I guess i have tradutor Turco
6,407 parallel translation
Well, I guess I have no choice because you have all the power except for... screw you!
Sanırım başka şansım yok çünkü güç sende ama... Hadi oradan!
I guess I have to start kissing some lesbians.
Sanırım lezbiyenlerle öpüşerek başlamalıyım.
It... I guess if you don't have a last name, you can charge more.
Sanırım soyadını kullanmayınca daha fazla para kazanıyorsun.
♪ to my immortal home ♪ Guess I should have used some of that collection money for singing lessons.
Biriktirdiğim paraların birazıyla şarkı söyleme kursuna gitmeliyim sanırım.
I guess all I have left to say is... ♪ I'm calling Michael Voltaggio ♪
Galiba diyeceğim tek şey : Michael Voltaggio'yu arayacağım.
I guess I should inform you that I have urinated on it there.
Sanırım onların üstüne işediğimi sana söylemem gerekirdi.
I guess you have a problem with impulse control.
Bence sende dürtülerini kontrol edememe sorunu var.
Guess you could say I have a different perspective on life and death now. Yeah?
Sanırım, şimdi hayat memat hakkında farklı bir bakış açım olduğunu söyleyebilirsin.
I guess it's that I rarely get the opportunity to have sex with anyone.
Sanırım çok az sevişme fırsatı bulmam.
I guess we all have our soft spots.
Sanırım hepimizin zaafları var.
Then I guess we have no deal.
Öyleyse, aramızda bir anlaşma söz konusu değil.
I guess I didn't realize how lucky I was to have Dylan back in my life until I lost him all over again.
Sanırım Dylan'ı geri kazanarak ne kadar şanslı biri olduğumu onu kaybedene dek anlayamadım.
I guess the engineer must have connected it after all.
Sonunda telefoncu bağlantıyı sağladı sanırım.
I mean, I guess I could sit her down, have a heart to heart, and tell her it's never gonna happen.
Onu oturtup açık açık bu işin olmayacağını söyleyebilirim.
Well, I guess the only other thing that we have left to talk about is the, uh, guest room and the attic.
Konuşmamız gereken tek bir şey kaldı galiba. Misafir yatak odası ve tavan arası.
I guess she thinks'cause she's fucking the boss, she doesn't have to follow the rules.
Patronla sikiştiği için kendini kurallara uymak zorunda hissetmiyor, sanırım.
I wanted Frodo, but we can't both have Frodo, so guess who's stuck with Samwise Gamgee.
... ne yiyeceğimize, hangi Hobbit'i seveceğime... Frodo istiyordum ama ikimiz de Frodo'yu sevemiyormuşuz o yüzen bil bakalım Samwise Gamgee kime kaldı.
I guess sometimes I feel that the whole family would be happier if they didn't have me here- - if I didn't exist.
Bazen ailemin ben yokken daha mutlu olduğunu düşünüyorum. Yani ben olmasaydım.
Yes, and I was starting to feel bad about sneaking around, But I guess I shouldn't have, Now that I see what you're up to.
- Evet ve gizli is çevirdigim için de kötü hissetmeye baslamistim ama senin yaptiklarina bakilirsa hissetmemeliymisim sanirim.
I guess you could say I enjoy making love on film, and now I don't have to do it by myself.
sundan diyebiliriz ; filmlerime aski koyup "çekmeyi" seviyorum ve bu defa tek basima yapmak zorunda degilim.
Oh. I guess we have new ways for doing everything now, huh?
Artık her şeyi farklı yollardan yapıyoruz demek?
I guess- - Have a good weekend.
İyi haftasonları.
Just have to work harder, I guess, huh?
Sadece, daha fazla çalışmalısın Sanırım, ha?
I guess boss will have a look at it today.
Sanırım patron bugün bir bakacak.
I mean, not that you need that if you don't have a car, I guess...
Araban yoksa sigortaya ihtiyacın olmuyor tabii herhâlde, tam bilmiyorum.
Well, I guess it goes back to when I was a fat kid in India, and didn't have any friends.
