Over me tradutor Turco
22,217 parallel translation
-... just came over me. - Trying to open the box.
- Kutuyu açmaya çalışıyoruz.
You got frickin'cologne all over me.
Her yerimi parfüm yaptın.
You have no jurisdiction over me.
Beni yargılama hakkınız yok.
This feeling came over me which I think has been since that day...
Beni esiri eden bu duyguyu sanırım ilk o gün yaşadım.
This feeling came over me sometimes has.
Bu duygunun artık esiri oldum denebilir.
Will everyone please stop fussing over me?
Beni telaşlandırmayı keser misin lütfen?
I had sex with Zoey because I thought since you never said anything about my letter that you were over me.
Zoey ile seks yaptım çünkü mektubuma hiç cevap vermemeden ötürü beni artık unuttuğunu sandım.
I knew you weren't over me.
Beni unutamadığını biliyordum.
Get over here and help me.
Buraya gelip bana yardım edin!
Let me guess. The fight was over a boyfriend?
Dur tahmin edeyim, kavga erkek arkadaş yüzünden çıkmış?
And they call me Cece, but spelled S-I-S-I, with an accent over the last I.
Bana Cece derler ama yazılışı S-I-S-I şeklinde son I'da aksan var.
I'd love to report it to the police, but you see, the police pulled me over on a bullshit DUI, beat the hell out of me, and tased my daughter. Then my client gets killed outside your court.
Polise bildirmek isterdim ama polis de beni kenara çekip durduk yere bir temiz dövdü kızımı şok tabancasıyla vurdu, müvekkilim mahkeme önünde öldürüldü.
Matt keeps buggin'me about comin'over. "
Matt, evine gitmem için ısrar ediyor " dedi.
Uh, this is a semicolon Daisy tattooed on me and it basically is a reminder to myself that my story's never over.
Daisy bana noktalı virgül dövmesi yaptı. Hikâyemin bitmediğini hatırlatan bir sembol aslında.
Let me ask you both about gun violence, because people in this city are scared about the proliferation of guns, but they're divided over gun control.
Yeni bir yön ve yeni bir bakış açısı lazım. İkinize de silah şiddetini sormak istiyorum. Çünkü bu şehirdeki insanlar silah sayılarının çoğalmasından endişeliler.
Get over here and bring me that fucking paint!
Buraya gel ve lanet boyayı getir!
Why don't you tell me about that one over there.
Neden şuradaki resimden bahsetmiyorsun?
Me and Ghost killed him to start over, but it was never about that, just like going from corner boys to running the biggest shop in New York fucking City wasn't about being gangsters.
Ghost'la birlikte yeni bir başlangıç için onu öldürdük ama olay hiç bu değildi ki mahalle torbacılığından, amına koyduğumun New York'undaki en büyük pazarı yönetmenin gangster olmayla uzaktan yakından alakası yok.
That time is over for me.
O zamanlar benim için bitti.
Yeah, um, I think Mr. Nolan over here shoved me a little hard the other day.
Evet, galiba Nolan Efendi geçen gün beni biraz sert bir şekilde ittirdi.
He almost knocked me over, that jerk!
Şerefsiz herif neredeyse beni devirecekti!
Oh, and thank you for inviting me over the other day.
O günkü davetin için de teşekkür ederim.
If you hadn't woken up, it wouldn've been all over for me!
Sen o yataktan uyanmasaydın benim için her şey biterdi!
This was no accident. Yeah, well, that sounds good to me. Take a murdered, rich d-bag over a charity case any day.
kaza değildi bana uyar zengin malın cinayete kurban gitmesi hayır davası olurdu
Excuse me? Evidence on Emil's corpse suggests there was domestic violence during your marriage. Maybe you two got into an argument over alimony, things got a little crazy...
emil in cesedi gösterdi ki evliliğiniz boyunca aile içi şiddete uğramış belki ikiniz nafaka konusunda tartıştınız işler çığrından çıktı ben neden bana aylık 10000 dolar nafaka ödeyen adamı öldüreyim
I really want to punch this guy. Hey, you have something for me to analyze? Presumably, a piece of evidence you couldn't have walked over to my office.
gerçekten bu adamı yumruklamak istiyorum analiz edebilceğim bir şeylerin var mı sanıyorum kanıt parçasıyla ofisime kolayca gelemedin sana ezik gibi davranmamı istemessin sandım
I am lost, knowing people think things about me over which I have no control...
Ben, insanların kontrol edemediğim şeyleri düşündüğünü bilerek kayboldum...
So fatty over there won't hear me?
Oradaki şişko duymasın diye mi?
- Ow! - It's much easier when I'm really tired to have Franny in bed with me so that I just can just roll over and feed her.
Yorgunken, Franny ile aynı yatakta olmak kolay oluyor, yana dönüp onu hemen emziriyorum.
I'm gonna meet with a man we work with, and he's gonna hand something over to me that our... country needs.
Birlikte çalıştığımız bir adamla görüşüp ülkemizin ihtiyacı olan bir şeyi teslim alacağım.
What happened on Lasan, it's over for me.
Lasan'da yaşananlar benim için bitmiştir.
Somebody help me over here.
Birisi buraya gelip bana yardım etsin.
You know, this morning over breakfast my wife told me I'd make a friend today.
Biliyor musun, bu sabah kahvaltıda eşim bana arkadaş yapmamı söyledi.
They keep asking me questions, over and over.
Bana sorular soruyorlar. Tekrar ve tekrar.
It would have been fuckin'over for me.
Benim için her şey biterdi.
It's over for me, Ray.
Benim için bitti Ray.
You've got to get over your shit and make love to me, Brendan.
Derdinin üstesinden gelip benle sevişmen lazım Brendan.
Ray asked me to bring her over.
Onu getirmemi Ray istedi.
Ray asked me to bring her over.
Ray onu getirmemi istedi.
You got to get over your shit and make love to me, Brendan.
Kendini toparlayıp benimle sevişmen gerek Brendan.
Marisol goes on TV today, it's over for me, Ray.
Marisol TV'ye çıkacak bugün, Ray. Ben bittim.
It's over for me.
Ben dibe battım.
Trust me, they value me over there.
Güven bana, orada bana değer veriyorlar.
And then Donald Trump is going to become president and throw me over his giant wall into Mexico.
Sonra Donald Trump Başkan olacak ve devasa duvarının üstünden beni Meksika'ya atacak.
Figure all the money you gave me over the years, it's the least I could do.
Onca yıldır bana verdiğin paraları düşününce, en azından bunu yapabilirim.
I know that this is a very difficult time for you, but if you'll follow me, we can go over the donation forms in my office.
Zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum ama benimle gelirseniz ofisimde bağış formlarını doldurabilirsiniz.
If you need me to take over, Mike, just say the word.
İşleri devralmamı istersen söylemen yeterli Mike.
Yo, get over here and help me find the keys.
Buraya gel ve anahtarları bulmama yardım et.
Nearly knocked me over.
Neredeyse beni düşürüyordu.
Trust me, I am over her completely.
Güven bana, onu tamamen aştım.
Give me one good reason I shouldn't drive it over to the chief right now.
Amirime vermemem için mantıklı bir gerekçe söyle bana.