English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / One hit

One hit tradutor Turco

2,672 parallel translation
The one hit by heli strike.
Helikopter saldırısından vurulmuş.
Chased all the wrong things in my life, Kate, but I did have one hit song.
Bütün kötü şeyleri hayatımdan uzaklaştırdım Kate, ama bir hit şarkım var.
It's hard to explain how addictive it is to be in a rock band, even at the level that we were at... just the one hit song.
Bir rock grubunda olmak, nasıl bir bağımlılık yaratır, açıklaması zor, o sırada olduğumuz konumda bile... Tek bir hit parçayla.
Michael was fighting with this one, and this one hit Michael in the head with a bat.
Michael'a vurdu. O gelip ona sopayla vurdu.
When you've got kids, parents, grandparents all loving the one song you've got yourselves a hit.
Çocuklar, ebeveynleri, dedeleri ve nineleri hepsi aynı şarkıyı sevdiğinde elinizde bir hit var demektir.
I was the one who hit him with the angel.
Melekle vuran bendim.
This one actually was the most dangerous one because he hit a tendon.
Bu en tehlikelisiyli çünkü tendona denk gelmişti.
Last night's tremor just made me realize that you never know when the big one's gonna hit.
Dün geceki sarsıntı, büyük bir afetin ne zaman olacağını bilemeyeceğimiz fark ettirdi.
I hit a big one.
Büyük bir tane buldum.
Worst case scenario, we hit this, it sends out a pulse that kills everything electronic within a one mile radius.
En kötü senaryo, bunu kullanırız 1.5 km. içerisindeki bütün elektronik eşyaları bozar.
One of them must have hit a vein.
Bir tanesi damara gelmiş olmalı.
I hit one of them, and then they drove off.
Birini vurdum. Sonra arabayla kaçtılar.
Okay, Reggie said he hit one of those guys.
Reggie, bu adamlardan birini vurduğunu söylemişti.
Judges, cartel leaders, housewives- - One story has him pulling a hit on a mob boss'dog.
Yargıçlar, mafya liderleri, ev kadınları bir de mafya liderinin köpeğini vurma hikayesi var.
Bad lighting anyone? Not one of those cops hit on me, probably because of the bad lighting.
O polislerin hiçbirisi bana asılmadı, kötü aydınlatmadan dolayı muhtemelen.
Sir, TSA got a hit on one of Clyde Easter's covers.
TSA Clyde Easter'ın kimliklerinden birini bulmuş.
Last night one of their trucks was hit... $ 300,000 retail.
Dün gece, kamyonetlerden biri vuruldu... perakende değeri 300 bin dolar.
I was in more than 25 brawls, but no one ever hit my face.
25'ten fazla kavgaya girdim ama kimse yüzüme vurmadı.
I could sit there and agonize all day over one little snare hit or fuckin'... the way a groove feels.
Burada oturup tüm gün bir trampet vuruşu ya da parçanın havası üzerine kafa patlatabilirim.
One... "freakishly tall." Two... "can't hit the toilet."
Sırık gibi. İki : Tuvaletini tutturamıyor.
Uh, go down Mantura. You'll hit a one-way.
Mantura'dan aşağı inince tek yönlü bir caddeye çıkacaksın.
You're in a race that's tied with one day to go, and he just hit a home run for his wife.
Bu kadar birbirine yakın bir yarışta hem de bir gün kalmışken, adam eşi için sayı kaydetti.
Now when your guys hit that depth, they stop- - stop- - and you call over one of my guys.
2.5 cm fazla olamaz. 15 cm derinliğe geldiğinizde durun... durun ve benim adamlardan birini çağırın.
And there is one more thing, She didn't slap my face, she only hit my body.
Bu arada, yüzüme vurmadı.
The night Julio and his crew came for nick... I hit one of them with a baseball bat.
Julio'yla çetesi Nick için geldikleri zaman birine beyzbol sopasıyla vurmuştum.
And there's only one thing that's hit more balls than Ian Botham's bat, and that's Emma's chin!
Ian Botham'ın sopasından toplara değen en çok şey Emma'nın çenesidir!
The one from the planetarium turned into a shrinky dink the second it hit the air.
Gökevindeki hava ile temasının saniyesinde toza dönüştü.
And one day she, um... she hit a rock, she tripped, and she skinned her knees.
Ve bir gün..... bir taşa çarptı ve takılıp dizlerini yaraladı.
A moving target is hard to hit. Even a wounded one. How do I compete with a doctor?
Çeviri : hhy89 İyi seyirler.
A-hit, a-hit, a-hit, and-a one, bah, bah.
Değiştir, değiştir, değiştir. Bir-ki...
Then hints of them began to show up and before long, these imaginary particles were actually discovered, one by one, until the theory hit a roadblock.
Sonra onlarla ilgili izler görünmeye başladı bu hayali parçacıklar gerçekten tek tek keşfedildi taa ki, teori bir barikatla karşılaşana kadar.
Give one to you in random, it won't hit
Bahse girerim ikisini de vuramayacaksın!
You hit one, you have to start all over again.
Birine denk geldin mi baştan başlaman gerekiyor.
You hit over 300, all four years in Baltimore, your 36.2 percentage for thrown-out base runners was one of the best of your era.
Yani, Baltimore'da dört yılda 300'den fazla vuruş yaptın. 36.2'lik kale koşucusunu şaşırtma ortalaman çağın en iyi ortalamalarından birisiydi.
He used Facebook and got 20,000 hits in one day.
Facebook kullanıyor ve günde 20 bin hit alıyor.
Hit the next one.
İlk partiye katılırız.
When people see one Silk, their tongues hit the floor.
Seyirci bir İpek'i gördüğünde dili yere düşüyor.
We got a hit on one of her aliases.
İsimlerinden birini bulduk.
We were in the library and one of the plaintiffs fainted, hit their head.
Kütüphanedeydik, davacılardan biri bayılıp kafasını çarptı.
Alec's actually the one who hit him.
Ona vuran aslında Alec'ti.
This is the worst homecoming party this town has ever seen, and the one in'92 was hit by a tornado.
Bu kasabanın 92'de ki kasırgadan sonra gördüğü en kötü partiydi.
A true sporting prey that gargoyles. One I hit with three arrows.
- Ne güzel aman 3 kişi yok oldu bile
At least one hit?
Haydi!
We are looking at one of the most powerful storm systems ever to hit the Philadelphia area, folks.
Philadelphia bölgesini vuracak en şiddetli fırtınalardan biriyle karşı karşıyayız.
In Bensenville, the suddenness of the strike action has left many reeling in this one-industry town, adding additional woe to an already hard-hit populace.
Bensenville'de ani gelişen grev, zaten çile çekmekte olan bu endüstri şehrine bir darbe daha vurmuş oldu.
You can, uh... you can try to hit one, if you want.
Eğer istersen birini devirmeyi deneyebilirsin.
One day, he hit Tallis.
Bir gün Tallis'e vurdu.
One second, you hit the party switch, and the next second, you're all business?
Bir anda parti düğmesine bastın sonra anında iş adamına döndün?
You could hit one of the perforators.
Perforatörlerden birine çarpabilirsin.
One day I was writing a check to my landscaper, and it suddenly hit me,
Bir gün, peyzajcıma çek yazıyordum ve aniden kafama dank etti.
Watching an emotional train wreck was awesome... Unless you're the one getting hit.
Bu duygusal şamatayı izlemek harikaydı ta ki şamarı yiyinceye kadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]