Kind sir tradutor Turco
547 parallel translation
Well, that's the only kind sir Harold had.
Sör Harold'da bir tek bunlar vardı.
Oh, buy a flower, kind sir?
Çiçek alsanıza, nazik beefendi?
You're quite to kind sir.
Çok naziksiniz, efendim.
Goodbye, kind sir.
- Hoşça kalın, beyefendi.
Better still "Kind sir".
İdare eder. - "Değerli bayım." - Nasıl istersen.
" Kind sir,
" Değerli bayım...
I thank you, kind sir.
Sağolun, efendim.
Sir john? Might i ask you... what kind of play is this exactly?
Sir John, bunun ne tür bir oyun olduğunu sorabilir miyim?
I can tell, sir, that you're the kind of man that has a lot of terrific plans for himself.
Bence siz, efendim, kendisi için müthiş planları olan birisisiniz.
It's kind of a minimum information problem, sir.
Bir tür minimum bilgili problem efendim.
Thank you, sir. Doctor, it is very kind of you to come.
Nicedir görmediğim, bu civarda oturan yerli bir aile var.
That's very kind of you, sir.
Çok kibarsınız, efendim.
Would you be the kind of man who'd ring for a toasted scone, sir?
Hangi tür adam çörek için zil çalar efendim?
- Sorry, sir but with the kind of license we have here, it's against the law.
- Üzgünüm ruhsatımız elvermez. Yasaya karşı çıkmış oluruz.
- That's too kind of you, sir.
- Çok naziksiniz, efendim.
That's very kind of you, sir but the success of the Seaboard deal makes possible a certain plan of my own.
Çok naziksiniz efendim... ama Seaboard işindeki başarı kendi planımı gerçekleştirmemi mümkün kılıyor.
That's very kind of you, sir.
Çok naziksiniz efendim.
I mean nothing of the kind, sir.
Kesinlikle hayır, bayım.
- That's very kind of you, sir...
- Çok naziksiniz efendim...
Sir Geoffrey, you've always been such a kind man and all.
Sör Geoffrey, her zaman böyle bir insan olmuştur.
Pardon me sir. What kind of cigarettes do you smoke?
Afedersiniz efendim, ne tür sigara içiyorsunuz?
Well, sir, I don't know as I know just how to put it but she's kind of a delightful-looking young lady.
Isabel'i mi? Size nasıl ifade edeyim, bilmiyorum. O...
- That's very kind of you, sir.
- Çok naziksiniz, efendim.
Very kind of you to receive me, sir.
- Teşekkür ederim.
You're very kind, sir.
Çok naziksiniz efendim.
Thank you, sir. That's very kind of you.
Teşekkürler bayım.
She's the kind of girl who says, "Sir, look at me."
"Bayım, bana bir bakın." der gibi, dikkatleri üstüne çekiyor.
You're very kind, sir.
Çok naziksiniz, efendim.
- You've been very kind, sir.
- Çok naziktiniz efendim.
My dear sir, this kind of engagement is validated with rings of grass, and 24-carat kisses...
Bayım, bu şekilde bir nişan için, çimenlerden yapılan bir yüzük ve 24 karatlık öpücükler geçerli olacaktır...
- Might be kind of tame for you, sir.
- Biraz vahşi olabilir, efendim.
You're very kind, sir.
- Çok naziksiniz efendim.
You are nothing of the kind, sir.
- Kesinlikle öyle bir bağınız yok bayım.
I'm deeply obliged to you for your kind assistance, sir.
nazik yardımınız için size minnettarız, efendim.
A meeting of some kind, sir.
- Bir tür toplantı efendim.
You know, the kind of reading they do, sir.
Çocukların okuduğu şeyleri bilirsiniz.
Oh, and thank you, sir, for being so kind to Lance.
Lance'a karşı nazik olduğunuz için sağ olun.
They might dig them up to see if there was some kind of poison in them, and if they did that with the rats, sir, they might start wondering about Mrs Lowry, and do the same with her.
Zehirlenmiş mi diye kontrol etmek için mezarını açabilirler. Fareye olanları görürlerse efendim aynısının Bayan Lowry'e de olduğunu düşünebilirler.
Well, you're very kind, sir.
Çok naziksiniz, efendim.
You are too kind, sir.
Çok naziksiniz efendim.
- Come here, Sidney. - Yes, sir. - What kind of a janitor are you?
- Sen nasıl bir kapıcısın?
- That's very kind of you, Sir Wilfrid.
- Çok naziksiniz, Sir Wilfrid.
A kind of a wild one, if I may say so, sir.
Vahşi türden biri, deyim yerindeyse, efendim.
- Kind sir.
Saygılar efendim.
- Very kind of you, sir.
- Çok naziksiniz, efendim.
What kind would you like, sir?
Hangisinden istersiniz efendim?
That's most kind of you, Sir Henry.
Çok naziksiniz, Sör Henry.
I'm just kind of sorry we didn't have a flat tire or something, sir.
Lastiğimiz patlamadığı için biraz üzüldüm aslında efendim.
Sir, you still haven't told me exactly what kind of detail this is.
Efendim, bana hala ne müfrezesi olduğumuzu söylemediniz.
Sir, when we get to base I'd think it mighty kind of you to transfer me to the quartermaster.
- Üsse varınca beni ana karargaha naklettirsen diyorum.
The prisoners must have set some kind of a bomb before they left, sir.
Mahkumlar gemiden ayrılmadan önce bir tür bomba yerleştirmiş olmalılar efendim.
siri 76
siren 65
sire 1608
sirens 57
sirius 32
sir john 153
sir robert 74
sirs 224
sir wilfrid 32
siren wailing 206
siren 65
sire 1608
sirens 57
sirius 32
sir john 153
sir robert 74
sirs 224
sir wilfrid 32
siren wailing 206
sir arthur 88
sir james 33
siren blaring 36
sirens wailing 119
sirens blaring 39
siren wailing in distance 60
siren chirps 18
sir richard 37
siren wails 52
sir knight 29
sir james 33
siren blaring 36
sirens wailing 119
sirens blaring 39
siren wailing in distance 60
siren chirps 18
sir richard 37
siren wails 52
sir knight 29
sir charles 34
siren walls 36
sirens wail 27
sirree 41
sir thomas 99
sir edward 36
sir william 53
siren whoops 31
sirrah 36
sir henry 54
siren walls 36
sirens wail 27
sirree 41
sir thomas 99
sir edward 36
sir william 53
siren whoops 31
sirrah 36
sir henry 54