Open the door tradutor Turco
13,549 parallel translation
If we just open the door a crack, the light comes pouring in.
Kapıyı bir çatlakla açarsak, ışık akar.
Open the door!
Açın kapıyı!
Open the door, please!
Kapıyı açın, lütfen!
Open the door!
Kapıyı açın!
Open the door, open the door.
Kapıyı aç, kapıyı aç.
Claire, open the door.
Kapıyı aç Claire.
Claire, open the door, please?
Claire, kapıyı açar mısın lütfen?
Don't just open the door...
Kapıyı açma.
Open the door!
Kapıyı aç! Emma!
- Open the door!
- Aç kapıyı!
Open the door!
Açın şu kapıyı!
Mills, open the door now!
Mills, kapıyı aç hemen!
- Open the door, Mills!
- Kapıyı aç, Mills!
I open the door.
Kapıyı açtım.
Open the door. Clara!
Kapıyı aç, Clara!
Kimmel : Tony, open the door.
Tony, kapıyı aç.
Open the door.
Kapıyı aç.
Jean, open the door.
Jean, kapıyı aç.
- Open the door, quick!
- Kapıyı açın, çabuk!
Open the door.
Kapıyı açın.
- Open the door.
Kapıyı aç.
- Open the door.
- Kapıyı açın.
Yes, so you just open the door and tell us what you know, and we will tell you what we know. Okay?
Evet, siz bize kapıyı açıp bildiklerinizi anlatın biz de kendi bildiklerimizi anlatalım.
Goddamn it, Ethan, open the door!
Kahretsin Ethan, aç şu kapıyı!
If the doorbell rings, don't open the door.
Eğer kapı zili çalarsa, kapıyı açma.
I can't open the door.
Kapıyı açamıyorum.
Open the door and enter in my room... and moves with ease in the dark.
Kapıyı açar, odama girer ve karanlıkta sessizce hareket eder.
Okay, fine. Open the door.
İyi madem, kapıyı aç.
Open the door.
Aç şu kapıyı.
Open the door.
Bu sorunun cevabını zaten biliyorsun seni hasta piç. Aç şu kapıyı.
Walsh, open the door!
Walsh, aç şu kapıyı!
- Henry, open the door!
- Henry, aç kapıyı!
Open the door!
Kapıyı aç!
- Open the door, Cameron! Cameron!
- Kapıyı aç, Cameron!
Cameron, buddy, we need you to open the door.
- Cameron! Cameron, dostum, kapıyı açman gerek.
It's got a metal floor and a window that won't open and, um, a door that just only locks from the outside.
Metal bir zemin ve açılmayan bir pencere var. Ve, sadece, dışarıdan kilitlenen bir kapı.
If their atmosphere is different from Earth, it would certainly take hours to rebalance the O2 content and pressure for us every time they open their door.
Onların atmosferi Dünya'nınkinden farklıysa her kapıyı açtıklarında bizim için 02 içeriğinin ve basıncın yeniden dengelenmesi kesinlikle saatler sürer.
- Open the damn door!
- Lanet kapıyı açın!
Open the fucking door!
Açın şu siktiğimin kapısını!
We'll just say the door was open.
Evet. Kapı açıktı deriz.
On the left, there'll be a car parked with its door open.
Solda, kapısı açık olan park edilmiş bir araba var.
Drifter, the door is open.
Drifter, kapı açık.
- Mills, open the god damn door.
- Mills, lanetolası kapıyı aç.
You left the door open!
Kapıyı açık bırakmışsın.
Insubordination! I'm going to open this door, and you're goind to tell that Otter you're a former meter maid with delusion of grandeur, who will not be taking the case. Now.
Emre itaatsizlik!
Open the fucking door!
Aç şu kapıyı.
Open the other door.
Aç şu kapıyı.
It can open up a back door into any computer on the planet.
Dünyadaki herhangi bir bilgisayarda güvenlik açığı yaratabilir.
You have to find a Way to get the door open.
Kapıyı açmak için bir yolunu bulmalısın.
- Open the door!
Aç kapıyı!
- Open the door!
Kapıyı aç!
open the doors 75
open the door now 39
open the window 84
open the gate 269
open the gates 106
open the damn door 76
open the trunk 45
open the box 45
open the safe 26
open the fucking door 115
open the door now 39
open the window 84
open the gate 269
open the gates 106
open the damn door 76
open the trunk 45
open the box 45
open the safe 26
open the fucking door 115