In the basement tradutor Turco
3,244 parallel translation
- Yeah, told you... we should have built that secret underground chamber in the basement.
- Tamam, ama sana söylemiştim. Bodruma o gizli, yeraltı odasını yaptırmamız gerekiyordu.
I have all kinds of stuff in the basement.
Bodrumda her türlü ıvır zıvırım var.
What's happening in the basement?
Bodrumda neler oluyor?
I'm more worried about the girl in the basement.
Bodrumdaki kız için daha çok endişeleniyorum.
Ana Maria, please tell us how long Felipe had locked in that box in the basement
Ana Maria, lütfen anlat bize, Felipe ne zamandır seni, bodrumdaki o kutuda tutuyordu?
There might be something in the basement.
Bodrumda birşeyler olabilir.
But we cannot confirm or deny that the cast of the film, The Artist, has been murdered in the basement of this house.
Ama Artist filminin oyuncularının hepsinin öldürüldüğünü evin bodrum katında öldürüldüğünü ne doğrulayabiliriz ne de yalanlayabiliriz
In the basement.
- Bodrumda.
I think his frozen body in the basement is actually the harder part to explain.
Bence bodrumdaki donmuş cesedi açıklamak daha zor.
This man, Atticus Aldrich, killed his three daughters in the basement in 1934.
Bu adam, Atticus Aldrich, 1934'de üç kızını da bodrumda öldürmüş.
- In the basement.
- Bodrumda.
- K11 in the basement.
- Bodrum katında K11.
Just five months prior to the shooting of Dominik Laszlo on the school bus, Detective Black shot another man in the basement of the Doralis Building?
Okul otobüsünde Dominik Laszlo'nun vurulmasından sadece beş ay önce Dedektif Black Doralis binasının bodrumunda başka bir adamı vurdu yani?
And these conditions were brought on, or aggravated, by the first shooting incident in the basement of the Doralis Building?
Peli bu durumlar Doralis Binası olayında mı açığa çıktı veyahut hızlandırıldı?
So when you told me you had handled the problem in the basement, I took you at... your... word. ( Chuckles )
O yüzden bodrumdaki problemi hallettiğini söylediğinde sözüne güvendim.
From spiking the punch-bowl, to the mattress room in the basement.
İçki kasesinden bodrum katındaki yatak odasına kadar.
The Eau de Cologne's next to the bedpans in the basement, the hairpieces are on the fourth floor,
Kolonyalar bodrum katta, yatak örtülerinin yanında perukalar dördüncü katta...
Douglas, are you in the basement?
Douglas, bodrumda mısın? Tamam.
This guy kill some kids in the basement or something?
Bu adam bodrum katında bi kaç çocuk falan mı öldürdü, nedir?
I was in the basement cutting up fliers for my babysitting company, and I sliced my finger... To the bone.
Bodrum katındaydım dosyaları zımbalıyordum bebek bakıcılığı şirketim için, sonra parmağımı kestim birden... kemiğe kadar.
Okay, I'm definitely in the basement.
Tamamdır, Şu an bodrum katındayım
What we did to the scarecrows and then when you went in the basement and took his stuff.
Korkuluklara olanlardan sonra ve sen oradan o şeyi aldıktan sonra başladı.
My daughter is trapped in the basement.
Kızım bodrumda kapalı kaldı.
The outside panel is in the basement.
Kontrol paneli bodrumda.
Listen my daughter is trapped in the basement.
Dinle kızım bodrumda kapalı kaldı.
Well, did you ever have foster parents that made you and 19 other kids sleep on cots in the basement... locking the doors at lights out, so that if you had to pee in the middle of the night
Seni diğer on dokuz çocukla birlikte bodrumdaki çocuk karyolalarında uyutan bir koruyucu ailen oldu mu? Işıkları kapatıp kapıları kilitledikleri için gecenin bir yarısı çişin gelirse duvara astıkları kovalara işemek zorunda kaldın mı hiç?
The morgue is in the basement.
Morgu bodrum katta.
They have another boy in the basement and I think they kidnapped him.
Bodrumlarında başka bir çocuk daha var ve bence onu kaçırmışlar.
Your parents have someone in the basement.
Ailen bodrumda birini tutuyor.
