English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm here too

I'm here too tradutor Turco

1,308 parallel translation
If there's no hope, if she's dead already... I'm at risk here, too.
Hiç umut yoksa ve çoktan öldüyse- - ben de tehlikedeyim demektir.
But if you do want to take this fool out, I'm here, too.
Ama o gerzeği öIdürmek istersen de buradayım.
I keep running up here to play it for her on the radio, but either the song is too short or the grave's too far.
Bazen radyoda çalıyorlar ben de dinletmek için koşuyorum fakat bir türlü yetişemiyorum. Ya türkü çok kısadır, ya mezarı çok uzağa yapmışım.
I'm here too.
Ben de varım.
So here's what I'm thinking folks, by now, everybody's supposed to know that when it comes to survival, staying alive, that you know, you have to be, you can't be too picky and choosy
Bakın ne düşünüyorum millet, artık, herkesin şunu bilmesi lazım İş hayatta kalmaya, kurtulmaya gelince, biliyosunuz, yapmanız gereken şey, elinizde tutacağınız şeylerle ilgili çok mızmız ve titiz olmamalısınız.
"At weddings, thieves sneak in too. No, I'm just doing time-pass here"
Düğünlerde, hırsızlar da içeri süzülür Hayır, ben sadece burada mola veriyorum.
I have a secret here, too.
Benim de burada bir sırrım var.
I just want you to know that you can move back here too.
Kızım istediğin zaman geri dönebilirsin evine. Yeter ki iste.
Okay, I'm trying to jump on your thought train here, Prue, but you're moving a little too fast for me.
Prue, seni takip etmeye çalışıyorum ama çok hızlı devam ediyorsun.
Well, if that's a forgery, then I'm a victim here too, OK?
Eğer bu bir sahtekarlıksa burada bende kurbanım değil mi?
Well, I'm glad you're here too.
Ben de burada olmana sevindim.
Actually, I'm out of here too.
Aslında bende çıkıyorum.
I'm too old to be here.
Burada olmak için fazla yaşlıyım.
And I'm bloated and constipated. - And it hurts here too.
Davul gibi şiştim, kabızım.Burası da acıyor
You live here too? No, I don't. I'm just...
- Siz de burada mı yaşıyorsunuz?
Look, look, you're worried that I'm too serious here, but it's just the opposite.
Çok ciddiye almamdan endişeleniyorsunuz ama aslında tam tersi.
I'm so glad you're here, Mom. Oh, me too.
- Burada olmana çok seviniyorum anne.
I'm having a great time, with your blessing, mind you, and then I see the other wives are here, and they're having fun, and I thought you would have fun too. I really did.
Harika zaman geçiriyorum tabi senin sayende ve sonra diğer eşleri görüyorum, eğleniyorlar ve senin de eğleneceğini düşdüm.
I used to be too cute so I had cuteness reduction surgery here and here.
Eskiden çok şirindim şirinlik azaltma ameliyatı yaptırdım buraya ve buraya.
Okay, since we're sharing visions here, I had one, too... and in my vision, I had a husband...
Pekâlâ şimdi vizyonlarımızdan bahsedelim. Benim de bir tane var... Benimkinde...
HE SAID I'M TOO GOOD FOR PITTSBURGH AND THAT I'M WASTING MY TIME HERE.
Pittsburgh için fazla iyi olduğumu ve burada zamanımı boşa harcadığımı söyledi.
Hey, I'm here too.
Ben de buradayım.
I think it's just getting little too tight in here for me.
Sanırım benim için fazla gergin olmaya başladı burası.
In fact, I've already agreed to host a Judy Green fund-raiser here, too
Ben de Judy Green yardım toplama etkinliğini burada düzenliyorum.
I have heard of exotic women here, but you possess the wile too.
Burada egzotik bir kadın bulacağımı biliyordum ama sen aynı zamanda pek bir hilekarsın.
Everybody around here thinks I'm too small to accomplish anything.
Buradaki herkes bişeyleri başarmam için çok küçük olduğumu düşünüyor.
I'm freaking out here, man. Handsome's gone too far.
Ben gidiyorum adamım, Handsome çok ileri gitti.
I'm feeling a little something here too.
Ben de bir şeyler hissediyorum.
I walked out on someone, too... to be here on national TV, so people would think that I'm special.
Ben de ulusal televizyonda çalışmak için birini terk ettim. Başkaları özel olduğumu düşünsün diye.
I hope you didn't go too much trouble to get here.
Umarım buraya gelmek için çok sorun yaşamadınız.
I spend lots of nights here too.
Çoğu zaman geceleri de buradayım. Ben buranın eskisiyim.
- Surprised to see you here. - Yeah, I'm surprised, too.
- Seni burada gördüğüme şaşırdım.
So? I'm getting out of here too.
Yani ben de kaçıyorum.
I'm here for the training too
- Ben de eğitim için buradayım.
Well, I'm here with three friends. Can they come, too?
Arkadaşlarım da gelebilir mi?
I mean, what if she was here and you missed her because you were too, I don't know burned out to still believe.
Demek istediğim, doğru kız buradaysa ve sen onu kaçırırsan çok şey olman yüzünden, bilemiyorum inancını kaybedecek kadar hayal kırıklığına uğramış olduğundan mı?
I'm not sure how that's gonna sit with your battalion commander. Unless, of course, he's around here too, somewhere.
Tabi kendisi de buralarda bir yerde değilse.
And when you do, I'm going to be here too
Bunu yaptığında, ben de orada olacağım.
I've got a standard issue situation here, too.
Burada da standart donanım durumu var.
I mean, i find you very attractive, too, and somehow we didn't tell our significant others we'd be here tonight, did we?
Ben de seni çok çekici buluyorum ve bu akşam burada olacağımızı partnerlerimize, söylemedik, değil mi?
So now you're keeping me here because I'm too healthy.
Yani beni burada tutmanızın sebebi çok sağlıklı olmam.
Dawson, you're being way too hard on yourself here. I mean, I'm the writer.
Dawson, kendine karşı çok sert davranıyorsun. Yazar benim.
Well, I'd hate to ruin the moment for you but I think that I'm actually going through a rite of passage here too.
Anını mahvetmek istemezdim ama ben de tarihi bir an yaşıyorum.
Too bad this guy didn't run a hot-dog stand. I'm here for allergies.
Adamın sosisli sandviç standı olmaması ne kötü.
You're gonna miss me too, because I'm out of here.
Beni özleyeceksiniz. Çünkü gidiyorum.
Yeah. I got something over here, too.
Ben de bir şeyler yakaladım.
I got too much at stake here.
Çok fazla risk aldım.
Aunt Ro and Uncle Ralph will be here, too, but I'm sure we can fit.
Ro teyzen ve Ralphie amcan da olacak ama eminim sığarız.
Tell here I'm here, too.
Benim de burada olduğumu söyle.
Lisa's at the party, and I'm staying here, ls this concept too complicated for you, Stansfield?
Lisa partide..... ve ben burada kalıyorum. Bu kadar karışık bir kavram mı bu Stansfield?
Here am I, Caesar conqueror of land and sea, your own soldier everywhere now too if I am permitted.
ALBAY SAMUEL ZOOK'UN 3. TUGAYI İsş te buradayım, ben Sezar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]