Never have been tradutor Turco
3,457 parallel translation
Never have been a very good liar.
Asla iyi bir yalancı olamadım.
He'd drive off the road regularly, and he should never have been driving.
Araba sürerken hep yoldan çıkardı, aslında hiç araba sürmemeliydi.
But his rabies vaccine might never have been created if he had told the truth.
Ama doğruyu söylemiş olsaydı kuduz aşısı asla yapılamayabilirdi.
" Never have been.
'hiç olmadılar.
I have never been to a hospital ever!
Ben bir kez bile hastaneye gitmedim!
I have never been more proud of you.
- Hols! Seninle hiç bu kadar gurur duymamıştım.
You have never been supportive, and I have never understood why.
Beni hiç desteklemedin ve nedenini hiç anlamadım.
But even more amazing than this modern-day aerial marvel is the fact that its construction may have never been possible without the designs for vertical flight first drawn up by Leonardo da Vinci nearly 500 years ago.
Ama daha ilginci, Leonardo da Vinci'nin 500 yıI önce yapmış olduğu çizimler olmasa günümüzdeki bu dikine havalanabilen mucize alet yapılamazdı.
Sometimes I feel it would have been better if we'd never met.
Bazen keşke onunla hiç tanışmasaydım diyorum.
"I have never been happier and can't wait to wake up each morning." Ohh. That's so nice of Ana.
Hiç bu kadar mutlu olmamıştım.Her gün sabah olsun da uyanayım diye sabırsızlanıyorum. " Ana çok tatlısın.
I know the three of us haven't been a team for very long, but even so, the Fire Ferrets have never been this good.
Uzun zamandır takım gibi davranmadığımızın farkındayım. Ama yine de Ateş Gelincikleri hiç bu kadar iyi olmamıştı.
And I never said anything about this situation to the people in the Sunday Times, because they would have thought I must have been a rank amateur not to have got such a picture.
Bu durumla ilgili The Sunday Times'taki insanlara hiçbir şey söylemedim çünkü benim böyle bir fotoğrafı yakalayamayacak kadar amatür olduğumu düşünebilirlerdi.
Have you never been to a quaker fair before?
Daha önce hiç görmedin mi?
She may have been able to con Lola out of half my mother's estate, but she'll never get anything of mine.
Annemin mirasının yarısını Lola'dan dolandırmış olabilir, ama benden hiçbir şey alamaz.
We were never asked, "cause had we been asked, we would have said," We want to live with our mom. "
Bize hiç sorulmadı. Çünkü sorulsaydı "Annemizle yaşamak istiyoruz." derdik.
Look, the terrible thing about all the mental anguish she underwent was that she never understood what my reaction would have been if she'd told me the whole story.
Bakın, en kötü şey geçirdiği manevi acı hakkında tüm hikâyeyi bana anlatsaydı, asla benim tepkimi anlamazdı.
I have never been more attracted to a woman who sounds like a man in my life.
Hayatım boyunca sesi erkek gibi çıkan bir kadından hiç bu kadar etkilenmemiştim.
The stakes have never been higher.
Bahisler daha yüksek olmamıştı.
I have been doing this for 30 years and I have never had to move.
Bu işi 30 yıldır yapıyorum ve asla taşınmak zorunda kalmadım.
I never even got the chance to meet the guy who should have been my mentor.
Ben asla akıl hocam olması gereken adamla tanışmadım bile.
Have you really never been?
- Gerçekten hiç gitmedin mi?
Because I have never been so sure... and so wrong.
Çünkü hiçbir zaman bu kadar emin olup yanılmamıştım.
And you are not my child. You know, since we're talking with mouths, not really an opportunity that comes along very often, I just want to say.. You know, you have never been very reliable!
Ağzımızla konuştuğumuza göre,... pek yakaladığımız bir fırsat değil, şunu söylemek istiyorum sadece hiç güvenilir olmadın!
Maybe I am, but fuck, Hannah, I have never been this happy.
Öyleyimdir belki ama Hannah hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
And it wouldn't have been possible for me to play it for someone else because I never got it.
Ve bu yüzden başkasının duyması da imkansız.
People from Aster Corps have been calling, people I've never even heard of.
Aster Şirketleri'nden hiç tanimadigim insanlar aradi.
I have never been able to figure out if you are famous.
