Love them tradutor Turco
4,517 parallel translation
I love them to death.
Onları ölesiye seviyorum.
These people you need to keep alive, do you love them?
Hayatta tutman gereken insanları seviyor musun?
" I write to love them, find them again, to not lose them,
" Onları sevmek için yazdım, tekrar bulmak için, onları kaybetmemek için.
And you love them all?
Ve hepsini seviyor musun?
I love them.
Senin resimlerini seviyorum.
We won't have a moment to ourselves once those old bastards latch onto us like leeches, but they're family and I love them.
O yaşlı puştlar bize bir kez sülük gibi yapıştı mı kendimize bir dakika bile ayıramayız. Ama akrabalarımız tabii. Onları çok seviyorum.
- I love them.
- Bende seviyorum bunları.
According to the cards, you will love them both.
Bu kartlara göre ikisin de seveceksin.
You used to love them.
- Eskiden onları severdin.
I love them, and they love me.
Onlar da beni sevdi.
I love them!
Seviyorum!
My cardiologist said no more of these parties, but I just love them so much.
Kalp doktorum bu tarz partileri benim için yasakladı. Ama elimde değil, onlarsız yapamıyorum.
You know, people always hate dentists, but I love them.
İnsanlar diş hekimlerinden nefret eder ama ben severim.
Tell my sisters that I love them.
- Kız kardeşlerime onları sevdiğimi söyle.
Oh, my god, I love them.
Aman Tanrım, onlara bayılırım!
So I-I don't love them, but I do love you.
Onları sevmedim ama seni seviyorum.
So we're gonna take off soon, so you better take your cell phone out and call your wife or girlfriend and tell them you love them.
Birazdan kalkışa geçeceğiz o yüzden telefonunu kapat ve karını ya da kız arkadaşını arayıp onu sevdiğini söyle.
I know how much you love them.
Onları ne kadar çok sevdiğini biliyorum.
Bows, buttons, and braids. Why do we love them so much?
Fiyonk, düğme ve kurdeleleri neden bu kadar severiz?
I love your kids, love them as if they were my own.
Öz çocuklarım gibi seviyorum.
That's what I love about them.
Ben de onların bu yönünü severim.
Love is messy... it's messy, and it's complicated, and it requires forgiveness and letting the other person be them self.
Aşk karman çorman... Karman çorman, karmaşık, ve affettirmeyi gerektiriyor. Karşısındakinin kendisi olmasına müsaade etmek.
After that... I wrote love poems and sent them to Mr Yuan
Daha sonra aşk şiirleri yazdım ve Efendi Yuan'a yolladım.
For the love of all that is holy- - look, if defense counsel Has any evidence of past misdeeds, present them.
Tanrı aşkına, adam yemin altında- - Savunma tarafının elinde bunların aksini belirten bir delil varsa lütfen sunun.
But I don't need them to make me believe in true love anymore.
Ama artık gerçek aşka inanmak için onlara ihtiyacım yok.
Show them your love.
Öpüşün. Herkese aşkınızı gösterin.
Bride and groom, slowly show them your love. Embrace each other.
Gelinle damat, aşkınızı gösterin.
I was surrounded by love and people who I felt was my family, but... I have never met them.
Etrafım sevgi ve ailemmiş gibi hissettiğim insanlarla doluydu ama onlarla daha önce hiç tanışmamıştım.
Well, something killed them and may still be out there, and with your blood the only cure for a werewolf bite, I would love for you to accompany me.
Onları bir şey öldürdü ve hâlâ orada olabilir. Senin kanın da kurt adam ısırığını tedavi edebilecek tek şey olduğundan senden bana eşlik etmeni istiyorum.
You have 51 weeks out of the year to love your sisters from Glee Club, and this week is not... I repeat, not... one of them.
Yılın geri kalan 51 haftası boyunca Glee kulübündeki kardeşlerini sevebilirsin ama bu hafta, tekrarlıyorum, bu hafta olmaz.
You know, reminding them why they fell in love with you in the first place.
