English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It always does

It always does tradutor Turco

598 parallel translation
Stupid bag. It always does this.
Aptal çanta.Bunu hep yapıyor.
- It'll wind up like it always does!
- Her zamanki gibi!
- It always does if one cheats a little.
- Hile yapılırsa çıkmaz.
It got to be Saturday night. It always does.
Cumartesi gecesi olmalı.
It always does.
Her zaman böyle olur.
The first time it always does that.
İlk seferde hep böyle olur.
It always does.
Her zaman uyandırır.
It always does.
Her zaman doğar.
- Probably the same way it always does.
- Muhtemelen her zamanki gibi olmuştur.
It always does.
Hep öyle olur.
But the train will stop, it always does!
Fakat tren duracak, bu hep böyledir!
It always does.
Her zaman çıkıyor.
My paper came to the post office today, like it always does.
Gazetem bugün postadan geldi, her hafta olduğu gibi.
I knew it would end like it always does.
Her zamanki gibi biteceğini biliyordum.
It always does.
Hep çıkar.
And doubtless history will have its say, as it always does.
Kuşkusuz, tarih her zamanki gibi kendi sözünü söyleyecektir.
It looks the same as it always does.
Her zaman göründüğü gibi görünüyor.
She's so pig headed, and always does whatever she wants. She doesn't make it easy for her guards to protect her.
Bu durumdan memnun gibi davrandığından onu korumak çok zor.
He always does it.
Bunu hep yapıyor.
- How does it always end?
- Evvelden beri nasıl bitiyor?
We was always gonna does it by ourselves - me and Lennie. I never thought about nobody else -
Başkası hiç aklımıza gelmemişti.
Does it always make people unhappy?
İnsanlar daima mutsuz mu olur?
That doesn't always cause unhappiness, does it?
Bu her zaman mutsuzluğa neden olmaz, öyle değil mi?
Does it always grow dark this early?
Burada hep erkenden mi karanlık olur?
Why does it always have to be white?
Niye hep beyaz olmalı?
Does a coon always wash everything before he eats it?
Rakunlar yediklerini herzaman öncesinde yıkarlar mı?
Government always does that when it gets in a jam!
Hükümet başı sıkıştığında her zaman böyle yapar.
It does more for you than them pants you're always wearing.
O giydiğin pantolonlardan daha güzel duruyor üzerinde.
Does it always get this hot in town?
Kasabada hep böyle sıcak mı olur?
It's always devices and the mouth that does the work.
İşi yapan aletler ve ağızdır.
- Does it always kill them in the chair?
- Sandalye onları her zaman öldürür mü?
The river, the swamp behind the school... it always does something to me.
Nehir, okulun arkasındaki bataklık...
When you drive, is the road always straight, or does it sometimes...
Sen araba kullanırken yol hep düzgün müdür yoksa bazen...
Your watch... does it... always?
Saatin öyle her zaman...?
- I've read a lot of detective stories and the butler is always the one who does it.
- Bir sürü dedektif hikayeleri okudum ve can yakan uşaklardan hep bir tane oluyor.
She often does the wrong things, but it always seems to work out right.
Çoğu zaman yanlış şeyler yapıyor, ama sonuç iyi oluyor.
- They always say that and what does it matter?
- Hep öyle derler, önemli mi?
Does it always have to be work with you?
Seninle sürekli iş mi olması gerekiyor?
Maybe, but even if it does get back to your wife, you can always counter with...
Olabilir, ama karına laf gitmiş olsa bile, şu şekilde paçayı yırtabilirsin...
Sure, people always ask questions, " Where does it come from?
Kuşkusuz insanlar soruyor ; " Bu para nereden geliyor?
I'm always feeling like something is going to happen and it never does.
Her zaman bir şeyler olacak gibi hissediyorum ama hiçbir şey olmuyor.
No matter what he does, even giving away a factory... a bourgeois is always wrong - Is that it?
O halde bir burjuva sınıfı insanı, böyle bir jest ile, bir hata mı yaptı acaba?
Does it always make them run faster?
Her zaman hızlandırıyor mu?
- I don't want my wife to hear it, but I would enjoy basking in the sun. He always does look forward to the trip.
- Gezileri her zaman dört gözle bekler.
I don't mind the cockamamie machine breaking down twice a day. But why the hell does it always have to be 500 yards away from the nearest hatch?
Makinenin günde iki kez bozulması umurumda değil, ama neden hep en yakın deponun 450 metre uzağında bozulur?
I always thought they wore glasses. What else does it say?
- Casuslar hep gözlük takar sanırdım.
Fritz always does it, man.
Fritz her zaman böyle yapar adamım.
Does it make you lonely to be always in your father's trading post?
Sürekli babanın işyerinde olmak kendini yalnız hissettirmiyor mu?
Always does when it's burning.
Pişti mi, hep aynı şey olur.
- Does it always work?
- Her zaman işe yarıyor mu?
And what they do with the gorilla is they take it... the guy goes up the tree, like he always does... knocks the gorilla off the tree, and he falls down.
Ve Gorile ne yaparlar? Onu alırlar. Adam her zaman yaptığı gibi ağaca çıkar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]