Make it look good tradutor Turco
247 parallel translation
The kid was putting on an act to make it look good.
Çocuk, her şeyin iyi görünmesi için numara çekiyordu.
- He's got to make it look good!
- Gerçekçi görünmesini sağlamak zorunda.
Well, I had to hit ya to make it look good.
İyi görünmesi için sana vurmak zorunda kaldım.
For all the money, he better make it look good.
Bu kadar paraya, iyi maç çıkarsa.
You do that for a couple of rounds, make it look good.
Birkaç raunt bunu yap, maç iyi görünsün.
With every kind of lighting. I just can't make it look good.
Değişik ışıkta bile denedim ama bu çirkin kutu güzelleşmedi.
Major, but we have to make it look good.
Ama iyi bir görüntü vermeliyiz binbaşι.
You'll have to make it look good. Ulzana will watch to make sure you take his bait, before he takes ours.
Ulzana sizi izliyor, ve amacı, o tuzağa düşmeden sizin tuzağa düşeceğinizden emin olmak.
The mayor promised to get tough on the rackets... so he shut everybody down for a couple of hours to make it look good.
Vali kumarla ciddi bir şekilde savaşacağına söz verdi ben de sorun çıkmaması için iki saatliğine işleri durdurdum.
Make it look good, of course.
Sen geride kalırsın. Tabii doğal görünmeli.
Now, our problem is to make this one go and make it look good.
Şimdi de bu sorun çözülecek ve iyi görünecek.
Better make it look good.
Bu daha iyi.
They're paid to make it look good with what you've got.
Onlar seni daha iyi göstermek için ücretlendiriyorlar.
I had to make it look good for MacGyver.
MacGyver için güzelleştirmek zorundaydım.
He said that it would make it look good.
İyi görüneceğini söyledi.
Tell him to make it look good.
Güzel süslemesini söyle.
They are powering up for another volley. Make it look good.
Başka bir yaylım ateşi için güç kazanıyorlar.
Harglow sent me with you to make it look good... only we weren't supposed to find anything, but we did.
Harglow beni, iyi görünsün diye seninle yolladı. Ve hiçbir şey bulmamamız lazımdı ama bulduk.
I had to make it look good.
İyi görünsün diye.
Make it look good.
İyi gözükmesini sağla.
I'm just tryin to make it look good.
İyi görünmesine çalışıyordum.
All you gotta do is make it look good. Okay?
Tek yapman gereken gerçekçi göstermek, tamam mı?
Just make it look good. Just catch a run of real shitty cards.
Kendine kötü kağıtlar ayarla ve paralarını geri ver.
- Make it look good.
Gerçek olmasını sağlamaya çalış.
I mean it, make it look good.
Çok ciddiyim. Beni tanıyorsun.
He grabs the stuff and knocks me out just to make it look good.
Eşyaları toplayıp, sonra sorun olmaması için bana vurup, bayıltacak.
Make it look good.
Gerçekçi görünsün.
Make it look good.
İnandırıcı gözükmesini sağla.
I couId pound it out and make it look good as new.
Düzeltirim. Yenisi gibi olur.
It's a sort of a thing that I've dreamed of owning someday. Every time I hit Las Vegas, I take a good look at it just to make sure it's still there. A motor court.
Bir gün sahip olmayı düşündüğüm gibi bir yer.
I could make it look pretty good and lose, but Mrs. Beminger's a whiz.
Ben çok iyi oynayıp kaybedebilirim ama Bayan Beminger bir deha.
I'll make it look real good.
İyi bir çözümmüş gibi göstereceğim.
Now slap down some dough and make it look real good.
Şimdi ortaya biraz para koyda biraz gerçekçi görünsün.
It won't do'em any good, but it'll make the whole thing look better.
Onların bir işine yaramaz fakat her şeyi daha iyi gösterir.
and I'm not knocking it... is that in order for people to be really good... they have to make a free choice between good and evil and choose good. Look.
