English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Housework

Housework tradutor Turco

320 parallel translation
I'm earning my board at the Hoopers'by helping with the housework.
"Hooper'larda kalmamın karşılığında, onlara ev işlerinde yardım ediyorum".
I can't do any housework.
Hiç ev işi yapamam.
Perhaps you'd like me to sit in the cage and him do the housework.
İstiyorsanız ben kafese gireyim de o da ev işlerini halletsin.
Hate any housework. So I do the barn and let Daisy do the cooking.
Ev işlerini sevmem, bu yüzden ben ahırı alırım, Daisy de yemek yapar.
Just tell me when your housework's done.
Ev işlerini bitirdiğinde haber ver.
"Housework"?
Ev işi mi?
There's no future in housework.
Ev işinin bir geleceği yok.
He knows you do housework.
Ev işi yaptığını biliyor.
- Housework.
- Ev işi.
Housework, I clean the house and cook.
Ev işleri işte, temizlik, yemek falan.
- What's the matter with housework in París?
- Paris'teki ev işlerinin nesi var?
You can? What would you think of a little general housework?
Biraz ev işine ne dersin?
Your little songbird who was without funds... but not a bit interested in general housework... is feathering her nest in her own manner.
Şu sizin meteliksiz olan ama çalışmayla arası olmayan... sevgi kelebeği, yuvasını... diziyormuş kendi istediği şekilde.
He could do all the housework.
Tüm ev işlerini yapabilir.
- Who did the housework?
- Ev işlerini kim yaptı?
Tell Ayah to give her some housework, keep her busy.
Ayah'a ona ev işleri vermesini söyleyin, bu onu meşgul eder.
- We can help with the housework.
- Ev işlerine yardım ederiz.
Housework leaves a lot of time for thinking.
Ev işleri düşünmek için çok zaman bırakıyor.
Housework and cooking, what more do you want?
Ev işi ve yemek yapıyorsun, daha ne yapacaksın?
When I saw his first white hair, I did my housework with a lighter heart
Saçındaki ilk beyazı gördüğümde ev işini daha neşeli yapmıştım.
Or help with fishing and housework
Ya balık avına ya da ev işlerine yardım ediyorlar.
So when Helens at work, I sleep... and then when she sleeps, I do the housework.
Helens işteyken ben uyuyorum o uyurken ben de ev işlerini yapıyorum.
Don't you think you'd better get on with your housework?
Ev işleriyle ilgilenmeniz gerekmiyor mu?
I am glad you are not, like so many young people nowadays, above a little housework.
Senin de ev işinden hiç anlamayan çoğu zamane genci gibi olmadığına sevindim.
We met him through Giuliana, an old employee of ours who helps us with the housework.
Onunla, bize ev işlerinde yardım eden Giuliana sayesinde tanışmıştık.
Oh, yeah. That's why I'm doing housework today.
Bugün ev işlerini kendim yapmamın sebebi de o.
You'll do the housework for a fortnight.
Sen de iki hafta ev işleriyle uğraşırsın...
For three days you'd do the housework...
- Üç gün boyunca ev işini göreceksin...
I'm sick of housework...
İstemiyorum artık. Gündüz ev işleri, öğleden sonra da...
She has her housework plus an afternoon job
Onu bekleyen bir sürü şey var : Ev işi yapıyor, yarım gün büroda çalışıyor.
My job keeps me from doing the housework.
Evimiz biraz dağınık. İkinci işim ev işlerimi yapmama engel oluyor.
I'm tired of all the housework.
Ev işlerinden usandım.
All the housework was done by her daughters.
Bütün ev işlerini kızlarımız yapardı.
I do all the housework!
Ev işlerini yapıyorum!
- I suppose it does beat housework.
- Yaptıkları ev işinden daha iyi herhalde.
I've got a lot of housework to do.
Bugün yapacak bir sürü işim var.
Housework doesn't scare me.
Ev işleri gözümü korkutmaz.
Go do your housework.
Git ev işlerine bak.
Even my mother doesn't do housework.
Annem de evişi yapmaz.
I can chop wood, do the washing, do the housework, clean out a well and fix leaks.
Odun keserim, Bulaşık yıkarım, ev işi yaparım, Kuyuyu temizlerim ve çatlakları onarırım.
No, besides, I never do housework after 10 p.m.
- Hayır, Komiser. Akşam saat 10'dan sonra asla temizlik yapmam.
I have to do the housework and get the supper for the lodgers.
Ev işlerini yapmam, kiracılara yemek pişirmem gerek.
I can do the housework, the cooking, and the...
Ev temizliği yaparım, yemek pişirebilirim ve...
Well, that's one way to get the housework done.
Bu da ev işlerini yapmanın bir yolu tabii.
You'll have to do the housework now
Artık ev işlerini yapman gerekecek.
Then I could do my housework.
O zaman ev işlerimi yapabilirim.
Cut the housework in half, they'd be laughing.
Ev işlerini de bölüşür, eğlenirler.
"We women fight for the time when we no longer will get less pay than a man for the same work... no longer live off our men, do unpaid yet socially essential housework."
"Biz kadınlar aynı iş için erkeklerden daha az ücret almayacağımız ve kocalarımızın sırtından geçinmeyeceğimiz bir gün için mücadele ediyoruz." "Ücreti olmayan ama toplumsal olarak önemli bir iş olan ev işlerini yürütüyoruz."
So she works and I do the housework... and, uh, take care of the babies and things like that.
İşte bu yüzden, karım çalışır ben ise ev işleriyle uğraşırım. Bir de, bebeklerin bakımı ve bunun gibi şeyler var tabii.
I can sew and do housework and things like that.
Dikiş dikip, ev işlerini yapabilirim.
I did housework.
Ev işleri yapardım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]