English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ L ] / Lightbulb

Lightbulb tradutor Turco

137 parallel translation
Pretend you're unscrewing a lightbulb, like this.
Ampül söktüğünüzü farz edin, bunun gibi.
- The lightbulb blew out.
- Ampül patladı.
Yeah, 26-and-a-half minutes, and I set the camera onto the clock radio, and I had this red lightbulb...
Kamerayı radyolu saatin altına kurdum ve kırmızı ışıklı... -... lambayı bağladım.
Red lightbulb! I used to do that when I was a kid.
Kamera çalıştığında lamba yanıp sönüyor.
At 9 you test the lightbulb.
Tam 9'da ampulü yakacaksınız.
Every lightbulb has tungsten filaments, two pieces of spring steel, right size, right shape.
- Her ampülde tungsten ısıtaçlar vardır iki parça yay teli, doğru ebat, doğru şekil.
I bet Einstein turned himself all sorts of colors... before he invented the lightbulb.
Eminim Einstein da ampulu bulmadan önce... kendini renkten renge sokmuştur.
- Did you change the lightbulb?
- Ampulü değiştirdin mi?
Kurt Godel, Nathan Liebitzrecht - three of the greatest minds of the 20th century and amongst them, they can't change a lightbulb.
20. yüzyılın en müthiş beyinleri. Ama hep beraber bir ampulü değiştiremiyorlar.
You know, every year Dad puts that kitschy creature with the lightbulb nose on the door.
Babam her yıl burnunda kırmızı ampul olan o kiç yaratığı kapıya asıyor.
- "Lightbulb", respect!
- Saygı göster Ampul.
"Lightbulb" is bright.
- Ampul zehir gibidir.
Lightbulb, the sound is crap!
Ampul, ses çok kötü.
- Look what Lightbulb's got.
- Ampul'ün ne aldığına bir bak.
- I thought he invented the lightbulb.
- Ampulü icat etti sanıyordum. Onu da.
How many geniuses does it take to invent a lightbulb?
Bir ampulü icat etmek için kaç tane dahi gerekir?
LIGHTBULB.
Ampul.
This grant ensures a lightbulb in every classroom... and a high-definition TV for the teachers'lounge.
Bu ödül her sınıfa bir ampul ve öğretmenler odasına yüksek çözünürlüklü televizyonu karşılar.
Like, " How many lawyers does it take to screw in a lightbulb?
Bir ampulü takmak için kaç avukat gerekir?
Come on. I mean, he can't just ignore you all night, stay glued to the TV like some zombie... and then expect you to turn it on like a lightbulb.
Anlatmak istediğim, seni bütün gece rahatsız edemez, bir tür zombi gibi TV'nin başına yapıştın kalamaz... ve sonra seni ampule döndürmesini bekleyemezsin.
Well, lightbulb glass isn't polarized. Eyeglasses are.
Ampul camı polarize değildir, gözlük camları öyledir.
Initiated by a lightbulb filament.
Ampul teliyle ateşlenmiş.
Hey, Timmy, how many able-bodied people does it take to screw in a lightbulb?
Hey, Timmy, bir ampul takmak için kaç tane özürsüz insan gerekir?
You can't just switch me on and off like a bloody lightbulb.
Beni lanet olası bir lamba gibi açıp kapatamazsın.
How many grad students does it take to screw in a lightbulb?
Bir ampul takmak için kaç üniversite mezunu gerekir?
You got the lightbulb franchise, right?
Aydınlatma ruhsatını aldın, değil mi?
And then, I end up eating alone on a Formica table under a swinging lightbulb while you, are on a beach in Ibiza being rubbed with cocoa butter by your new lover who you can never get too close to!
Sonunda ben formika masalarda karnımı doyurmaya çalışırken, sen İbiza plajlarında güneşlenirsin ve sana istediği kadar yakınlaşabilen yeni sevgilin sırtına kakao yağı sürer!
Is this one of those lightbulb jokes?
Şu ampul şakalarından biri mi bu?
"How many janitors does it take to change a lightbulb?" "Two."
"Bir ampulü değiştirmek için kaç hizmetli gerekir?" "İki."
That little guy made it all the way from the lightbulb to the pipe.
Şu ufaklık ampulden boruya baya yol kat etti.
I did it because you showed up with a lightbulb to replace the one that had burned out in the hallway to my apartment. Remember?
Razı oldum çünkü dairemin önündeki yanmış ampülü değiştirmek için yenisini getirmiştin, hatırladın mı?
Fuckin'lightbulb need changin'?
Yahut patlamış bir ampülün değişmesi mi gerek?
A lightbulb-changing kit?
Ampul değiştirme aleti mi?
It's not like we get a human lightbulb in here every day.
Sanki buraya hergün insan ampulü alıyormuşuz gibi.
But now, let's say... the fly confuses the lights, and thinks the lightbulb is the moon,
Diyelim ki, böcek ışıkları karıştırdı lâmbayı ay sandı.
Uh, hey, everyone, how many canadians does it take To change a lightbulb?
Hey millet, bir ampulu değiştirmek için kaç Kanadalı gerekir?
Oh, no, the lightbulb's out?
Ampul mu bozuldu? !
It was like a lightbulb. The second I saw you mooning at him over polenta.
Seni o adamla restoranda gördüğüm anda beynimden vurulmuşa döndüm.
Well Hitchcock put a lightbulb inside the glass so the audience would know the milk was poisonous.
Hitchcock, seyirciler sütün zehirli olduğunu anlasın diye bardağın içine ampul koymuş.
Like a freakin'lightbulb. Let me help you.
Kahrolası bir ampul gibi.
How many psychiatrists does it take to change a lightbulb?
Bir ampulü kaç Psikiyatrist değiştirir?
I just want to fix this lightbulb.
Sadece bir ampulü değiştirmem gerek.
So I kind of, uh, tried to fix this lightbulb, Even though you expressly told me not to.
Bana ısrarla yapma dediğin halde şu lambayı değiştirmeye çalışıyordum.
And Sayid, all of a sudden, a lightbulb goes off in his head and he says, "I know now why I came back to this island."
Ve Sayid aniden neden adaya geri dönmesi gerektiğini anladı.
You called for a lightbulb?
Ampul istemişsiniz?
I have got this little lightbulb that I need for their nightlights.
Çocuklar için bu gece lambasından bir tane almam gerekiyor.
Caroline couldn't even screw in a lightbulb.
Caroline ampul bile takamazdı.
They'll probably wire you up like a lightbulb and then plug you into the mains.
Muhtemelen sana da kablo çekip ampul gibi şebekeye bağlarlar.
Detective, this is a broken lightbulb.
Dedektif, bu bir kırık ampul.
Oh, there's a lightbulb.
Ampul yandı.
- Like, "Get a fucking lightbulb."
- "Git lanet olası bir ampül al." gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]