordu.
Now you housewives know what to do with your rugs when the moths eat at them.
Siz ev kadınları artık güve yediğinde halılarınızı ne yapacağınızı artık biliyorsunuz.
Darling, interesting people don't wanna make friends with housewives.
İlginç insanlar ev kadınlarıyla arkadaşlık kurmak istemezler hayatım.
Come and get it, housewives!
Gelin bayanlar!
- Housewives would make fun of me.
- Ev hanımları benimle dalga geçti.
We'll spit on everything - street urchins, tramps, babies, workers, housewives, parents, bigshots, buildings, trains and trucks.
Alayına tükür - sokak çocuklarına, serserilere, bebeklere, işçilere, ev kadınlarına, ailelere, kodomanlara, binalara, trenlere ve kamyonlara.
Housewives have their own place in society.
Ev kadınlarının toplumda ayrı bir yeri var.
Or maybe these two are ordinary housewives and they are gossiping about their nasty neighbor ;
Belki de komşusunun karakterine kızan bir ev kadını.
Housewives :
Ev hanımları için de mesela :
There are thousands of hungry little housewives... just waiting to take our place.
Zaten yerimizi almayı isteyen binlerce aç ev kadını var!
Here are 3 honest, God-fearing housewives who'll testify, plus a park guardian, a war vet with medals!
İşte 3 tane namuslu, Tanrıdan korkan ev kadını ifade verecekler, artı bir park bekçisi, ve madalyalı bir savaş gazisi!
In the modern britain, united under a great leader It's the housewives of britain who are getting things moving.
Modern Britanya'da, büyük bir liderin önderliğinde Britanya ev kadınları harekete geçiyor.
She claims that when she sees housewives on TV doing commercials...
İddia ettiğinie göre, TV'de reklamda oynayan ev kadınlarını gördüğünde...
She says they don't look like housewives.
Onların ev kadınlarına benzemediğini söylüyor.
A meeting of the Norge Kitchen Committee transcribed for American housewives from coast to coast presents an all-star program with...
Ülkenin her yerindeki Amerikan ev kadınları için düzenlenen Norge Mutfak Komitesi Yarışması kapsamında, düzenli destek veren diğer yıldızlarla birlikte
Have housewives see that?
Ev kadınları bunu izleyecek mi?
Sift through the countryside, the factories, the universities, the offices middle class or blue collar, housewives or employed women virgins or married ones, examine them carefully.
Kırsal bölgeleri, fabrikaları, üniversiteleri araştırmalı orta sınıftan ya da işçi, ev hanımı ya da çalışan bakire veya evli kadınları iyice incelemelisin.
The MAC-10 submachine gun was practically designed for housewives.
MAC-10 makineli tabanca pratikte ev kadınları için tasarlanmıştır.
HE WOUND UP PRANCING AROUND IN A WHITE SUIT HANDING OUT SCARVES TO MIDDLE-AGED HOUSEWIVES.
Beyaz elbisesi içinde kasıla kasıla orta yaşlı kadınlara atkı dağıttı.
Ljust can't take these middleclass housewives... with their cute husbands and cute kids.
Sevimli kocaları ve çocukları olan orta sınıf ev kadınlarını kabul edemem.
How am I gonna sell this to innocent housewives?
Bunu masum ev kadınlarına, nasıl satacağım şimdi?
"When she'd gone to work, I listened to Housewives'Choice."
"İşe gittiğinde, Ev Kadınlarının Seçimi'ni dinledim"
I've lived with 13 and a half million housewives for 15 years.
Ben son 15 yıldır 13,5 milyon ev hanımı ile yaşıyorum.
I also happen to like it when feminists attack these fat ass housewives who think there's nothing more to life than sitting home on the telephone drinking coffee, watching TV and pumping out a baby every nine months.
Ayrıca şunu da feministlerin, evde telefon başında oturup kahve içmekten, televizyon seyretmekten ve her dokuz ayda bir bebek pompalamaktan başka bir hayatın olduğunu düşünmeyen koca götlü ev kadınlarını eleştirmesini de seviyorum.
Housewives get lonely too, though you may not realise it since they haven't made an ad.