I can't tell you, because telling you would be a violation of the Patriot Act, and I could end up in the basement of the Pentagon being beaten and waterboarded to within an inch of my life.
Sana hiçbir şey söyleyemem çünkü söylersem vatanseverlik yasasına karşı geldiğim için kendimi Pentagon'un bodrumunda dayak yerken işkenceye maruz kalırken ve ölümle pençeleşirken bulabilirim.
I think we have a much nicer one Downstairs in the basement.
Sanırım bodrumda çok daha güzel bir çerçevemiz vardı.
Hiding the body of Alexis here in the basement?
Bu, iyi bir fikir değil.Brian,
All staff and patients make their way to the shelter in the basement.
Tüm personel ve hastalar bodrumdaki sığınağa ilerleyin.
But based on the lividity, M.E. determined she wasn't murdered in the basement, just dumped there.
Ama cesedin bulunduğu yere bakıldığında, O.D,... şahsın orada öldürülmediği,... yalnızca cesedinin oraya atıldığına karar verdi.
What, is he hiding in the basement?
Ne, bodrumda mı saklanıyor?
There's a Russian informant who died of polonium poisoning currently on ice in the basement.
Bodrumda duran, polonyum zehirlenmesinden ölmuş bir Rus muhbir var.
Lisa, go down to the basement and start the laundry, will you?
Lisa, bodruma in ve çamaşır makinesini çalıştır, tamam mı?
Go downstairs to the basement and start the laundry, will you?
Lisa, bodruma in ve çamaşır makinesini çalıştır, tamam mı?
What's down in that room under the basement?
Bodrumun altındaki odada ne var?
.. for the ballroom blast are hiding in this basement.
... balo salonunda patlama olurken, bodrum katında saklananlar vardı.
- Felipe had her locked in the basement.
Felipe onu bodruma kilitlemiş.
One night, Julie had a sleepover, and in the middle of the night, he came down into the basement and crawled into my sleeping bag.
Bir gece Julie'nin evinde kalmıştım gecenin ortasında bodruma geldi ve uyku tulumumun içine kıvrıldı.
And, Artie, you're like the boy next door who... builds robots in his basement and who I take his virginity, and Jake and Marley and Ryder and Kitty, you guys are all like the foster kids
- Ve Artie, Sen de bodrumda robot inşa eden ve bekaretini aldığım komşu çocuğu gibisin, ve Jake, Marley ve Ryder, ve Kitty, siz de yetimler yurdu kapanınca bizimle yaşamaya gelmiş, ve ilk bize güvenmeyen ama sonra hayvanlarımızı sevmemiz gibi,
So what's an 80-year-old bloody molar doing in the Banks'basement?
O halde 80 yıllık kanlı bir azıdişi Banks'lerin bodrumunda ne arıyor?
What are you doing in my basement, dressed like the tin man?
Bodrumumda, teneke adam kıyafetinde ne işin var?
Get back in the basement.
Bodruma dön.
Mattresses in the basement?
Bodrum katındaki yatak odası mı?
The copper pot's in your basement.
Bakır kap sizin bodrumda.
The bodies were found in a secret basement under the barn floor.
Cesetler ahırın altındaki gizli bodrumda bulundu.
She knew there was a basement in the barn.
Ahırın bodrumu olduğunu biliyordu.
Well, did you think he was the kind of man who'd keep snakes in his basement?
Peki bodrumunda yılan besleyecek biri olduğunu düşünür müydün?
in the real world 60
in the meantime 2026
in the morning 1802
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
in the name of the father 223
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the meantime 2026
in the morning 1802
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
in the name of the father 223
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the ass 21
in the afternoon 211
in the beginning was the word 18
in the flesh 166
in the house 117
in the end 1091
in the first place 155
in the old days 114
in the 715
in the beginning 230
in the afternoon 211
in the beginning was the word 18
in the flesh 166
in the house 117
in the end 1091
in the first place 155
in the old days 114
in the 715
in the beginning 230
in the future 338
in the name of jesus 26
in the name of god 118
in the past 316
in the dark 154
in the bathroom 154
in the woods 135
in the room 59
in the back 227
in the city 96
in the name of jesus 26
in the name of god 118
in the past 316
in the dark 154
in the bathroom 154
in the woods 135
in the room 59
in the back 227
in the city 96