My beautiful girl tradutor Turco
182 parallel translation
Over my beautiful girl
# Çevremde dönenler... # #... benim güzel kızlarım # #
My beautiful girl you are very beautiful.
Benim güzel kızım sen çok güzelsin.
Hello, my beautiful girl.
Merhaba, güzel kızım.
- My beautiful girl.
- Güzel kızım benim.
My beautiful girl.
Benim güzel kızım.
My beautiful girl who is it?
Benim güzel kızım kim bu?
There. That's my beautiful girl.
İşte oldu güzel kadın.
- There's my beautiful girl.
- İşte benim güzel kızım!
How are you, little Milena, my beautiful girl?
Güzeller güzeli kızım Milena, nasılsın bakalım?
There she is. There's my beautiful girl!
İşte benim güzel kızım!
Who wouldve thought a good little girl like you could destroy my beautiful wickedness?
Küçük, iyi bir kızın benim güzel kötülüğümü mahvedeceğini kim bilirdi?
I always dreamed of giving a my little girl the most beautiful trousseau...
Her zaman küçük kızıma en güzel hazineleri vermeyi hayal ettim...
Well... with him playing and her dancing... and me up to my neck in whiskey anyhow... well, I put my arms around that beautiful girl... and was just about to dance with her... when, of all people, you cut in.
Şey adam çalarken ve bayan dans ederken ve ben de boğazıma kadar viskiye gömülmüşken... Kollarımı o güzel kıza doladım ve onunla dans etmek üzereyken o kadar insan içinde araya giren sen oldun.
I was coming home slowly, taking my leisure because it is so beautiful an evening, then I saw the girl running fast.
Sakin sakin evime gidiyordum. Gecenin tadını çıkarıyordum. Bu kızın koştuğunu gördüm.
But you're the most beautiful girl in my world.
Ama bana göre sen çok daha güzelsin.
Did you know you are the most beautiful girl that ever left lipstick in my office?
Büromda rujunu unutan en güzel kadın olduğunuzu biliyor musunuz, Bayan Welles?
It happens in the street. I see a beautiful girl... walking in front of me, and my heart beats faster.
Bazen sokakta önümde saçları uçuşan çok güzel bir kız yürür.
My dear girl, don't prowl off at this hour to meet a beautiful Italian.
Tatlı kızım, bu saatte güzel bir İtalyan'la buluşmak için ortalarda dolaşma.
My sweet little girl, French women are so beautiful...
Tatlı minik kız, şu Fransız kızları çok güzel oluyorlar..
Just as long as my beautiful boy remembers... That marrying this one means he's out of the girl of the month club.
Benim güzel oğlum şunu hatırladığı sürece... evlilik demek kızların sonu demek.
My beautiful baby girl.
Benim güzel kızım.
My father told me that this girl is unusually beautiful,... for a human in this village, and her blood is extremely tasty and mild.
Babam, bu kızın, olağan dışı bir güzelliğe sahip olduğunu söylemişti. Bu köy insanlarının kanı oldukça lezzetlidir.
I have always thought of this girl as my daughter. But seeing her now, she is really beautiful... and I wonder why I never raped her.
Seni daima kendi kızımmışsın gibi gördüm ; ama şimdi onu görüyorsun.
I mean, let's face it, even if you were beautiful like that girl on TV, I'd still ignore you... because you're my wife.
Kabullen artık, sen TV deki kız kadar dahi güzel olsan, ben yine seni yok sayardım... çünkü sen benim karımsın.
You are the sexiest, most beautiful girl... I have ever seen... in my entire life.
Sen benim hayatım boyunca gördüğüm en seksi ve en güzel kadınsın.
Tonight I met the most beautiful girl... I have ever seen in my entire life.
Bu akşam, hayatım boyunca gördüğüm en güzel kızla tanıştım.
- Shh. Shh. My beautiful, sweet girl.
Tamam güzelim, üzgünüm.
I'd like to propose a toast to my Charlie and his beautiful girl on this tragic day. - So, be happy and don't forget us.
Charlie ve güzel kız arkadaşına bu acıklı günde kadeh kaldıralım.
You are beautiful, my girl.
Yavrum, ne kadar güzelsin!
Every time I look upon your face... my heart stops... I lose my breath... my mind goes mental... because I think you're the most beautiful girl... in the whole world.
