English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It ain't over

It ain't over tradutor Turco

328 parallel translation
Igarashi, it ain't over yet!
Igarashi! Henüz bitmedi.
That's the Fagin that put something over on you, ain't it?
Başınıza çorap ören hödük değil mi o?
Only a fairy princess could put it over now, and there ain't no such thing.
Bunu ancak bir peri yapabilir ama öyle bir şey de yok.
If it ain't, maybe we could persuade them to move over.
Eğer yoksa, belki onları bize geçmesi yönünde ikna edebiliriz.
I thought it over, Bob, and I ain't backing down.
Çok iyi düşündüm, Bob. Bu işten vazgeçmeyeceğim.
I maybe ain't got no right asking considering who it's for but.. Do you remember that young fella you combed out over at Rocky Ford the other day?
Belki onun kim olduğunu düşündüğümde doğru değil, ama geçen gün Rocky Ford'da azarladığın genç adamı hatırladın mı?
If the war is over, it's over, and there ain't nothing that...
Savaş bittiyse bitti ve başka bir...
Guess I ain't over it yet.
Galiba daha bitmemiş.
I swear, he ain't half as worried over it as you are.
Yemin ederim ki, o senin yarın kadar bile endişelenmiyordur.
And they're your friends now it's over, ain't they?
Ve şimdi savaş bitti onlar senin dostların, değil mi?
But it ain't over for me.
Ama benim için bitmedi.
It ain't ever gonna be over.
Hiçbir zaman sonu gelmeyecek.
I've thought it over in the light of my 40 years'experience in legal jurisprudence, and I've come to the positive conclusion that there ain't no way to do this legal and honest.
Ben yasal hukukta 40 yıllık deneyimim ışığında şunu düşündüm ve olumlu sonuç almak için yasal ve dürüst bir iş yapmanın hiçbir yolu olmadığını gördüm.
But it ain't no need them coming all the way over here, got to turn around, go back.
Buraya kadar zahmet edip aynı yolu geri dönmelerine gerek yok.
Well, it said that the State built this here land and the county ain't got no say-so over it, the city neither.
- Tapu başvurusu. Burada altı ay yaşayınca, arazi bizim olacak. Babam diyor ki, o zaman ilçenin parçası olacakmış.
Let me tell you something, it ain't gonna be but a half an hour before that sheriff comes over here. So you get yourself dressed up real pretty, and you come on downstairs and get your breakfast.
Bak ne diyeceğim Şerifin buraya gelmesi en fazla yarım saat sürer İyice süslen püslen, cici elbiseni giy sonra aşağı inip kahvaltını yap.
- He still ain't over it.
- Hâlâ iş var.
And it ain't gonna be Georgie-boy over there, that's for sure.
O kişinin şuradaki Georgie'cik olmayacağı kesin.
You mean, I ain't gonna get over it?
- Yani bunu atlatamaz mıyım?
And it ain't over now.
Ve şimdi de bitmedi.
No, it ain't, Doc, it ain't never gonna be over.
Hayır, bitmedi Doktor. Asla da bitmeyecek.
It ain't over.
Henüz bitmedi. Harika.
They're just doing it for the hell of it... which that ain't me, because I wouldn't want people to go over my pieces, so I wouldn't go over them.
Sadece bu baş belasını yaptılar... ki bu bana karşı değildi, çünkü insanların benim taslaklarıma ulaşmalarını istemiyorum, yani bende onların üzerine gitmeyeceğim.
It ain't over, you bastards!
Henüz bitmedi, piçler!
"it ain't over'til it's over!"
Güzel, hep bir adım öndeyim. Bu doğru değil.
It ain't over until the fat lady sings.
Şişman kadın şarkı söylemeden hiç bir şey bitmez.
It ain't over till it's over.
Ömür bitene kadar bitmez.
Now, boys, it ain't over Till it's over!
Vaktin gelmemiş daha!
Tell your stiff suits in Washington, D.C, that they ain't gonna change us unless it's over my dead body.
Washington'daki takım elbiseli dostlarınıza şunu söyleyin. Bizi asla değiştiremeyecekler. Ben ölmediğim sürece.
It ain't a lot of fun over here.
Burasının da fazla eğlenceli olduğunu söyleyemem, tamam mı?
It ain't bend-over time, is it?
It ain't bend-over time, is it?
It ain't over yet, son-of-a-bitch.
Daha bitmedi, orospu çocuğu!
Over at the V.A. they had to replace it with a plastic one and it ain't as strong, so...
Hastanede yerine plastik bir tane koydular, diğeri gibi sağlam değil...
- It Ain't Over Yet.
Henüz bitmedi.
It ain't right, this fuss over one sheeny.
Bu doğru değil. Bir Yahudi için bunca şamata.
It ain't over till the fat lady sings.
Şişman bayan şarkı söyleyene kadar bitmez.
They ain't just going to roll over when it's time to collect.
Geri ödeme zamanı geldiğinde kimse onu dinlemeyecek.
It ain't over.
Bence bitmedi.
It ain't over.
Bu iş bitmedi.
Congratulations. You're Page One. Ain't nice, it says, we've spent over $ 8,000 on unexplained investigative expenses since November, 1966.
Warren Komisyonu, bir komplonun varlığını kabul etmek... ya da araştırmayı derinleştirmek yerine... hırslı savcı Arlen Spector'ın öne sürdüğü kuramı destekledi.
It ain't over.
Bitmedi.
It's Suffering Succotash by a neck... over Yabba-Dabba-Do, Ain't I a Stinker, and That's All Folks.
Suffering Succotash, over Yabba-Dabba-Do`nun bir ayak önünde ain't I a Stinker ve That's All Folks onların hemen peşinde...
It ain't over yet.
Daha işin bitmedi!
Well, it ain't over till the fat lady sings.
Şişman kadın opera söylemeden bitmez.
- It ain't over till the fat lady sings.
- Şişman kadın opera söylemeden bitmez.
Just let him hold the gun. It ain't worth starting no shit over.
Silahın onda durmasına izin verelim.
It ain't over'til it's over.
Bitene kadar asla bitmez.
They ain't gonna leave till it's over.
Oyun bitmeden gelmezler.
- It ain't over.
- Bu iş daha bitmedi. Hadi.
'Cause it ain't ever over, homes.
Çünkü daha hiç bitmedi, adamım!
It ain't over.
Bitmedi daha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]