I found them tradutor Turco
1,540 parallel translation
When I found them, I was just so excited.
Onları bulduğumda, bir anda çok heyecanlandım.
I found them in the oral cavity, but not in the stomach contents.
Onları ağız boşluğunda buldum, ama mide içeriğinde onlardan hiç yok.
'Cause the components of this gun were kept safe, scattered across the world, and I found them.
Bileşenler iyi korunup, farklı yerlere dağıtıldı.
I took some of Bret... well, actually I found them,
Bret'in resimlerini çektim.
I found them in the boiler room.
Kazan dairesinde buldum onları.
I found them!
Buldum, buldum.
I found them! I found them.
Kodları buldum.
I got the codes. The codes are on the necklace. I found them
Kodlar bende, kodlar bir kolyedeymiş.
I can't believe I found them.
Nasıl oldu da bulduysam.
I found them hanging off the doorknob fifteen minutes ago.
Onu on beş dakika önce kapının üzerine asılı olarak buldum.
I found them and saved them.
Onları ben buldum ve sakladım.
I found them in a drawer... about six years ago.
Bir çekmecede bulmuştum. Altı yıl kadar önce.
- Because I found them and thought...
Çünkü kıyafetleri buldum ve temizlenmeli diye...
These are for you, I found them on the beach.
- Bunlar sana, kumsalda buldum.
I think I found them.
Onları buldum galiba.
I remember them kicking me out, and child welfare, they found me out there on the corner just standing up crying and stuff.
Beni dışarı attıklarını hatırlıyorum. Ardından, bi köşede dikilmiş, ağlayıp didinirken çocuk esirgeme buldu beni.
Layla, I have a theory that Chris Mundy lied to a lot of people about his HIV status, and when someone found out that he infected them during a work... session, well, it could be the end of life as they knew it and
- Layla. Ben Kris Mundy'nin birçok kişiye kendi HIV durumu hakkında yalan söylediğini öne sürüyorum. Mesai sırasında kendisine de bulaştırdığını anlayan birisi, ki bunun ölümcül olabileceği herkesin malumudur, işte o insanı çok ama çok kızdırmış olabilir.
May I show them what I found?
Ne bulduğumu onlara gösterebilir miyim?
Oh, I found some streaks, so I'm wiping them down with undiluted red wine vinegar.
Birkaç yerde çizgilenme gördüm, ben onları seyreltilmemiş kırmızı şarap sirkesi ile yok ediyorum.
Well, anyway, I haven't found anyone yet to replace them.
Her neyse, Henüz birini bulamadım onların yerini alacak.
It wasn't until recently that I found out who's been sending them.
Ta ki, çekleri kimin gönderdiğini öğrendiğim ana kadar.
He said he remember a white license tag with black letters - And we found them in NY, so I figure we start there
Beyaz siyah bir plaka hatırladığını söyledi ve onu burada bulduk.
I constructed them out of data I found drifting in the net.
Onları ağda sürüklenirken bulduğum verilerle oluşturdum.
I found these hairs that were too long for a military haircut, so I ran them domestically for DNA.
Asker tıraşı için biraz uzun olan bu saçları buldum. Ülke içinde DNA'sını arattım.
- They've found us and I've seen them!
Bizi buldular, onları gördüm.
And everywhere I went! found the people and I told them my story.
Gittiğim her yerde, karşılaştığım insanlara hikayemi anlattım.
We drive it many times between campaign stops, but I just found out that there's gonna be a movement of thousands of angry reeves fans to collect lincoln pennies, stand at the side of the road and pelt robert with them as he drives by.
Ah, evet, tüm eyaleti baştanbaşa geçiyor, Potawatomi'den Illinois sınırına kadar. Kampanya durakları arasında o yoldan sıkça geçiyoruz ama binlerce kızgın Reeves hayranının Lincoln bozukluklarını toplayıp yolun kenarında durup Robert oradan geçerken ona fırlatılacakları bir eylem olacağını yeni öğrendim.
I remember when you found out you had to use the bathroom on the bus, you made them drop you off in Barstow.
