It just started tradutor Turco
1,088 parallel translation
- It just started.
- Daha yeni başladı.
It just started.
Şimdi oldu.
It just started today, this morning?
Yani bu sabah? Anında?
It just started. It's speeding up.
Daha yeni başladı ve hızlanmakta olduğunu söyleyebilirim.
It just started coming up...
Gelmeye yeni başladı...
It's just that things have started to look a little bleak.
Sadece durum biraz umutsuz görünmeye başladı.
Well, let's just say I prefer how it started.
Şey, başlangıcı iyiydi diyelim.
After about a year of recognition and all the bullshit of fame and all that... I just said fuck it. And I started drawing the dark part of myself again in the comics... which I'd always kept hidden before.
Bir senelik bu popülerite ve saçma şöhretin ardından "Sikerler." dedim ve hep saklı tuttuğum karanlık taraflarımı yeniden çizmeye başladım.
By that time, it had started snowing so we just got married right outside in the snow.
Derken kar yağmaya başladı. Biz de oracıkta karın altında evlendik.
So all of a sudden it just broke down... and we all got out, and we waited... and some of us started wandering off.
Ve birden bire bozuldu. ... ve hepimiz dışarı çıkıp bekledik. ... ve birkaçımız dolaşmaya çıktık.
I said, "It's only just started." She said, "A pee."
Ben de dedim ki "Daha yeni başladı!". O da dedi ki "Çişim var!".
He just went straight over to the tree house and started in on it.
Hemen ağaç eve gitti ve çalışmaya koyuldu.
Maybe it's a fairy tale he made up but it started me thinking... how... how each of us might have turned out if history had been just a little different.
Belki onun uydurduğu bir peri masalı ancak bu masal, geçmiş birazcık farklı olsaydı... her birimiz nasıl değişik biri olup çıkardık diye beni düşündürmeye başlattı.
Still, it has to be more than just a coincidence that shortly after you arrived, people started to become ill.
Yine de senin gelişinden hemen sonra insanların hastalanması tesadüf olamaz.
It started very well. But it's only just seven weeks and already we're getting lazy.
Evet iyi başladık ama, 7 hafta olmasına rağmen tembelleşiyoruz.
Then he just started spitting it out, like a goddamn machine.
Sorgulamanın sonunda makineli tüfek gibi ötmeye başladı.
It didn't hurt that much, but... I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
Pek acımadı, ama... yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
It didn't hurt that much, but I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
Pek acımadı ama yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
It didn't hurt that much, but... I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
O kadar acımamıştı, ama... yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
I just started thinking about all the bad stuff that can happen and how do I keep it from happening?
Ona olabilecek tüm kötü şeyleri düşünmeye başladım ve onu nasıI koruyabileceğimi.
When it started, I was just trying to be nice to her because she was my brother's girlfriend.
İlk başlarda iyi davranmaya çalışıyordum çünki abimin kız arkadaşı.
You just name it and I'll get started.
Sen söyle de başlayayım.
It's just that ever since you started being'my partner I've been beat up, blown up shot, kicked out a window all my worldly possessions burnt to a crisp.
Ortağım olduğun günden beri beni dövdüler, havaya uçurdular vurdular, camdan fırlattılar. Sahip olduğum her şey kül oldu.
I just said that to get it started.
İlk masrafları kast ettim.
It started when I was an ADA, just as you hope to be soon.
Her şey asistanken başladı.
- Please. - I just started it.
- Çal.
And then when the seizures started it just made her lose her confidence somehow.
Ve sonra, krizler başladığında... ... bir şekilde kendine olan güvenini yitirdi.
Uh-huh. Our relationship started out so antagonistic. Then suddenly it just spilled over into passion.
İlişki çok düşmanca başladı ama birden tutkuya dönüştü
- What? Well, it's just that, you know, we started making plans now you can't sleep and you're having all this incredible anxiety...
Yani sadece, planlar yapmaya başladık ve şimdi seni uyku tutmuyor ve inanılmaz endişeli görünüyorsun...
Well, he started feeding it crickets, and the children just love him and we're out of time.