... insanların gerçekten iyi olması için iyi ve kötü arasında özgür bir seçim yapıp iyiyi seçmeliler.
Everyone was killed except me, and I suppose it didn't look too good in dispatches, a whole company being wiped out, so they decided to make a hero of the survivor.
Benim dışında herkes öldürülmüştü ve sanırım koca bir bölüğün yok edilmesi pek iyi görünmediği için, hayatta kalanı kahraman yapmaya karar verdiler.
Very good. Obviously she took one of her husband's hats, added some blood and left it to make it look as if Beau had been murdered.
Anlaşılan kocasının eski şapkalarından birini aldı üzerine kan sürdü, Beau'nun katledildiği sanılsın diye oraya bıraktı.
It takes a mob of guys and money to make'em look good.
Senin gibi bir grup insan ve iyi görünmelerini sağlamak için yeterli para lazım.
When a prisoner dies, it's not our job, to make him look good again for his family.
Bir mahkum öldüğü zaman ailesine güzel görünmesi için onu güzelleştirmeye çalışmıyoruz.
You know, they have to make it look good.
İyi görünmesini sağlamalılar.
- Well, it don't make us look good
- Gelmemen bizim için
Make it look like you're really having a good time.
Gerçekten iyi bir zaman geçiriyormuşsun gibi gözüksün.
Give me one to feed the D.A. It'll make me look good...
Savcıya verebileceğim bir isim ver.
But it better make me look really good.
Beni çok çok iyi gösterse iyi olur.
- Well, I was just calling, Heather... because I wanted to tell you the good news... and I want to look special, with nice make-up on... and I don't think I could do it myself.
- Seni aradım, Heather çünkü iyi haberleri vermek istedim ayrıca iyi bir makyaja da ihtiyacım olacak ama tek başıma yapamam.
Hey, take it easy on my kid brother. Make him look good, all right?
Hey, kardeşime karşı sert davranma İyi görünmesini sağla, tamam mı?
Mr. Potter's a known felon, it doesn't make me look good.
Bay Potter eski bir mahkum. İtibarımı zedeliyorsun.
It might look good on a sample, but a whole wall might make you wanna puke.
Örnekte görünebilir ama tüm duvar bu renk olunca insan kusabilir.
It's because I'm like any other guy. I like to think people are takin a really good look at me before they make up their minds. I...
Çünkü ben de herkes gibiyim.
It would really help if you guys could make me look good.
İyi gözükmeme yardım ederseniz çok sevinirim.
- It was good, except for this horrible preppy girl who tried to make me look bad, but no biggie.
- İyiydi, sadece beni kötü duruma sokmaya çalışan korkunç bir kız vardı ama önemli değil.
make it happen 119
make it rain 28
make it count 38
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94
make it stop 329
make it so 49
make it 257
make it rain 28
make it count 38
make it work 61
make it last 17
make it up 16
make it two 94
make it stop 329
make it so 49
make it 257
make it better 21
make it quick 271
make it right 27
make it look like an accident 16
make it fast 95
make it yourself 18
make it good 37
make it hurt 16
make it a double 43
make it go away 36
make it quick 271
make it right 27
make it look like an accident 16
make it fast 95
make it yourself 18
make it good 37
make it hurt 16
make it a double 43
make it go away 36
make it snappy 58
make it three 31
look good 26
make your move 45
make some noise 52
make a wish 235
make sense 40
make a difference 25
make me proud 45
make me happy 23
make it three 31
look good 26
make your move 45
make some noise 52
make a wish 235
make sense 40
make a difference 25
make me proud 45
make me happy 23
make your choice 53
make me 142
make love to me 50
make a statement 17
make a hole 97
make a decision 55
make love 46
make money 20
make me 142
make love to me 50
make a statement 17
make a hole 97
make a decision 55
make love 46
make money 20