Isn't it perfect tradutor Turco
173 parallel translation
Isn't it perfect to be out with a handsome man like Papa who buys us flowers?
Babam gibi yakışıklı bir adamın bize çiçek alması mükemmel değil mi?
Isn't it perfect?
Harika olmaz mı bu?
Perfect, isn't it?
Kusursuz, değil mi?
Isn't it the perfect defence for the back of a city?
Şehrin arkası için güvenlik sağlıyor.
It isn't perfect, I know, but it's all we have.
Mukemmel bir plan değil biliyorum ama elimizde olan tek şey bu.
Perfect timing, isn't it, Father?
Güzel zamanlama, değil mi, baba?
- It's perfect isn't it?
- Mükemmel, değil mi?
Not that by any means that everything that isn't communist is perfect - far from it.
Burada şu kastetmiyorum. Komünist olmayan her şey mükemmeldir, katiyen.
Boris, look at this leaf. Isn't it perfect?
Boris, şu yaprağa bak.
Isn't it touching how a perfect murder has kept our friendship alive all these years?
Mükemmel bir cinayetin dostluğumuzu onca yıldır ayakta tutması ne kadar dokunaklı değil mi?
It isn't perfect, of course. It'll do.
- Yine de yeteri kadar mükemmel değil.
It's perfect, isn't it?
Mükemmel değil mi?
It isn't perfect yet, but...
Henüz mükemmel değil ama..
It's perfect, isn't it?
- Harika, değil mi?
Isn't it perfect?
Kusursuz değil mi?
Isn't it perfect?
Mükemmel değil mi?
That's a perfect illustration of life's bitter irony, isn't it? Oh, how's that, Cliff?
Hayatın acı mizahına mükemmel bir örnek, değil mi?
Perfect, isn't it?
Mükemmel değil mi?
- This desk set is perfect for you, isn't it?
- Bu masa senin için mükemmel değil mi?
Nature's perfect, though, isn't it?
Ama yine de, doğa harika, değil mi?
There's shaking and pounding at the end for the dregs. It isn't perfect.
Geriye kalan tortular için biraz sarsmak ve vurmak gerekir.
And, um, if he isn't perfect... just keep it to yourself, because I don't think anybody in this family wants to know.
Ve, şey, eğer o mükemmel değilse lütfen bunu kendine sakla çünkü bunu aileden kimsenin bilmesini istemiyorum.
It isn't perfect but it will have to do.
Kusursuz değil ama işe yaramak zorunda.
France isn't, you know, perfect or anything... but it's just slightly less evil than the United States, I think.
Ama Birleşik Devletler'den çok daha az kötüdür.
Perfect, isn't it?
Mükemmel, değil mi?
The heel is the perfect height, isn't it?
Topukların yüksekliği de mükemmel, değil mi?
My reading is improving, but it isn't perfect yet.
Okumam düzeliyor ama henüz çok mükemmel değil.
- Isn't it perfect?
- Mükemmel olmadı mı?
Well, it's perfect then isn't it?
Yerinde, değilmi?
Perfect, isn't it?
Kusursuz değil mi?
Hey, it's perfect, isn't it?
Kusursuz. Değil mi?
If it isn't right... -... even perfect, it's all ruined.
Eğer iyi, hatta mükemmel olmazsa her şey yıkılır.
This is a perfect situation for you, isn't it?
Bu senin için mükemmel bir durum, değil mi?
It's too perfect, isn't it?
Fazla mükemmel, değil mi?
That's perfect, isn't it?
Mükemmel, değil mi?
- No! It's-it's-because love isn't perfect!
- Çünkü aşk kusursuz değildir!
Perfect. That's exactly the right place to start from then, isn't it?
Mükemmel, işe oradan başlamak gerekir değil mi?
- Perfect, isn't it?
- Mükemmel, değil mi?
Isn't it perfect?
Harika değilmi?
- This is a perfect day for golfing, isn't it?
- Golf oynamak için mükemmel bir gün, değil mi?
- This is perfect, isn't it?
Bu mükemmel, değil mi?
It's perfect, isn't it?
Harika değil mi?
It's a perfect system now, isn't it?
Artık mükemmel bir sistem, değil mi?
That's just perfect for you, though, isn't it?
Yine de senin için mükemmel oldu, değil mi?
I don't know if I've mentioned it, 007... but a perfect marksman isn't really supposed to shoot his own boss.
Bilmiyorum 007, Bana ondan bahsetseydin... Ama mükemmel bir keskin nişancı, gerçekten patronunu vurması kabul edilemez.
Man's world may not be perfect, but destroying it isn't the answer.
Erkeklerin dünyası kusursuz olmayabilir ancak onu yok etmek bir çare değil.
Isn't it perfect?
- Mükemmel değil mi?
Well, it isn't exactly in perfect working order.
Aslında, tam olarak kusursuzca çalıştığı söylenemez.
It was the end of a fantastic adventure, but I realized the perfect wave isn't one thing.
Olağanüstü bir maceranın sonuydu ama fark ettim ki kusursuz dalga tek bir şey değil.
Contradiction. Isn't it perfect?
Aykırılık. mükemmel değilmi?
Perfect, isn't it?
Harika değil mi?
isn't it 16586
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it beautiful 126
isn't it awesome 28
isn't it great 166
isn't it funny 28
isn't it awful 20
isn't it lovely 28
isn't it romantic 18
isn't it cute 23
isn't it obvious 217
isn't it beautiful 126
isn't it awesome 28
isn't it great 166
isn't it funny 28
isn't it awful 20
isn't it nice 46
isn't it amazing 64
isn't it incredible 16
isn't it good 29
isn't it wonderful 110
isn't it just 19
isn't it weird 18
isn't it strange 25
isn't it exciting 35
isn't it true 65
isn't it amazing 64
isn't it incredible 16
isn't it good 29
isn't it wonderful 110
isn't it just 19
isn't it weird 18
isn't it strange 25
isn't it exciting 35
isn't it true 65
isn't it pretty 41
isn't it fantastic 20
isn't it always 17
isn't it fun 21
isn't it cool 26
isn't it so 24
perfecto 44
perfect 4495
perfectly 231
perfection 66
isn't it fantastic 20
isn't it always 17
isn't it fun 21
isn't it cool 26
isn't it so 24
perfecto 44
perfect 4495
perfectly 231
perfection 66