I found her tradutor Turco
4,136 parallel translation
I found her crying in the parking lot.
Onu otoparkta ağlarken buldum.
I think I found her.
Sanırım kendisini buldum.
I found her.
buldum onu.
I was Googling that girl I've been dating, and I found her blog.
Google'da çıktığım kızı aratıyordum da, blogunu buldum.
I found her with the body, blood all over her hands.
Onu cesetle birlikte buldum, elleri kan içindeydi.
And then I found her.
Sonra onu buldum.
I found her visitor's pass in Mona's stash.
Mona'nın zulasında ziyaretçi kartını buldum.
I found her in the lab with Alexis this morning.
Bu sabah onu laboratuvarda Alexis'le buldum.
I found her at the site.
O yerde buldum.
Martin, Saga, I found her.
Martin, Saga, onu buldum.
Plus, I found her number in Ben's phone.
Bir de, numarasını Ben'in telefonunda buldum tabii.
She was right there when I found her.
Bulduğumda oradaydı.
- Hey, I found her.
- Hey O'nu ben buldum.
Julio, I just found a string of e-mails between Janet and her husband.
Julio. Janet ile kocasının birbirine yolladığı e-postaları buldum.
I've always found you an interesting girl.
Seni her zaman ilginç bir kız olarak görmüşümdür.
And I found Bodnar's fingerprints everywhere.
Ve her tarafta Bodnar'ın parmak izlerini buldum.
So I asked her to snoop around Waaldt's office. Guess what she found?
Waaldt'un odasını aramasını istedim, bil bakalım ne buldu?
When I went to get her things, I found the gun.
Eşyalarını almaya gidince silahı buldum.
When father left, I found I was literate in all things but finance.
Babası ayrıldığında, Ben okuma yazma bulundu her şeyi ama finans.
When I found out what was going on between her and Braden, I went over there.
Braden ile arasındakileri öğrendiğim zaman. Onu görmeye evine gittim.
Well, I- - I found it fascinating as usual watching you work your magic.
Her zamanki gibi mucizeler yaratman büyüleyiciydi.
Oh, and I found traces of creosote under her fingernails, which is probably meaningless since the boiler room is right next to the laundry room... And it could've gotten on her hands when she went down there.
Ayrıca tırnaklarının arasında kreozot buldum, muhtemelen önemli bir şey değildir, kazan dairesi çamaşırhanenin hemen yanında olduğu için, oraya indiğinde eline bulaşmış olabilir.
You know, I finally found someone who was right for me, and I-I drove her away.
En sonunda kendime uygun birini buldum ve kendimden uzaklaştırdım.
" I see you found her arrest record.
" Nikita'nın sabıka kaydını bulmuşsun.
I want her found.
Bulunmasını istiyorum.
Yeah, I had someone call her mom when we found her and tell her that she was injured.
- Evet, yaralandığını söylemek için annesini arattırmıştım.
Body was found by the cleaning lady, during her interview, I deduced, using expert Detective work, that she had something super gross on her chin.
Cesedi temizlikçi kadın bulmuş, sorgusu sırasında, usta dedektif işi yaparak, çenesinde iğrenç bir şey olduğunu buldum.
Just remembering the motile sperm I found on her body.
Cesette bulduğum canlı spermi hatırladım.
When I found out that Mr. Covington was actually a chick, yeah, I had to have her.
Onu öğrendiğimde bu Mr. Covington kesinlikle piliçti, evet, ona sahip olmalıydım.
Spencer, if I were you, I would put this back where I found it and forget that I ever saw it.
Spencer, yerinde olsaydım bunu bulduğum yere gider olduğu yere geri koyar. Her şeyi unuturdum.
I remember taking her body from his arms, to the woods, to a place where I knew that it would be found...
Cesedini kollarına alıp ormanda bulunacağını bildiğim bir yere götürdüğünü hatırlıyorum.
I also found a cellphone in her other pocket.
Öteki cebinde bir de telefon buldum.
Then I talked to her boyfriend, and I found out what really happened.
Erkek arkadaşı ile konuştuktan sonra ne olduğu ortaya çıktı.
And to top it all off, I just found out that Esther broke her foot in three places.
Ve hepsinden de önemlisi Esther bacağını üç yerden kırmış.
I found something in Judge Harper's phone records... a guy named Dustin Williams who's been calling her every day for weeks.
Harper'ın telefon kayıtlarından bir şey çıktı. Dustin Williams diye bir adam haftalardır her gün arıyormuş.
If she said, 'It's great we found new people'... Think I'd run back to her or something?
Yeni birilerini bulmamız ne iyi dediğinde ona geri koşacağımı falan mı sanıyor ki?
And I was already in a panicked state from what I saw, what I found... and I-I got my directions turned around, and thankfully, I ran into her.
Zaten daha önce gördüğüm şeylerden dolayı panik içerisindeydim. Yer yön duygumu kaybetmiştim ve neyse ki Sabina'ya rastladım.
I found one in the trunk of her car.
Arabasının bagajında vardı.
I just found her very, very sweet.
Onu çok sevimli buldum.
I found out you lent money to her
Ona borç para verdiğini öğrendim.
I haven't found her.
Daha bulamadım.
Well, I'm not, but I-if this is what it looks like and Vic is having an affair... you know, her husband found out, beats this guy up...
Hayır, ama eğer göründüğü gibiyse ve Vic'in bir ilişkisi varsa bilirsin, kocası öğrenir, adamı döver.
I wish for her she'd never found out about me.
Keşke beni asla öğrenmeseydi.
And so as a very special treat, I want to introduce a young girl I found who is such an incredible talent, that I wanted her to be my very first artist on Highway 65.
Ve bu yüzden sizlere özellikle, bulduğum inanılmaz yetenekli, şirketim Highway 65'ta ilk sanatçım olmasını istediğim genç bir kızı takdim etmek istiyorum.
Well, I found this in her breastbone.
Göğüs kemiğinde bunu buldum.
I think he found her.
Bence kızı o bulmuş.
When you looked into me, you found out that whatever I do I do it to win, and that's all I ever did for you.
Beni araştırdığında bulduğun her neyse kazanmak için yaptım ve senin için de sadece bunu yaptım.
I had myself turned into a vampire to hunt you, to even the playing field, to track your every move for however long it took me until I found you, and I did this because you killed my mother.
Senin peşine düşmek, seninle eşit olmak için vampire dönüşmek istedim. Seni bulmam ne kadar sürse de her hareketini takip edebilmeyi istedim. Ve bunu sen benim annemi öldürdüğün için yaptım.
Look, I've done my best to forget about it all. Until he found me in the coffee shop, and he kept asking me,
Beni kahve dükkânında bulana kadar her şeyi unutmaya çalıştım.
I can't believe you already found her.
Kızı bulduğuna inanamıyorum.
So anyway, I found about 20 cases so far with perps that fit the description that Mrs. Gregson gave us.
Her neyse, bayan Gregson'ın bize verdiği tanıma uyana yaklaşık 20 tane vaka buldum.
i found you 161
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found myself 20
i found him 265
i found one 42
i found something 222
i found it 701
i found 117
i found someone 17
i found out 58
i found them 110
i found myself 20
i found him 265
i found one 42
i found something 222
i found a job 16
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found her 49
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
i found a 18
i found these 35
i found this 211
i found that 17
found her 49
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
heroin 209
herbert 132
herself 49
hercules 220
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
herbert 132
herself 49
hercules 220
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366