Kertenkeleyi cırcırböceği ile beslemeye başladı ve çocuklar onu çok sevdi ve zamanımız doldu.
I kept waiting for my life to get started, but it just went on and on.
Ben hayatı yaşamaya başlamaya hazırlanırken o ise geçip gidiyor
It'd be great if wars were fought just by the assholes who started them.
Savasi kimler baslattiysa onlar bitirsin.
Look in the cabinet to see if the old by-law is there. It was when I just started.
Hizmetinde olduğu kişinin omuz silkişinden bile ürker o.
It's just like when I first started playing the cello.
Viyolensele başladığım zamanlar gibi.
it was where this whole thing started, just this morning.
Bu sabah herşeyin başladığı yer.
He says it's just getting started.
Bu daha başlangıç diyor.
You said it was all right to fight back, and I-I just started thinkin about all the people who-who'd been mean to me over the years.
Ve bana karsi kotu olan insanlari dusundum.
Well, you just started. I mean, you can't do it now.
Şey, daha yeni başladın, yani hemen yapman gerekmez.
It's just really convenient that you showed up the second all these things started happening.
Çok tuhaftır ama bütün bu olaylar sen buraya geldiğin an ortaya çıkmaya başladı.
"I thought if I could just get it started..."
"Düşündüm ki şimdi başlarsam ancak..."
Then I went to take a step and it just gave out and started hurting.
Sonra adım atınca yere yığıldım... ... ve ağrımaya başladı.
I went on this mission expecting to play out a childhood fantasy, but along the way, when I realized that ocean would just be... gone one day... it started to matter to me.
Bir çocukluk fantazisini oynamayı bekleyerek bu görve gittim, ama yol boyunca okyanusun sadece bundan ibaret olamadığının farkına vardım... bir gün içinde benim için daha önemli olmaya başladı.
It's just that he missed my mom so much he started to drink.
Sadece annemi çok özlüyordu... içmeye başladı.
Remember, it was just two innings ago that he started to hurt, the arm tightened up.
Hatırlayın, sadece iki vuruş serisi önce sakatlandı ve kolu kasıldı.
well, it all started when I was just 13 years of age.
Evet, her şey tam olarak ben 13 yaşındayken başladı çocuklar.
Well, you know, I just started working at this gallery and it's kind of all-consuming right now, but, if I have time, you know.
Şey, biliyorsun, bu galeride çalışmaya yeni başladım ve çok çalışmalıyım ama bilirsin zamanım olursa, harika olur.
- It started just this morning.
- Bu sabah başlamış.
And it's time you went off to sleep I've started my own company I'm going to export German craftsmanship all over the world I'll create the biggest import-export company in Germany, just for you
Ve uyku zamanınız da geldi. Kendi şirketimi kurdum ve Alman zanaatını tüm dünyaya pazarlayacağım. Almanya'nın en büyük ithalat ihracat şirketini yaratacağım.
I just started it to make some quick cash and then, boom. It was like, my life.
Bir dönem paraya ihtiyacım olduğu için başladım sonra bir de baktım hayatım bu olmuş.
Uh, so we were at Pepper's, which was this really cheap burger joint down in Boston, and we started pounding these burgers, just slamming them in, like, 1 burger, 2 burgers, 3, 4. It was just,
Neyse, Peppers'a, Boston'daki en ucuz hamburger yenecek yere gittik ve hamburgerleri yutmaya başladık, içeriye tıkalamaya 1 hamburger, 2 hamburger, 3, 4...
I mean, I spent... I spent all day just kind of trying... to figure out what happened and then I started to blame myself... like maybe it was something that I did.
Yani, günün tamamını günün tamamını nedenini bulmaya çalışarak geçirdim ve sonra benim yaptığım bir şeydendir diye kendimi suçlamaya başladım.
it just happens 49
it just doesn't feel right 28
it just occurred to me 28
it just goes to show 17
it just feels right 19
it just so happens 29
it just is 92
it just doesn't 17
it just came out 53
it just slipped out 30
it just doesn't feel right 28
it just occurred to me 28
it just goes to show 17
it just feels right 19
it just so happens 29
it just is 92
it just doesn't 17
it just came out 53
it just slipped out 30