Ev kadınları da yalnız hissederler. Farketmemiş olabilirsiniz. Konu hakkında reklam yapmadılar.
Especially some of these housewives.
Özellikle de bazı ev kadınları.
He started in Kansas City. A couple housewives.
Kansas'ta birkaç ev hanımıyla başladı.
Quarters, dimes, dollars from housewives plumbers, car salesmen, teachers, invalids.
Hükümetimize çalışan bir istihbarat ajanıydı, ölene kadar da öyle kaldı.
Flats meant for young people, for newlyweds setting up house, for workers, for housewives, and maybe even the unemployed.
Bu apartmanlar ; genç insanlar yeni evlenip ev kuranlar isçiler, ev hanimlari ve issizler için bile bir konut imkanidir.
Students, housewives, nurses, actresses a doctor, a salesgirl... they all held Knapp between their legs.
Hemşireler, ev kadınları, öğrenciler, bir doktor, bir satıcı kız... Hepsi Knapp'ı bacak aralarına aldı.
Doctors, lawyers, housewives.
Doktorlar, avukatlar, ev kadınları.
Thirty years ago. They're all middle-aged housewives now.
Şimdi hepsi orta yaşlı ev hanımları.
Nuns, prostitutes, housewives, senior citizens, the unemployed :
Rahibeler, fahişeler, ev hanımları, Yaşlılar, işsizler :
You take these bored housewives married to the same guy foryears.
Örneğin, yıllardır aynı adamla evli olan canı sıkılmış ev kadınları.
- Churchgoers, concerned housewives.
- Kiliseye gidenler, ev kukumaları.
Some students, others employed, also housewives,... and mothers of families.
iki fahişe evin maması ve bir kadın varmış. Hepsini tutuklamışlar.
You're just housewives. - That's it!
Tüm hayatın boyunca insanlar sana yağ çektiler.
Or traded drugs with cancer victims, alcoholics, old-age pensioners, AIDS patients, epileptics and bored housewives.
Kanser hastalarıyla, alkoliklerle, yaşlı adamlarla AIDS ve epilepsi hastalarıyla, canı sıkılmış ev kadınlarıyla pazarlık yaptık.
Besides, you don't have to worry about a thing,'causeJane and I... are gonna take care of the shopping'and the cooking'... like a couple of good old-fashioned housewives.
Üstelik senin hiç endişelenmene gerek yok çünkü Jane ve ben... alışverişin ve yemeğin icabına bakacağız... tıpkı bir çift eski moda ev kadını gibi.
I love when we do old-fashioned housewives.
Eski moda ev kadını olayına bayılıyorum.
Housewives draw shades and turn off gas before proceeding to shelter zones in their own buildings.
Ev hanımları bulundukları binalardaki sığınaklara geçmeden önce perdeleri indiriyor, gazı kapatıyorlardı.
Dogs, housewives.
Köpekler, ev kadınları.
So you can listen to housewives piss and moan about nobody fucks them right anymore?
Ev kadınlarının yatacak birini bulamadığı gibi saçmalıkları dinlemek için mi?
Hmmm... Because I woke up one morning last month, and... and I know this sounds silly because, you know housewives, excuse me, "homemakers," as we're now called, aren't supposed to have existential crises.
Çünkü geçen ay bir sabah uyandım ve çok aptalca ama ev kadınlarını bilirsin,
I've worked in six houses here, and all the housewives say the same thing :
Burada 6 evde çalıştım, tüm ev hanımları aynı şeyi söylüyor :
I can't guarantee what kind of housewives, doctors turn out to be.
Nasıl ev hanımı olur garanti veremem doktorun
music I'll sharpen your knives You simple housewives music music I'll sharpen you knives!
Bıçaklarınız bileyeceğim, sizi basit ev kadınları Bıçaklarınız bileyeceğim
He likes to look. He pays for looking. He shopped around until he found two housewives.
ama onu almak için iyi bir fiyat vermelisiniz ama onu çok seviyor ona bakmak için satın aldı orada iki ev hanımı var genç değil ama güzeller.
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house fire 20
house counsel 18
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house rules 39
house fire 20
house counsel 18