English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Ov

Ov tradutor Turco

553 parallel translation
Wake up, you sleepyhead Rub your eyes, get out of bed
Hey uykucu, uyan Gözünü ov, kalk yataktan
Emmy, rub her feet.
Emmy, ayaklarını ov.
- Drop her feet, Kirby.
- Ayaklarını ov Kirby. Ayaklarını ov.
I hate those little things that are always tipping ov - [Wheels Squeaking]
O küçük olanların her zaman devrilmesinden nefret ederim- -
- Rub my neck, Pop.
- Ensemi ov Pop.
Aw!
Ov!
Ow!
Ov!
Ouch!
Ov.
You want some rubbing alcohol, maybe?
Kolonya getireyim de biraz ov istersen.
Rub his temples with salt and vinegar, put a hot wooden lid on his stomach
Şakaklarını tuzlu sirkeyle ov ve karnına da ağaçtan bir kapak koy
- No. Rub it on your face.
- Yüzünü ov demek istedim.
- Rub your own blinking foot.
Kendi ayağını kendin ov.
Ahyee, e, iyee, ow, you.
Ağ, eğ, iğ, ov, u.
Ahyee, e, iyee, ow, you.
Ağ, eğ, iğ, ov, uy.
"'Ay'not'I','O'not'ow
"'İğ'değil'İ','Ov'değil'O'
Rub this.
Bunu ov.
Rub me.
Ov beni.
Ohh Yeah, and it happened all of a sudden too
Ov.. Evet, ve bir anda oluverdi.
Rub harder!
Sert ov!
Rub hard.
İyice ov.
No, I told him, " Rub my stomach round and round... and say,'I love you.
Hayır, ona dedim ki ; "Karnımı yavaş yavaş ov... ve'seni seviyorum seni seviyorum'de."
Aw, that's easy.
Ov, kolayı var.
Aw, you've gotta be kidding.
Ov, şaka ediyor olmalısın.
Rub his foot while you're at it, honey, and see what kind of luck that brings us.
Alırken onun ayağını ov tatlım. Bakalım bize ne şans getirecek.
As a matter of fact, rub all four of them.
Aslında dört ayağını da ov.
The 440 pound Lady Mammoth who has been weighed all ov er the world!
Dünyanın en ağır kişisi, 200 kg ağırlığında... Lady Mammothall!
Make an OBAO bath and rub yourself with Patenotre peppers.
Git bir OBAO banyosu yap ve kendini Patenotre biberleriyle ov.
So itchy... Scratch it... Scratch...
iyice ov... temizle olsun!
Be a good boy and rub my legs.
Uslu bir çocuk ol ve ayaklarımı ov.
Yasmeen, fiddle with my toes.
Yasmeen, ayak parmaklarımı ov biraz.
Great, says the words..
Ov, harika gidiyormuş, böyle diyor.
( grunts ) Ow!
Ov!
Ow.
Ov.
Aw, man!
Ov adamım!
"Paint the house, plant the lawn, " caulk the windows,
"Evi boya, çimleri ek, pencereleri ov,"
Just a little bit here, Babu, please. ( SIGHING ) It's lovely.
Sadece şurayı ov canım lütfen çok güzel.
Oh.
Ov.
[♪ Aroooo]
Ov!
My feet hurt, and I want you to rub my toes some more.
Ayaklarım ağrıyor. Parmaklarımı ov.
What was...
Ov! Ooh! Neydi- -
I take my shirt off, you rub my back.
Tişörtümü çıkarayım da sırtımı ov.
And rub my feet.
Ayaklarımı da ov.
Now you pull this car ov er so I can fix the goddamn tire!
su arabayi kenara cek de su lanet tekerlegi tamir edebileyim!
If she has, give me the great big buildup.
Varsa, beni çok iyi öv ona.
If you get a chance, you might put in a good word for me with Sheila.
Eğer vaktin olursa, Sheila'ya beni öv biraz.
Flatter her.
- Ne? Onu öv.
If you have mustard oil and camphor, rub his back and chest with them
Hardal yağı ve kafur varsa, sırtını ve göğsünü onlarla ov.
The other thing, be sure to compliment his art collection.
Bir de resim koleksiyonunu öv.
Really? Ow. ( both grunting )
Ov.
Give him lots of praise.
Onu bolca öv.
You're hurting me!
ov! - daha fazla bahis kabul etmiyoruz evlat, eğer 36 numara gelirse, seni... çift sıfır evlat! ov!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]