Tuvaletin gelince seni Barstow'da otobüsten atmak zorunda kaldıklarını hatırlıyorum.
I found 15 different articles on Kyle's parents over the past several years, all of them glowing tributes.
Kyle'ın ailesi hakkında geçmiş yıllarda çıkmış yazılar buldum. Hepsi de övgü dolu yazılar.
Turns out sam's got more than one alias. I ran all of them all and I found this.
Hepsini araştırdım ve bunu buldum.
If they hadn't found one of them, it could have been me!
Jesse ya da Angel'i görmüş olmasalar, beni öldürürlerdi. Bak, Miguel.
I Assume That's What You Wanted Them To Do Given The Materials You Found In Your Dad's Briefcase, Right?
Sanırım babanın çantasından çıkanlarla ilgili olarak bunu yapmalarını sen istedin, değil mi?
But each letter was more beautiful than the last, and i found myself looking forward to Them.
Ama her mektup bir öncekinden çok daha güzeldi,... ben de kendimi onları dört gözle beklerken buldum.
I just found out she could see them 2 years ago.
Ben bile bunu 2 yıl önce öğrendim.
I found out what is going on between them!
Aralarında neler olduğunu anladım!
I spent all afternoon there, and I finally found one box of grandview papers from, like, 1848, and not one of them mentioned the deaths from the weston records.
Bütün öğleden sonrayı orada geçirdim, sonunda 1848 yılından kalma bir kutu buldum ve hiçbiri Weston kayıtlarındaki ölümlerden bahsetmiyordu.
I was-I was, like, Really awkward, so it was super hard for me to talk to them, and I, uh-I found that Incredibly frustrating.
Ben- - ben çok utangaçtım. onlarla konuşmak benim için çok zordu. Bu da çok sinir bozucuydu.
I found Sum and because of her, I found the two of them
"Sum'u buldum..... ve onun sayesinde diğer ikisini de buldum."
And yesterday, someone found out we had the same last name, so I told them we adopted you from a retarded family.
Ve dün, birisi aynı soyadını taşıdığımızı fark etti,... ben de seni zihinsel özürlü bir aileden evlat edindiğimizi söyledim.
So, I had to look for subtler undercurrents, and I found that some of them provided medical care, or food or counseling.
İnce ayrıntılara bakmam gerekiyor ve kiminin tıbbi, besin ya da danışma desteği sağladığını buldum.
I found heavy traces of that on the vic's clothing when I ran them through xrf.
Kurbanın kıyafetlerini XRF cihazında incelerken buldum.
I found you passed out nearby, I could not leave them'.
Seni baygın ve bitik bir halde buldum ve orada öylece bırakamadım.
I wish I could have found them all for you.
Keşke hepsini bulmuş olsaydım.
But thanks to them, I found the bloodstains.
Ama onlar sayesinde kan lekelerini buldum.
They've found their feet now, but they seem to be taking them in the wrong direction.
Dünyamız ısınıyor ve buzullar her yıI daha erken eriyor. Burası, kutup ayılarının fokları avlayabilecekleri tek yer.
And then I found out that he stole them all off the Internet.
Sonradan bunlari internetten çaldigini ögrendim.
"that I gave a rather interesting ride " for a couple of hours one evening, a few months back, "that ended in my burning her car where l found them."
Birkaç ay önce bir iki saatliğine arabama aldığım sonra arabasını dönüp yakmak zorunda kaldığım şu kadın ve bebeğiyle başlayacağım.
I found out today, neither of them did good.
Bugün öğrendim ki, iki fon da iyi gitmemiş.
I found these in a tiny little shop in Tuscany and fell in love with them so entirely,
Bunları Tuscany'deki küçük bir dükkânda görmüştüm. Onlara ilk görüşte tutuldum.
– Tell them I found it! – Don't quit!
- Onlara benim bulduğumu söyle.
I want them found and arrested, immediately!
Bulunup tutuklanmalarını istiyorum, derhal!
i found you 161
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found one 42
i found something 222
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found her 202
i found myself 20
i found him 265
i found one 42
i found something 222
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found them 38
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found them 38
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16