Senin ünlü olup olmadığını bir türlü anlayamadım.
You know what kind of women in their 40s have never been married, Liz?
Kırklarında olup hangi kadınlar hala evlenmemiş olur biliyor musun, Liz?
I have been irritated by you, exasperated with you, and angry at you, but I never thought I'd feel betrayed by you.
Senden rahatsız oldum, senden bıktım sana kızdım ama asla ihanete uğrayacağımı düşünmezdim.
Now, there's a conversation I've been hoping to have with you for a while now, but I've never found the right time to have it.
Bir süredir seninle konuşmayı umut ediyordum. Ama uygun bir zaman bulamadım.
I have never been in love.
Hiç aşık olmadım.
Perhaps that is why we have never been able to kill you.
Belki de bu yüzden seni hiç öldüremedik.
You know, even if we... we never won our Sectionals, or Nationals had never happened... it still would have been worth it.
Bölüm yarışmalarını hiç kazanamamış olsaydık da veya Ulusal yarışmaya hiç katılamasaydık yine de hepsine değerdi.
You cross me... and I will fuck you like you have never been fucked before.
Eğer damarıma basarsanız sizi öyle bir sikerim ki, öncekilere sikiş bile demezsiniz.
Hyeong says he never met me in New York back then, so you must have been mistaken.
Hyeong benimle New York'ta hiç karşılaşmamış benzetmiş olmalısın.
But Paula and I have been friends for so long, I've never really known how to say it.
Ama Paula'yla o kadar uzun zamandır arkadaşız ki ona nasıl söyleyeceğimi bilemedim.
She never would have been involved in anything like that.
- Öyle bir şey yapacak bir kız değildir.
Never in my life have I been so happy to be home.
Hayatımda hiç bu kadar eve geldiğime sevinmemiştim.
And if I had been there, he never would have drank that much.
Eğer orada bulunsaydım babam asla o kadar içki içmezdi.
And I have never been more humiliated in my whole life.
Hayatım boyunca hiç böyle küçük düşürülmemiştim.
I have never been camping in the winter.
Hayatımda hiç kışın kamp yapmadım.
Yeah, well, things have never been easy between you and me.
İkimizin arasında ilişki hiçbir zaman kolay olmadı.
I mean, the Parcells have been in this country since we went berserk and murdered everyone at Roanoke. But I never felt like a true American until today.
Parceller Roanoke'de çılgına dönüp herkesi öldürdüğümüzden beri bu ülkedeler ama şimdiye kadar hiç gerçek bir Amerikalı gibi hissetmemiştim.
You mean, living day-to-day, never knowing what kind of future you have with the person you've been in a relationship with the past three years?
Sadece günü yaşamak son üç senedir birlikte olduğun insanla nasıl bir geleceğin olduğunu bilememek?
"A," you have never been sexier,
Birincisi, hiç bu kadar seksi olmamıştın.
I have never been afraid of anything in my life except of being a traitor.
Hayatım boyunca hain olmak dışında hiçbir şeyden korkmuş değilim.
I have two brains in my body, but I've never been so dumb.
Vücudumda iki beyin var ama hiç bu kadar salak olmamıştım.
The two have never communicated and don't appear to have ever been at the same place at the same time.
İkisi hiç iletişime geçmemiş ve aynı zamanda aynı yerde bile bulunmamışlar.
I've never been sweet-natured, but I have my own way of doing things.
Ben hiç yumuşak başlı biri olmadım, fakat kendi bildiğimden şaşmam.
I have never been four days late in my life.
Hayatımda hiç dört gün gecikmemiştim.
We have never been to the coachella valley music and arts festival.
Biz asla Coachella Vadisi Müzik ve Sanat Festivali'ne katılmadık.
never have i ever 20
never have 69
been 112
beene 19
beens 21
been a while 101
been busy 29
been there 278
been a long time 109
been here long 28
never have 69
been 112
beene 19
beens 21
been a while 101
been busy 29
been there 278
been a long time 109
been here long 28
been looking for you 27
been waiting long 18
been better 48
been looking all over for you 26
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never give up 61
never mind 4455
been waiting long 18
been better 48
been looking all over for you 26
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49
never been better 65
never you mind 74
never will 46
never forget that 68
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49
never been better 65
never you mind 74
never will 46
never forget that 68