İlk başta neye âşık olduklarını hatırlatmak için.
- I bet you love sucking on them crab legs as opposed to sucking on some goddamn therapy too, huh?
İnsan onları emerek resmen terapi oluyor, değil mi?
And they all love Skittles, red Kool-Aid and some of them even like... Froot Loops.
Ama bazıları da renkli mısır gevreğini seviyordu.
And, now and then, he could take one of them home to teach her the art of love that literature feeds on to survive.
Ve zaman zaman içlerinden birini evine götürüp edebiyatın yaşaması için gerekli aşk sanatını onlara öğretmekte hiçbir sakınca görmez.
With practice, you're gonna be able to read people's deepest desires, mix potions to make them fall in love...
Pratik yaptıktan sonra, insanların en gizli arzularını bile okuyabileceksin. onları aşık edecek iksirler hazırlayabileceksin...
And when someone you love is making an attempt at amends, you give them an inch. You give them a centimeter.
Sevdiğin birisi, yaptıklarını telafi etmek için bir çaba gösteriyorsa, ona şans verirsin.
Well, people with way too much money and no subtlety do love to put them in their office as a display of power.
Çok parası olan ve hiç inceliği olmayan insanlar bir güç gösterisi olarak onları ofisine koymayı pek seviyor.
Some truths are hard to accept, but we have to accept them, or we hurt the people we love, the ones who need us to do it for them.
Bazı gerçekleri kabullenmek zordur ama kabul etmek zorundayız yoksa sevdiğimiz kişilere zarar veririz. Bunu yapmamıza ihtiyacı olan kişilere.
So we just sit around and wait for them to fall in love?
Öylece oturup aşık olmalarını mı bekleyeceğiz?
I love major chill-out sessions'cause sometimes you just need them.
Keyif molalarına bayılırım. Bazen ihtiyacın oluyor.
Look, Jax, I know how much you love your sons. And I know everything you do, good and bad, is about taking care of them- -
Jax, çocuklarını ne kadar çok sevdiğini ve iyi ya da kötü yaptığın her şeyi onlar için yaptığını biliyorum.
I want them gone but not killed--I love animals.
Gitmelerini istiyorum, ölmelerini değil. Hayvanları severim.
I love my brothers, but chaos follows them.
Kardeşlerimi seviyorum ama kaos onları takip ediyor.
Yeah, like kids who were abused and still love the adults who were abusing them.
Evet, tıpkı tacize uğrayan ama hala kendilerini taciz eden yetişkinlere aşık olan çocuklar gibi.
and even though I'd gotten a pretty good grade... I didn't know enough about sex or love or this city to ever write about any of them... ever again.
Ve her ne kadar iyi bir not almış olsam da haklarında bir şey yazacak kadar seks, aşk veya bu şehir hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Guys love it when you tell them everything.
Erkekler kendilerine her şeyin anlatılmasına bayılırlar.
- I love them.
- Böyle düşüneceğini biliyordum.
I know what it is to search for someone you love and not find them.
Sevdiğin birini aramanın ve onu bulamamanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
If either of you have any bright ideas, I'd love to hear them.
Parlak bir fikri olan varsa duymayı çok isterim.
And now that he has their trust, he maintains this connection by bolstering them with love and affection.
Mademki onların güvenlerine sahip onları sevgi ve şefkât ile destekleyerek bu bağlantıyı sürdürüyor. - Onlara olan bağlantısı önemli.
- I have my reasons. - I would love to know them.
- Kendime göre sebeplerim var.
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
love is in the air 29
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
love is all you need 17
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
love is all around 23
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love it 389
love ya 52
love shack 29
love of my life 39
love and happiness 17
love each other 30
love is kind 20
love is patient 23
love conquers all 23
love it 389
love ya 52
love shack 29
love hurts 21
love at first sight 52
love letters 21
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51
love one 23
love child 25
love at first sight 52
love letters 21
love to 135
love him 58
love her 59
love always 28
love that 51
love one 23
love child 25