I asked myself tradutor Turco
450 parallel translation
I asked myself, what is this here called Holy Spirit?
Kendime şunu sordum : kutsal ruh ne demek?
I asked myself why.
Kendi kendime nedenini sordum.
"What did I want with a holiday?"... I asked myself.
"Bir tatille ne istiyordum?" diye kendime sordum.
Then I asked myself, "What's General Motors got to be nervous about?"
Sonra kendi kendime sordum : "General Motors neden huzursuz olabilir?"
I asked myself, " What are children for?
Kendime, " Çocuklar ne işe yarar?
I asked myself whether I truly deserved so much happiness.
Hatta kendime ; "Bu kadar mutluluğu hak edecek ne yaptım?" diye soruyordum.
I asked myself, why was I afraid?
Kendime neden korktuğumu sordum.
I asked myself :
Kendime şunu sordum :
Mainly, I asked myself and the others,
Esasen kendime ve diğerlerine sorduğum asıl soru şu :
- I asked myself the same thing.
- Aynı şeyi ben de kendime dedim.
I can understand your distress, but as a friend, a friend from a long time ago, but a friend nevertheless, I asked myself,
Üzüntünüzü anlayabiliyorum, ama bir arkadaş olarak,... geçmişten gelen bir arkadaş olarak, yani öyle ya da böyle bir arkadaş olarak,... kendime şöyle sordum :
Well, that's what I asked myself.
Ben de kendime aynı şeyi sordum.
I asked myself one day this question :
Bir gün kendime şu soruyu sordum :
- That's what I asked myself.
- Ben de bunu düşündüm.
I asked myself the same as Mr. Moore...
Bay Moore gibi ben de aynı soruyu kendime sordum...
I asked myself, "What would my life be like without Maris Rosa?"
Bir kez daha kendime soruyorum. Maria Rosa olmasaydı şu an hayatım nasıl olurdu acaba?
I asked myself what I was doing in his bed.
Kendi kendime "Ne işin var elin adamının yatağında!" dedim.
And when I asked myself if I really wanted to break off my marriage, the answer was no.
Evliliğimi gerçekten yıkmak isteyip istemediğimi sorunca yanıt hayırdı.
That's a question I asked myself earlier, and I still haven't found an answer.
Benim de kendi kendime sorup durduğum bir soru, hâlâ yanıtını bulamadım.
I asked myself who this young lady was.
Bu kadının gerçekte kim olduğunu merak ediyordum.
One day, I took a look at my $ 150,000 house... and the three cars in the garage and the swimming pool and the gardeners, and I asked myself, "Why?"
Bir gün, 150 bin dolarlık evime garajdaki üç arabaya, yüzme havuzuna ve bahçıvanlara şöyle bir baktım ve "Neden?" diye sordum kendime.
You see, I had asked myself the question.
Görüyorsunuz, kendime şu soruyu sormuştum.
I've asked that myself.
Bu soruyu ben de soruyorum, kendime.
We had not much time for speaking, Kurt and I... but I'd hoped I made myself clear to him... when he asked my permission to marry you.
Kurt ile konuşmaya pek vakit bulamadım ama seninle evlenmek için rızamı istediğinde kendimi açıkça ifade ettiğimi umut ediyorum.
- I've asked myself that many times.
- Ben de kendime bunu soruyorum.
I've asked myself that.
Ben de sordum kendime.
If she hadn't taken Johnny's letter and I had it would I have asked you to repeat it and not read it myself?
Johnny'nin mektubunu o almamış olsa bende olsa, kendim okuyacağıma senden bana söylemeni ister miydim?
Perhaps an answer to the question, I've asked myself, ever since I was a boy.
Belki de, çocukluğumdan bu yana kendime sorduğum sorunun cevabını.
The questions that I have asked myself, all my life.
Yaşamım boyunca kendi kendime sorduğum soruların cevaplarını!
I'd never asked myself the question.
Kendime hiç sormadım.
Well, I always asked myself, would she or would she not think this or that person was decent.
Yani, bu kızın uygun olup olmadığı konusunda annem ne düşünürdü diye kendime sordum.
I've asked myself that a thousand times.
Bu soruyu kendime bin kez sordum.
That's a question I've asked myself.
Bu soruyu kendime sormuştum.
And by the time that he asked me to marry him, I'd lied to myself inside for so long that I believed it was me he cared for and not the money.
Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum.
I've asked myself a dozen times why I have to wear you on my back.
Onlarca kez kendime sormuşumdur, seni neden sırtımda taşıyorum, diye.
That night in my room in the Wyoming you asked me not to kill your husband and I took a good look at myself in the mirror.
Wyoming'de o gece odamda kocanı öldürmememi istemiştin. Aynada kendime iyice bakmıştım.
I'd follow him anywhere. If he asked me, I'd kill myself for him.
Onu her yerde takip edeceğim, eğer isterse onun için kendimi öldürürüm.
I thought about possible problems and asked myself, "How could an elected Governor answer to the candidate's promises?"
Ve kendi kendime şu soruyu soruyorum : "Seçilmiş bir vali adayken verdiği vaatlere ne cevap verebilir?"
I've asked myself that.
Ben de birkaç kez kendime sordum.
Ocean, often I have asked myself which is the easier to divine :
Ey Okyanus, kendi kendime sorarım çoğu zaman hangisine inanmak daha kolaydır diye :
Well, maybe if I gave one myself I would get asked.
Belki ben bir parti verseydim beni de partilerine çağırırlardı. Güzel bir tespit!
I've never asked myself that question before.
Kendime daha önce bu soruyu hiç sormamıştım.
Ever since you left, I've dreamt of coming face to face with you. I've never asked myself whether it would be easy to kill you.
Gidişinizden beri, karşınızda olmayı öyle çok bekledim ki sizi öldürmenin kolay olup olmadığı sorusunu kendime hiç sormadım.
I asked for sanctuary and protection for myself, my wife and my child.
Kendim, eşim ve kızım için sığınma ve koruma istedim.
Imagine my surprise when I met this man, who, although elderly, stood bolt upright, with his look of steel, which many people have commented on, and with the greatest of ease, politely asked me to sit down and make myself comfortable,
Bu adamla tanıştığım zamanki şaşkınlığımı hayal edin. Yaşlı olmasına rağmen çivi gibi dimdik duruyor pek çok insanın söylediği gibi çelik bakışlı ama büyük bir rahatlıkla nazikçe bana oturmamı ve kendimi rahat hissetmemi söyledi.
I asked them myself.
Bunu yapmalarını ben istedim.
I myself I asked to the Kido Marquis e it answered :
Bu konuyu bizzat Marquis Kido'ya sorduğumda bana şöyle cevap verdi :
So I asked myself "Is it worth it?"
Kendime "Buna değer mi?" diye sordum.
When he asked if I had sinned with others than myself, -
Benim tek günahım onun ihtiyaçlarını tatmin etmek.
- I never asked myself.
- Kendime hiç sormadım.
I've asked myself that question 100 times and all the answers I can think of now, twenty years afterwards,
Bu soruyu kendime yüz kez sordum. 20 yıl aradan sonra, şu an aklıma gelen bütün cevaplar,
i asked you first 53
i asked 191
i asked first 21
i asked you 78
i asked you something 17
i asked you a question 258
i asked them 16
i asked for it 22
i asked him 111
i asked her to marry me 21
i asked 191
i asked first 21
i asked you 78
i asked you something 17
i asked you a question 258
i asked them 16
i asked for it 22
i asked him 111
i asked her to marry me 21