Sanırım Hindistan'da şişman bir çocukken hiç arkadaşım olmamasıyla ilgili.
I guess we'll just have to somehow find a way to move on.
Sanırım hepimiz hayatımıza devam etmenin bir yolunu bulacağız.
Well, I guess I only have two questions...
O halde 2 sorum olacak.
Well, I guess we'll just have to wait then, won't we?
O halde, bekleyeceğiz sanırım, değil mi?
Oh, I guess we all have questions.
Oh, Sanırım hepimizin soruları var.
I give you a clue, you have a minute to guess the identity of the person in question.
Sana ipucu veriyorum ve sende kağıtta yazan kişiyi bir dakika içinde bulmaya çalışıyorsun.
I guess... I would have to ask... does he have good hygiene?
Sanırım, hijyene önem verip vermediğini sormam gerekir.
I guess we kind of have to, if only for the sake of the town, right?
Sanırım olmak zorundayız gibi, kasabanın hatırı için, değil mi?
Guess I'll have to get by on my looks.
Sanırım sadece bakışlarımla idare etmek zorunda kalacağım.
You know, last night when you and I were in bed, I realized I guess Nicolas is just gonna be one of those people in my life that I'm always gonna almost have sex with, but I never will. You know?
Dün gece seninle yataktayken Nicolas'ın da sevişmek üzere olduğum ama artık sevişemeyeceğim insanlardan biri olduğunu anladım.
Well, I guess you could say I have a big problem with- -
Sanırım büyük bir sorunum var diye -
Well, I guess you should have saved your seat with your purse.
Sanırım oturmasın diye önceden koltuğa çantanı koymalıydın.
So, I guess you're just gonna have to steal it.
O zaman çalman gerekecek.
So, I guess... the thing you have to ask yourself is... how important is your truth?
Sanıyorum ki kendine sorman gereken şey senin gerçeğinin ne kadar önemli olduğu?
But I guess not everybody can have what Schmidt and I have.
Galiba Schmidt ile benim aramdaki herkeste olmuyor.
And I have an electric car, so I guess he didn't, he didn't hear me.
Benim arabam elektrikli sanırım arabamın sesini duymadı.
- I don't know. I have bad taste, I guess.
Bilmiyorum, kötü bir zevkim var herhalde.
I'll have some of that jerky, I guess.
Şu zımbırtılardan alayım o zaman.
I'm just grateful, I guess to have this place. And that's all.
Burası olduğu için minnettarım galiba.
I guess we're gonna have to concentrate our efforts inside.
Sanırım tüm enerjimizi içeriye vermemiz gerekiyor.
Well, I guess you have to get going,'cause your ankle bracelet is flashing.
Sanırım gitmek zorundasın çünkü bilekliğin yanıp sönmeye başladı.
So I guess I'll just have to stay here and take all of Cruz's money.
Bu yüzden, sanırım burada kalıp Cruz'un tüm parasını almam gerekecek.
'I guess some people just have something about them.'
Sanırım bazı insanların böyle bir etkisi var.
Guess try to bluff Sam into thinking I do have a case.
Sam'e elimde bir dava olduğu konusunda blöf yapacağım.
I guess I have no choice.
Başka şansım yok galiba.
- WELL, IN THAT SCENARIO, I GUESS YOU MIGHT ACTUALLY HAVE A SHOT.
Bu senaryoya göre sanırım bir şansın olabilir.
i guess 8481
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess not 561
i guess i don't 28
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess not 561
i guess i don't 28
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess i'm 27
i guess i did 103
i guess we'll see 34
i guessed 40
i guess you could say that 41
i guess i am 138
i guess i'll see you later 21
i guess you're right 289
i guess i'll see you around 20
i guess what i'm trying to say is 37
i guess i did 103
i guess we'll see 34
i guessed 40
i guess you could say that 41
i guess i am 138
i guess i'll see you later 21
i guess you're right 289
i guess i'll see you around 20
i guess what i'm trying to say is 37