Pardon us tradutor Turco
294 parallel translation
- Pardon us for talking business, sir.
- İş konuştuğumuz için kusura bakmayın efendim.
Pardon us. The general wants to play.
General oynamak istiyor.
Pardon us.
Özür dilerim.
- Pardon us.
- Özür dileriz.
- If Miss Vale will pardon us.
- Bayan Vale'bize müsaade ederse.
Pardon us.
Kusura bakmayın.
I hope you gentlemen will pardon us?
Umarım beyler bizi bağışlarsınız.
Pardon us, gentlemen.
Bize izin verin, beyler.
- Pardon us for just one moment!
- Bize bir dakika izin verin.
Certainly. - Pardon us.
- Kusurumuza bakmayın.
Pardon us.
Bize müsaade.
No, the master will never pardon us.
O kadar şeyden sonra beni affedeceğini sanmıyorum!
Famous Plantagenet, most gracious prince... lend favorable ear to our request... and pardon us the interruption... of thy devotion and right Christian zeal.
Yüce Plantagenet, ulu Prens Hazretleri, maruzatımıza kulak veriniz lütfen. Sizi ilahi göreviniz ve Hıristiyan ibadetiniz sırasında rahatsız ettiğimiz için de bizi bağışlayınız.
Will you pardon us, please?
Bize izin verir misin lütfen?
Pardon us.
Özür dileriz.
" If there's a more hilarious man than Herbie Temple at the Palace, pardon us for not catching the name.
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
"If there's a more hilarious man around than, uh... Herbie Temple at the Palace, you'll, uh... pardon us for not catching his name. We were too busy laughing."
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
Pardon us, then.
Pardon.
If you two young folks will pardon us...
Bizi bağışlayın gençler.
Pardon us.
Bizi bağışlayın!
He has other plan, if you release her Think he will pardon us?
kız senin elinde zaten onu bırakırsan, sana merhamet etmezler aptallık etme!
Ladies and gentlemen, pardon us for giving a little more than a "yes" or "no" answer to your questions.
Bayanlar ve baylar, bağışlayın sorularınıza "evet" veya "hayır" dan biraz daha fazla cevap vermek için.
You will pardon us.
İzninizle.
If you'll pardon us, we'd better get underway.
Eğer izin verirseniz yola çιkmalιyιz.
Pardon us!
Affedin bizi!
Lay your burden at God's feet... the whole of all your suffering... and plead with Him to pardon us.
Yükünü Tanrı'nın ayağının önüne bırak tüm acılarını ve ızdıraplarını ve O'na bizleri affetmesi için yalvar.
Pardon us, but we've run out of gas.
Pardon ama benzinimiz bitti.
You'II pardon us?
İzin verir misiniz?
- Pardon us, Caesar...
- Bizi affedin, Caesar...
Pardon us...
Bizi affet...
Pardon us. Your Mu powers haven't awakened yet.
Hata bizde, Mu güçlerin henüz uyanmadı tabii.
I beg your pardon, sir, but you would make us very happy... if you'd set an earlier date for our wedding.
Affınıza sığınıyorum, efendim, lakin uygun görüp de düğünümüzü... daha erken bir tarihe çekerseniz bahtiyar oluruz.
- I'm sorry, you did approach us!
- Pardon, ama siz bize geldiniz!
Hear thee Almighty, most merciful Lord... grant us pardon, absolution and remission of our sins.
"Merhametli ve yüce Tanrı'mız... "... günahlarımızı bağışla,... "... tövbelerimizi kabul et.
You can come and see Mutti on your holidays, and she can come to us. Pardon me.
Tatillerinde gelip Mutti'yi görebilirsin ve o da bize gelebilir.
The thing for us to do now is for me to appear... before the Pardon Board of Springfield this afternoon... present our apologies, and ask that the case be withdrawn.
Şu anda yapmamız gereken benim bu öğleden sonra Springfield Af Kurulunun huzuruna çıkmam özürlerimi sunmam, ve davanın geri çekilmesini istemem.
And asking'your pardon, this here crew would lay a sight more confidence in a captain as allowed us our say about enemy prisoners.
Affedersiniz. Mürettebat, düşman esirlerimiz hakkındaki fikirlerimizi söylememize izin veren bir kaptana daha çok güvenir.
You'll pardon my schoolboy enthusiasm, but you see Vic was so stubborn about not taking us at first.
Heyecanımı mazur görün ama Vic, ilk başta bizi götürmemek için inat etmişti.
Pardon us, Professor.
- Affedersiniz, hocam.
Forgive us.
Pardon...
Pardon us.
Bizi affedin.
Please forgive us
Çok Pardon
Sorry, but if it wasn't to join us, why did he come?
Pardon ama eğer bu bize katılmayacaksa neden geldi o zaman?
Sorry, my mistake I meant you're one of us
pardon benim hatam yani bizden birisin demek istedim!
Pardon me, sir, but it says that your child is for rent but can you really lend him to us?
Afedersiniz efendim ama çocuğunuzun kiralık olduğu yazıyor lâkin gerçekten onu bize ödünç verebilir misiniz?
Excuse us, sir.
Pardon bayım.
Excuse us.
Pardon
Excuse us, Mrs. Kissel.
Pardon Bayan Kissel.
Excuse us
Pardon!
Yes ma'am, thanks for saving us!
Pardon, bizi kurtardığın için sağ ol.
A full pardon for every criminal action you committed in the US.
Birleşik Devletler tarafından, işlediğin her suçtan affedileceksin.
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
use that 67
use these 22
used to be 136