Op tradutor Turco
6,752 parallel translation
Frankie McNeil, post-op day 2 after LVAD implantation.
Frankie McNeil, 2 gün önce LVAD takıldı.
Her post-op echo is completely normal.
Ameliyat sonrası eko değerleri normal.
No better op...
Birinin sevgisini- -
30 minutes before an op.
- Operasyondan önce 30 dakika.
I'll run the op.
Operasyonu ben yönetirim.
If Talbot's leading the op, there's nothing peacekeeping about it.
Eğer operasyonu Talbot yönetiyorsa, barış gücü gereken bir şey yok demektir.
Well, his current state of death aside, your victim is young and appears to be in good physical condition, which leads me to suspect that the victim was prescribed this drug post-op- - not to treat a chronic heart condition.
Şu anda ölü olması bir yana kurbanınız genç ve fiziksel açıdan sağlıklı biriymiş. İlacın kronik kalp hastalığı tedavisi için değil ameliyat sonrası için yazıldığından şüpheleniyorum.
He had his gall bladder removed last month, and warfarin was prescribed to him to treat his post-op clotting issues.
Geçen ay safra kesesi alınmış ve pıhtılaşma sorunu yüzünden için warfarin yazılmış.
Our target was Wo Fat's father, but the op went bad.
Hedefimiz Wo Fat'in babasıydı, operasyon kötü gitti.
I've got the OP keeping an eye on us, but we don't want to get taken by surprise.
Tepeye gözcüler lâzım, burada gafil avlanmak istemeyiz.
- Dead ground on approaches to the OP. - Why, what's up?
- Bu kurak arazi nehir yatağıyla bağlantılı.
For the sake of the op and Jones's life.
Jones'un hayatı ve operasyonun iyiliği için.
He knew the op could go long.
Operasyonun uzun süreceğini biliyordu.
Troutman's post-op.
Troutman, ameliyattan çıkmış.
So all I need now is a board op, which... yeah, I don't know what that means.
Şimdi bana bir kurul öperatörü gerekiyor ama tabii ben bunun anlamını bilmiyorum.
Yeah, post-op antibiotics.
- Evet, ameliyat sonrası antibiyotikler.
I'm here posing with you for a photo op.
Buraya fotoğraf çekimi için poz vermeye geldim.
Composed of pre-op scans.
Ameliyat öncesi taramalarla oluşturuldu.
Understatement of the year there, Bish-op.
- Daha güzel az bile kalır, Bishop.
We've got a weapons-grade nerve agent out there, which is why the op has been escalated to level one priority.
Silah derecesinde bir sinir gazı tehlikemiz var. Bu yüzden operasyon birincil önceliğe yükseldi.
T, you cannot move a man to pre-op and start prepping him for a transplant without asking me.
Tee, bana sormadan adamı öylece ameliyat hazırlığına alamazsın ve onu nakle hazırlayamazsın.
The recon surveillance op? Mm-hmm.
İstihbarat toplama görevi mi?
I'm gonna need some volunteers to go in on this op, mostly as cover.
- Çevrilmemiş altyazı - - Çevrilmemiş altyazı -
Yes. I have a patient in pre-op.
Kontrol etmem gereken hastalar var.
Owen is here, I am here, and we're gonna follow up with Link post-op, okay?
Link'in durumuyla yakından ilgileneceğiz.
It's a one-time op, in and out in four weeks, and then you can go back to the DEA with a bump up to GS-11.
Bu tek seferlik bir operasyon, dört hafta içinde her şey bitecek sonra maaşına yapılacak güzel bir zamla narkotiğe dönebilirsin.
What you pulled with Zupan could've derailed our entire op.
Zupan'a yaptığın şey bütün operasyonu tehlikeye attı.
Which is why the op has been escalated to level one priority.
- Bu yüzden operasyon birincil önceliğe yükseldi.
I need to monitor that Op.
Bu operasyonu takip etmeliyim.
There are all these whispers around this party that the agency is running some sort of sensitive Op tonight.
Kurumun bu gece önemli bir operasyon yürüttüğüne dair fısıltılar tüm partide dolaşıyor.
I didn't say to do that.
Gidip öp demedim ki ben.
Another kiss to Orlandito.
Orlandito'yu benim için öp.
- Kiss me.
- Öp beni.
Kiss me, baby.
Öp beni bebeğim.
Mind your own, kiss ass!
İşine bak ve götümü öp!
Kiss the ring if you have to.
Eğer gerekirse yüzüğünü öp.
Just shut up and kiss me.
Kes sesini ve öp beni.
And kiss me.
Hadi öp beni.
- Just kiss me. Kiss me.
- Hadi öp beni.
I could probably be pretty wasted and just be all over you like, "Oh, my God, Justin, just, like, kiss me and, like, touch me, like, now." You know? And you wouldn't do anything because you're my friend, right?
Mesela kafam bir dünya olsa sana yılışsam "Justin öp beni, dokun bana" desem hiçbir şey yapmazsın çünkü arkadaşımsın, değil mi?
Kiss her.
Öp onu.
Kiss me.
Öp beni.
- Come kiss me.
- Gel öp hadi beni.
Kiss my black ass.
Siyah kıçımı öp.
Kiss.
Öp.
Kiss her!
Öp!
Kiss her!
Öp! Öp! Öp!
Kiss her!
Öp! Öp!
Shut up and kiss me.
Sus ve öp beni.
♪ Kiss me ♪
Öp beni
- ♪ Oh, kiss me... ♪
- Öp beni...
opera 56
opinion 27
open 994
operation 160
operator 419
operations 34
oppenheimer 36
opportunity 111
opening 56
opens 16
opinion 27
open 994
operation 160
operator 419
operations 34
oppenheimer 36
opportunity 111
opening 56
opens 16
opened 20
optimus 45
opposite 37
oprah 104
options 85
operative 38
operate 76
option 30
ophelia 105
operating 25
optimus 45
opposite 37
oprah 104
options 85
operative 38
operate 76
option 30
ophelia 105
operating 25
optics 18
opportunities 18
open your mind 30
operational 22
opener 50
oppa 446
open the window 84
open the door 2669
open it 1442
open the gate 269
opportunities 18
open your mind 30
operational 22
opener 50
oppa 446
open the window 84
open the door 2669
open it 1442
open the gate 269