English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I asked mr

I asked mr tradutor Turco

345 parallel translation
I asked Mr. Blore to keep an eye on us.
Bay Blore'dan bizi kollamasını istedim.
Sister Clodagh, I didn't know how to tell you, so I asked Mr. Dean.
Rahibe Clodagh, size nasıl anlatacağımı bilemedim, bu yüzden Bay Dean'e sordum.
I asked Mr. Coombe here because he's the logical man to help me find lodgers for the summer.
Bay Coombe'u yazın kiracı bulmamda bana yardımcı olabilecek en akla yatkın kişi olduğu için buraya davet ettim.
But this is my house, Mommy! The one I asked Mr. Kringle for.
Ama bu benim evim, Bay Kringle'dan istediğim ev.
When I asked Mr. Wayne where Kyle Hadley was, he said, "I don't know, but he'd better not come back here tonight."
Bay Wayne'e Kyle'ın nerede olduğunu sorduğum zaman, "Bilmiyorum. Bu gece buraya dönmese iyi olur." dedi.
So I asked Mr. Kurayama to take a look.
Sonra da Bay Kurayama'dan belgelere bakmasını rica ettim.
I asked Mr. Blore to keep an eye on us.
Bay Blore'a gözünün üstümüzde olmasını rica ettim.
When I heard those sounds, I asked Mr Edwards, the choirmaster, to go and to dismiss the choir.
O sesleri duyduğum zaman koro şefi Bay Edwards'tan gidip koroyu dağıtmasını istedim.
Not until I've asked Mr. Beddini for his wife's hand.
Dale'i Bay Beddini'den geri alıncaya kadar olmaz.
I even asked Mr. Jonsie.
Bay Jonsie'ye bile sordum.
That stupid clerk here asked me if I wanted to speak to Mr. or Mrs. Graham...
Buradaki aptal görevli, bay Graham'le mi yoksa bayan Graham'le mi görüşeceksiniz diye sordu.
I've asked Mr. Sherlock Holmes to come here.
Sherlock Holmes'tan buraya gelmesini istedim.
I have the porter as you asked and the railroad company's sent Mr. Moore to unlock cars.
İstediğiniz hamalı getirdim. Demiryolu şirketi de vagonu açması için Bay Moore'u gönderdi.
You were to have gone with the Wing Commander, Mr. Manning, but I happen to be rejoining my outfit not far from your own destination, so they asked me to bring you down from London.
Filo komutanıyla gidecektiniz Bay Manning. Fakat ekibime katılacağım yer gideceğiniz yerden pek uzak değil. Bu yüzden sizi Londra'dan getirme görevini bana verdiler.
Mr. Gray asked me to bring you this letter when i got back from the station.
İstasyondan dönerken Bay Gray bu mektubu size iletmemi istedi.
- I'm sorry, sir, but... since Mr. Sebastian asked me not to disturb him...
Özür dilerim efendim ama bay Sebastian kendisini rahatsız etmememi istediği için...
Mr Byrne, I asked you...
- Bay Bryne, size soruyorum... e
She asked Mr. Smith to tea.
Bay Smith'i çağırmış.
Mr. Satake asked if I was thinking about getting married.
Bay Satake benim evlilik hakkında düşünüp düşünmediğimi sordu.
Mr. Umberto, if you asked me to swear to it, I couldn't.
Bay Umberto, benden yemin etmemi isterseniz, edemem.
She asked me to take her to see Mr. Kusuda... but I must seek your approval.
Onu Bay Kusuda'ya götürmemi istedi... ama senin iznini almam lazım.
If I'd known that, Mr. Burgess, I wouldn't have asked the lady.
Bunu bilseydim, hanımefendiye sormazdım Bay Burgess.
- I asked you your opinion, Mr Corey.
- Ben senin fikrini sordum, Bay Corey.
Well, Vicky wants Tim and me to be in the show with her, so she asked Mr. Harris to catch the act last night, and he liked us, so he wants to sign us.
Vicky, beni ve Tim'i şovunda istiyor. Bay Harris şovumuzu izlemiş. Bizi beğenmiş.
I asked who was in charge here. Where's Mr. Pedroni, the architect?
Sorumluyu sordum, Bay Pedroni ; mimar, nerede?
I've asked you to leave, Mr. Diamond.
Sizden gitmenizi istedim, Bay Diamond.
