English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Oh really

Oh really tradutor Turco

12,765 parallel translation
Oh really? Okay, fine then, but Brett can, and I'm amazing at lip syncing to watch this.
Peki o zaman Brett şarkı söyleyebiliyor ben de pleybek yapmada ustayımdır, izle şimdi.
- Oh really?
- Öyle mi?
Oh really?
- Öyle mi?
Oh, this is really exciting.
Of, bu gerçekten heyecan verici ya.
Oh, really?
- Sahiden mi?
Oh, really?
- Sahi mi?
Oh, really?
Öyle mi?
Oh, really? I didn't even know you wanted them to testify.
Tanıklık etmelerini mi istiyorsunuz?
Oh, really?
Ciddi misin?
Oh, really, you're questioning my, uh, gun shots.
Sen benim yaralanmalarımı mı sorguluyorsun?
- Oh, really?
- Öyle mi?
Oh, not really.
Pek değil.
Oh. Really? We're doing this?
Cidden bunu mu konuşacağız?
Oh, really?
Ölye mi?
Oh, you're really revving me up, Brad.
Beni hızlandırıyorsun Brad.
Oh, really?
Gerçekten mi?
Oh, really?
Aa, gerçekten mi?
Oh, after a few glorious weeks, We realized all the things that broke us up hadn't really gone away.
Birkaç büyüleyici haftadan sonra bizi ayıran şeylerin geride kalmadığını fark ettik.
Oh! You must really suffer.
Gerçekten acı çekmelisin.
Oh, wow, we just, like, really worked through something there... like adults.
Vay canına. Konuyu güzel çözdük. Yetişkinler gibi.
Oh, thank you, but really?
Teşekkürler ama gerçekten mi?
- Oh, really?
- Sahiden mi?
Oh, sorry, bud, for throwing such a tizzy, but, you know, the stakes are really high here and I'm just not myself.
Telaşlı bir şekilde attığım için üzgünüm ahbap ama burada risk oldukça büyük ve ben de kendimde değilim. Sorun değil.
Oh, it's really good.
Gerçekten harikadır.
Oh, really?
Ciddi mi?
Oh, he's just... he's really into squash right now.
Şu sıralar kabak yemeği seviyor.
If - - if we would have watched that movie a few months ago, it would have been really weird, but... We're all good now, right? Oh, yeah.
O filmi birkaç ay önce izleseydik çok garip olurdu ama şu an iyiyiz, değil mi?
- Oh, I get it. I really do.
Anlıyorum, gerçekten.
Oh, really.
Öyle mi?
Oh, come on, Brian, I know you had a really big talk with your father last night, and... it's complicated... complicated enough to make you want to take a break from being a grown-up, you want to...
Hadi be Brian, dün babanla çok konuştun falan biliyorum... Çok karışık bir şey. Yetişkin olmaya ara vermek isteyeceğin kadar karışık biliyorum.
- Oh, uh, well, no. It's just that I'm only a sub, so I don't really- -
Hayır, ben yedeğim yani, bunun uygun olacağını gerçekten -
Nice to meet you, and really, call me if there are any problems. - Oh, you got it.
Tanıştığıma memnun oldum ve gerçekten bir sorun olursa beni arayın.
Oh my god, I really don't think I can say it. Uhhh...
Söyleyebileceğimi sanmıyorum.
Oh, really?
Cidden mi?
Oh, really enjoy it.
Keyfini çıkarın.
Oh, come on, now, you... really, you... you look terrific.
Oh, hadi ama, Sen de müthiş görünüyorsun.
Oh, you're really gonna fight me on this?
Bu konuda benimle tartışacak mısın yani?
- Oh, really?
- Sahi mi?
Oh, really?
Sahi mi?
Oh, my god, Sue. You're like a really adorable'90s movie.
90'ların güzel filmlerindeki gibi.
Oh, Carol, really, it's fine.
Carol, gerçekten sorun yok.
HE GIGGLES Oh, I really am sorry, my one true shit-for-brains.
Çok üzgünüm benim süzme salağım.
And they can say, "Oh, you really believe that Manitowoc Police Department and the FBI and everybody came in and they set this all up just to have Steven Avery guilty of this thing?" Yes, I do.
İsterlerse "Manitowoc Polis Departmanının Ve FBI'ın ve herkesin bunu Steven Avery'yi suçlu bulmak için Kurduklarına inanıyor musun?" Evet, inanıyorum.
And now, oh, my gosh, he could be back in jail for a crime he really did commit.
Birden o da ne? Bu defa gerçekten işlediği bir suçtan hapse girebilir.
Oh, God, are you really gonna bring that up again?
Tanrım, bunu yine mi yapacaksın?
Really?
Oh öyle mi?
Oh, I'm not really hooking up with anybody right now because recently, I actually...
Yok, zaten biriyle sevişmeyeceğim çünkü, aslında -
Oh, this is really bad!
Bu gerçekten kötü.
Oh, really?
Yok artık.
Oh. Really?
Gerçekten mi?
Oh, actually, that's really smart.
Seni kurtaracak kimse yok burada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]