Yüzüne her baktığımda... kalbim duruyor... nefesim kesiliyor... aklım karışıyor... çünkü bence sen... dünyanın en güzel kızısın.
She was the most beautiful girl in my class. I had a crush on her.
Okulun en güzel kızıydı ve yedinci sınıftan beri ona vurgundum.
My god, you - you are a beautiful girl.
Sen çok güzel bir kızsın.
My girlfriend and I went to see it again and again because it was beautiful and tragic and we loved it and I was really just still a girl.
Arkadaşımla tekrar tekrar izlemeye giderdik. Çünkü o çok güzeldi ve trajikti. Ona âşıktık ve ben yalnızca küçük bir kızdım.
She says, When I was a little girl, my father had these beautiful, old glasses for watching the birds.
Ben küçük bir kızken diyor, babam bu eski gözlükle kuşlardı izlerdi.
My sister is the most beautiful girl in Saigon.
Kızkardeşim Saygon'daki en güzel kızdır.
"A dusky, beautiful girl she is, Like the beat of my heart she is"
Esmer, çok güzel bir kız.
"A dusky, beautiful girl she is, Like the beat of my heart she is"
Benim dostum. "Esmer, çok güzel bir kız. Tıpkı kalp atışlarıma benziyor."
"A dusky, beautiful girl she is, Like the beat of my heart she is"
"Esmer, çok güzel bir kız. Tıpkı kalp atışlarıma benziyor."
"A dusky, beautiful girl she is, Like the beat of my heart she is"
" Esmer, çok güzel bir kız.
The one with the beautiful girl, all the money I could ever want and my best friend Louis who saved my life more times than he'll ever know.
Çok güzel bir kızla birlikte olmak, İsteyebileceğimden azla para ve en yakın arkadaşım Louis o hayatımı benim saydığımdan daha çok kurtardı.
She was this beautiful girl just crying her eyes out, so I went up to her and I offered her a handkerchief, but I didn't have a handkerchief, I didn't even have a paper one, so I just... I took off my T-shirt and I gave it to her.
İki gözü iki çeşme ağlayan bu güzel kızdı, ben de kalkıp onun yanına gittim ve bir mendil vermeyi teklif ettim, ama mendilim yoktu, üzerimde bir kağıt bile yoktu, ben de... tişörtümü çıkardım ve ona verdim.
Like spending the best year of my life with the sweetest and the smartest and the most beautiful baby girl in the world.
Hayatımın en güzel yılını dünyanın en tatlı en akıllı, en güzel kızıyla birlikte geçirmek gibi.
I mean, it's a beautiful day, and I'm sitting in my apartment... because some girl who works in a morgue asked me to.
Yani, güzel bir gün ve ben dairemde oturuyorum çünkü morgda çalışan bir kız, rica etti diye.
I'd like to propose a toast... to my very beautiful daughter, Purslane Hominy... who is my very own golden girl.
Kadehimi güzeller güzeli kızım Purslane Hominy benim altın kızım için kaldırıyorum.
Today, at our.. at my place, a young and beautiful girl is.. .. Gonna come for the interview for the post of secretary.
Bugün... bizim... benim evime genç, güzel bir kız gelecek, sekreterlik işini görüşmek için.
It's so hard to look for an apartment when I'm sharing my bed with a beautiful girl.
Yatağını dünyadaki en güzel kızla paylaşıyorken daire aramak çok zor geliyor.
You were the first. No other girl looked at my sunflowers and said they were beautiful.
Bir resmime güzel diyen ilk kızsın.
That's my smart, beautiful, beautiful girl.
İşte benim zeki, güzel, güzel kızım.
"You'll be my girlfriend someday, beautiful little girl."
"Birgün benim sevgilim olacaksın güzel küçük kız."
A year ago, i jet down to miami, the sodom of the south, to make a little statement with the naomi gaines girl, and you two have to pull a john wayne and destroy my beautiful work.
Bir yıl evvel, Miami'ye indim, güneyin Sodom'una, Naomi Gaines ile küçük bir görüşme yapmak için, ve siz ikiniz peşime bir John Wayne taktınız ve benim güzel işimi mahvettiniz.
You look marvelous, my girl, just beautiful.
Ne kadar güzel olmuşsun.
my beautiful wife 23
my beautiful boy 45
my beautiful 52
beautiful girl 48
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
my beautiful boy 45
my beautiful 52
beautiful girl 48
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124