Mr. Hancock, I've just asked your daughter to marry me... and she's accepted.
Bay Hancock, Kızınıza evlenme teklif ettim, o da kabul etti.
I decided to stay so John asked Mr. Carr to give me a job in the freighter office.
Ben kalmaya karar verdim John da Bay Carr'dan bana bu nakliye ofisindeki işi buldu.
Mr. Burns, I asked you a question.
- Bir soru sordum bay Burns.
Mr. Northbrook, my father asked me if I felt the lack of love in my life.
Babam bana sevgi eksikliği duyup duymadığımı sordu.
Mr LeGrand has asked her to marry him. I just found out.
Konu kızım. Bay LeGrand ona evlenme teklif etti.
Mr. Gallagher, I've never before asked a night class student to do this.
Bay Gallagher, hiçbir gece okulu öğrencisinden bunu istememiştim.
Because of the peculiar nature of this case I asked the attorney general for Mr. Dancer to sit with the prosecution.
Bu davanın özel durumundan dolayı... Bay Dancer'ın savcı makamında yer alması için başsavcıdan izin aldım.
I asked you a question, Mr Starrett.
Sana bir soru sordum Bay Starrett.
Mr Dickinson I asked you a question.
Bay Dickinson size bir soru sordum.
Anyway, about seven months ago, this so-called lawyer, Mr O'Shaughnessy, asked me how I'd like to cheer up a lonely old man and pick up $ 100 a week at the same time.
Her neyse, yaklaşık yedi ay önce bu avukat, Bay O'Shaughnessy, yalnız bir adamı teselli etmem karşılığında haftada bir yüzlüğü kabul eder miyim diye sordu.
I've asked Mr Fumble here to help us find out why money is being wasted by some 3,000 employees of Paramutual Pictures.
Bay Fumble'dan bize burada Paramutual Pictures'ın 3000 çalışanı tarafından paranın nasıl heba edildiğini bulmak için yardım etmesini istedim.
Yeah? I'm sorry to trouble you, Mr. Dude, but the count just asked me to telephone the Spanish consul.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Bay Züppe ama Kont İspanya Konsolosu'na telefon etmemi istedi.
Mr. Swine, would you mind if I asked you a personal question?
Bay Swine, size özel bir soru sorabilir miyim?
I phoned and asked for Mr. Delétang.
Telefonla arayıp Bay Delétang'ı sordum.
You asked to see me before I left, Mr. Enderby.
Gitmeden beni görmek istemişsiniz, Bay Enderby.
I suggest that Dr Pedersen, who knows what's at stake, and Mr Straud, who knows his country backwards, be asked to return to Telemark in order to resolve this question.
Doktor Pedersen'i tehlikeye atmamak için ve ülkesinin topraklarını iyi bilen bay Straud varken... Telemark'a dönüp bu sorunu halletmede bize yardımcı olmasını istiyoruz.
I was asked to join the guests but in fact to make a medical examination of Mr. Owen.
Konuklara katılmam istendi... fakat gerçekte Bay Owen'ı tıbbi incelemeden geçirecektim.
I asked for a preorbital course, Mr. Farrell.
Ön yörünge rotası istedim!
I asked to see Mr Rome alone.
Bay Rome'la yalnız görüşmek istedim.
I'm sorry, Mr. Talman, I was asked to make inquiries.
Affedersiniz, Bay Talman, soruşturma yapmam istendi.
Mr Mézeray asked whether I could rush the work a bit...
Hepsi bu, başka hiçbir şey konuşmadık, bu kadar! Bay Mezeray benden şey istedi... Yani şey...
I have asked Dr. McCoy to check Starfleet medical records to verify Mr. Spock's suspicion that Dr. Sevrin is insane.
Dr. McCoy'dan, kayıtları kontrol edip Devrin'in deliliğine dair Spock'ın şüphesini doğrulamasını istedim.
I have not asked Mr. Kunstler to defend me.
Bay Kunstler'dan beni savunmasını istemedim.
I know you'd like to see Mr Stubby ride that bronc, but go ffetch those eggs like I asked.
Bay Stubby'yi ata binerken görmek istediğini biliyorum, ama senden istediğim yumurtaları getir.
When I asked you if Mr. Franklin was the other half of the writing team.
Sana Bay Franklin yazar takımının öteki yarsı mı diye sorduğumda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]