On my birthday tradutor Turco
903 parallel translation
Mother always gives me a book on my birthday.
Annem her doğum günümde kitap gönderir.
We were married on my birthday.
Doğum günümde evlendik.
So, once a year, on my birthday, I summon them to visit me.
Ben de senede bir, onları ziyaretime çağırıyorum.
Matter of fact, he and I once had a glass together on my birthday.
İşin doğrusu, önceden benim doğum günümde onunla bir bardak içmişliğimiz var.
On my birthday?
Doğum günümdeyim
All right. Every year on my birthday I get sentimental and make a long speech but this year I'm going to be brief because I have more to be happy about than ever before.
Her yıl doğum günümde hem duygusal, hem de uzun bir konuşma yaparım ama bu yıl kısa keseceğim çünkü mutlu olacak daha çok şeyim var bu kez.
But, Cal, coming on my birthday.
Ama Cal, doğum günüme gelelim.
I'll talk like I want to on my birthday, or any other rotten day.
Doğumgünüm olsun olmasın istediğim gibi konuşurum ben.
You could go on bringing me licorice and caramels and champagne on my birthday.
Bana şeker ve karamel, doğum günümde şampanya getirmeye devam edersin.
On my birthday, when I said, "Everyone gets a big kiss," it was so I could kiss you.
Doğum günümde, şimdi herkesi öpeceğim dediğimde... amacım seni öpmekti, biliyorsun.
On my birthday.
- Doğum günümde.
So you came on my birthday?
Doğum günüm için geldin demek?
I used to light the candles on my birthday cake.
Doğum günü pastamın üzerindeki mumları yakmak için kullandım.
You know, every year on my birthday, I think :
Biliyor musun, her yiI dogum günümde :
Horsing around on my birthday!
Doğum günümde maskaralık ettiğimi!
I won't stand for it on my birthday!
Doğum günümde böyle bir şeyi kabul edemem!
You have some guts. To bother me among MY friends on MY birthday.
Böyle bir davette Uşak kılığında...
Come again on my birthday!
Doğum günümde yine gelin!
It was given to me by my friend Grace Moore on my birthday.
Doğum günümde arkadaşım Grace Moore hediye etti.
So disappointed on my birthday.
Doğum günümde çok hayal kırıklığına uğradım.
Was on my birthday.
Benim doğum günümdü.
Yeah, me and Vincent Birkham, we joined on my birthday.
Evet. Ben ve Vincent Birkham, doğum günümde yazılmıştık.
We'll set up a trap on my birthday.
Doğum günümde bir tuzak kuracağız
Nathan surprised me with that piano on my birthday!
Nathan bu piyanoyu doğum günümde sürpriz yaptı.
- Ages ago. On my 16th birthday.
- Yıllar önce. 16. doğum günümde.
I was 6 or 7 before I realized they weren't celebrating my birthday on the 4th of July.
4 Temmuz'da doğum günümü kutlamadıklarını 6-7 yaşıma kadar anlayamamıştım.
I was gonna do it on my 30th birthday.
O işi 30. yaş günümde yapacaktım.
Tomorrow is my birthday and I'm fourteen.
Yarın doğum günüm, on dördüme basıyorum.
Wife gave me this on my last birthday.
Karım bunu doğum günümde hediye etti.
To dad from nix on my 15th birthday.
NIX'DEN BABASINA. 15. DOĞUM GÜNÜMDE.
And then - I remember the day clearly - it was my thirteenth birthday,... Sunday afternoon.
Ve sonra, o günü çok net hatırlıyorum, on üçüncü doğum günümdü bir pazar öğleden sonrasıydı.
Anyhow, on my next birthday, in March,
Her neyse, Mart ayındaki doğum günümde..
And I promised myself I'd sleep in it on my 17 th birthday... but I never have, not once.
17. doğum günümde uyuyacağıma dair kendime söz vermiştim... ama bir kere bile uyuyamadım.
On my eighth birthday my father gave me my first sailing boat, and I've still got it.
Sekizinci doğum günümde babam bana ilk yelkenli teknemi verdi, ve o tekne hala bende.
It's my birthday today as well. Aw, come on.
Üstelik bugün doğum günüm!
And so, on my 17th birthday, we began the journey.
Sonra... 1 7'inci doğum günümde yola çıktık...
That hat and suit of clothes you picked out on my birthday, well, instead of this cowboy hat
Bu takım elbiseyi ve şapkayı doğum günüm için seçmiştiniz.
On my twenty-fifth birthday, I was given an appointment in the Khan's service.
25. doğumgünümde Han'ın hizmetine atandım.
I gave it to my niece, Emily, on her 18th birthday.
Yeğenim Emily'ye 18'inci doğumgününde vermiştim.
My daughter gave it to me for my 68th birthday — in English — to prove that the masses of the world were on our side.
Kızım 68. doğum günümde bana vermişti... İngilizcedir. ... Dünya halkının bizden yana olduğunu kanıtlıyor.
"to my own beloved lassie. " a poem on her 17th birthday.
"Sevgili Lassie'me, 17. doğum günü için bir şiir."
I'm proud as the first day my blood flowed. On my 12th birthday.
İlk defa kanamamın olduğu günkü kadar gururluyum. 12. yaş günümdü.
Saturday, when all my brothers are playing football... I'm putting on a magic show... for some rich kid's birthday party.
Cumartesi, erkek kardeşlerim futbol oynarken zengin bir çocuğun doğum günü partisinde sihir gösterisi sergileyeceğim.
To my father on his seventy eighth birthday.
Babamın 78. doğum günü şerefine.
-... exactly on my 33rd birthday.
-... tam olarak 33. doğum günümde.
My precious finds a ring on his birthday long ago.
Kıymetlimss bir yüsük buldu Doğum günüsünde usun saman önce.
" When, on my 15th birthday...
" 15. yaş günümde...
I stopped my growth on my tenth birthday.
Onuncu yaşgünümde büyümem durdu.
I want you to come to my birthday party on Friday.
Cuma günü doğum günü partime gelmeni istiyorum.
Please tell the Lady that in my land it is customary to give a gift to a lady on her birthday.
Lütfen Leydi'ye benim ülkemde doğum gününde bir hanıma hediye vermenin adet olduğunu söyle.
On my 16th birthday I took off with this Johnny.
16. yaş günümdü. Johnny ile kaçtım.
on my way 423
on my way home 17
on my own 134
on my terms 16
on my knees 31
on my face 19
on my back 22
on my side 16
on my desk 26
on my life 45
on my way home 17
on my own 134
on my terms 16
on my knees 31
on my face 19
on my back 22
on my side 16
on my desk 26
on my life 45
on my honor 27
on my 37
on my way out 19
on my mark 91
on my word 25
on my command 56
on my go 16
on my count 157
on my signal 49
my birthday 74
on my 37
on my way out 19
on my mark 91
on my word 25
on my command 56
on my go 16
on my count 157
on my signal 49
my birthday 74