More questions tradutor Turco
2,389 parallel translation
You have any more questions like that, bring a lawyer down here first.
Böyle başka sorular soracaksanız önce buraya bir avukat getirin.
- I got a few more questions.
Birkaç sorum daha var.
I still have 5 more questions.
Beş sorum daha var.
So, you had some more questions for me?
Evet... Bana sormak istediğiniz sorular var mı?
You'll be available for more questions?
Başka sorulara zamanınız var mı?
Uh, we actually wanted to ask Paul more questions.
Paul'e bir kaç soru sormak istiyoruz.
They just want to ask you some more questions about that recruiter who died.
Astsubayın ölümüyle ilgili bir kaç soru sormak istiyorlar.
We will contact you if we have any more questions.
Başka sorularımız olursa sizinle irtibata geçeriz.
As more questions arise...
Başka sorun çıkarsa...
There are none. So no more questions.
Buralarda alışveriş merkezi falan yok.
The more I search about 11 to 11, appear more and more questions.
11-11i daha çok araştırdıkça daha fazla soru ortaya çıkıyor.
You have more questions?
Daha soracak sorunuz mu var ki?
No, no, I've got some more questions, so if we all go, then if any issues arise, we can chat through as a group.
Durun, sorularım olacak. Eğer hepimiz gidersek bir sorun olduğunda, grup olarak tartışabiliriz.
I wanted to ask you a few more questions.
Sana bir kaç soru daha sormak istiyordum.
No more questions.
Başka soru yok.
No more questions, your honor.
Başka sorum yok, sayın hakim.
I've got a couple more questions for Santos.
Santos'a birkaç sorum daha var.
No more questions.
Başka sorum yok.
Oh come on, I'm just going to be back with more questions and you know what, next time there won't be any coffee or bear claws.
Oh hadi ama, geriye daha çok soruyla döneceğim ve ne var biliyor musun, bir dahaki sefere kahve veya ayı pençeleri olmayacak.
And when I'm staring, I'm just thinking of more questions.
Ve dik dik baktığım süre içersinde sana sormak için yeni sorular düşüneceğim.
Every time I get closer to finding out who I am... It just opens more questions.
Kim olduğuma ne zaman bir adım daha yaklaşsam daha fazla soru ortaya çıkıyor.
I'd suggest the cops, but that's just more bullets flying, more questions being asked.
Polisi aramayı önerirdim ama havada fazladan mermi dolaşmasından başka bir şey değişmez ve bir çok soru sorarlar.
If you have any more questions you go through the Union lawyer, right.
Daha fazla soracak sorun varsa, sendika avukatına sorarsın, olur mu?
- I do not have any more questions.
- Başka sorum yok.
Any more questions, doctor?
Başka sorun var mı doktor?
Okay whatever. Your mother she did a very good detective job but there are more questions than answers.
Tamam, pekâlâ, annen çok iyi bir dedektiflik işi yapmış.
Every answer we get just leads to more questions.
Her cevap sadece daha fazla doğuruyor.
Anna, we're gonna need to ask you a few more questions.
Anna sana birkaç soru daha sormamız lazım.
Hey, we need to ask you a few more questions.
Sana birkaç soru sormamız lazım.
- Any more questions?
- Başka soru? - Yok.
Now, we've all read your debrief from Germany... so today we just have a few more questions - clarifications, really - that might help us in our ongoing fight against Al-Qaeda.
Almanya'daki bilgi toplantınızı hepimiz okuduk ve size birkaç sorumuz olacak El-Kaide'ye karşı işe yarar bir şeyler öğrenmek adına.
All right, Dr. Karev is gonna take you down for an M.R.I. later, so if you have any more questions today, page him.
Pekâlâ, Dr. Karev sizi birazdan MR çektirmeye götürecek. Başka sorularınız olursa, ona çağrı bırakın.
But you got any more questions, talk to her,'cause I'm done till I see a lawyer.
Daha fazla sorunuz varsa, onunla konuşun. Çünkü artık avukatım olmadan konuşmayacağım.
Uh, that is my lawyer, and if you got any more questions, ask him.
Bu benim avukatım. Eğer daha fazla sorunuz varsa, ona sorun.
Mr. Baldwin, we'd like to ask your wife a few more questions, if that's all right.
- Bay Baldwin, sorun olmazsa eşinize birkaç soru daha sormak istiyoruz.
At first I responded to everything but that only led to even more questions.
İlk zamanlarda her şeye karşılık verdim ama bu sadece daha fazla soru olmasına yol açtı.
Maybe you should've asked a few more questions.
Belki ona birkaç soru daha sormalısın.
- We have more questions like...
- Bir çok sorumuz var, şey...
I mean, I'm answering questions, and more questions, and all the details...
Dünya kadar sorunla uğraşıyorum, Onca şey, onca ayrıntı...
No more questions.
Soru yok artik.
Well, you're not getting any more time, so you better start asking your questions.
İlave zaman almayacaksınız, o nedenle sorularınızı sormaya başlarsanız iyi edersiniz.
Now, no more questions.
Başka soru yok.
I'm just saying that they have the right to ask questions, especially after seeing that video, and they might have more after I tell them what I just saw.
- Hayır, ben sadece soru sorma hakları olduğunu söylüyorum. Özellikle de o videodan ve az önce gördüklerimden sonra.
Hey... you know, maybe we should do some more practice questions.
Hey... biliyor musun, belkide daha çok soru çalışması yapmalıyız.
The cops got more questions.
Polisler gene soru soracakmış.
Look, when files are more classified, you don't ask questions.
Dosyalar gizli bilgi taşıdığı zaman, sorular soramıyorsun.
Listen, Sarge I'm more than happy to answer any questions you might have about Ross.
Ross'a olanlar hakkındaki soracağınız sorulara cevaplamaktan memnuniyet duyarım.
Perhaps if I'm given the correct questions, and they're less provocative, more succinct, I wouldn't find myself grappling to find a decent interview.
Belki doğru sorular verilirse ve sorular da daha az provakatif, kısa ve öz olursa düzgün bir röportaj yapmak için çabalayıp durmam.
Any more questions?
Başka sorun var mı?
You're going to have to answer my questions with more a bit more detail, Mr. Balagan, if you expect me to reciprocate.
Sorularımı yanıtlarken biraz daha ayrıntılı konuşmalısınız, Bay Balagan. Benim de karşılık vermemi bekliyorsanız...
Your questions tell me more about you than your answers do.
Sorularınız bana sizinle ilgili cevaplarınızdan daha fazla şey anlatıyor.
questions 370
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more than anything else 28
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252
more than likely 53
more than once 124
more often than not 48
more time 37
more than that 286
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252
more than likely 53
more than once 124
more often than not 48
more time 37
more than that 286