Use me tradutor Turco
6,018 parallel translation
Don't use me as an excuse to sway In Ha.
Beni In Ha'yla yakınlaşmak için kullanma.
Use me often when you go for walks in the future.
Yürüyüşe çıkmak istediğin zaman beni arayabilirsin.
Use me.
Beni kullan.
Use me.
Kullan beni.
Excuse me, I said I need to use the sink.
Affedersiniz, lavaboyu kullanmalıyım.
Use me, or not, but you gotta pay.
Beni kullanın, ya da değil, ama ödeyeceksin.
Wanna come up and join us on one? I think you could use me more down here.
Bence burada daha çok işinize yararım.
Excuse me, I need to use the restroom.
- Affedersiniz, lavabouyu kullanacaktım da. - Tabii, tabii.
She was trying to use me.
Beni kullanmaya çalışıyordu.
( laughs ) sounds like fun. Um, if-if you'd excuse me, i have to use the restroom.
İzin verirseniz tuvalete gitmek istiyorum.
What Sam really means is you'll need someone to blame if the wrong guy gets through, so use me.
Yani Sam'in demek istedigi kötü adam vize alirsa, suçlanacak biri olarak beni kullanmaniz.
You kill me, you hand them everything I have, and they will use it against you.
Eğer beni öldürürsen, tüm varlığımı sana karşı kullanırlar.
When all the other places use a stand-in, it doesn't make sense for me to be only one doing this!
Yerime bunu yapabilecek tonla kişi varken neden ben yapıyorum?
What's the use of seeing this jerk? Come to me.
Profesyonel DJ kendi duygularını açıkça söylemez.
Thou marshall'st me the way that I was going and such an instrument I was to use.
Zaten gitmekte olduğum yola ve kullanacağım silaha yönlendiriyorsun.
Not much use for me, is there?
Bana ihtiyacınız kalmadı değil mi?
Let me use this, just for this job.
İzin ver de kullanayım, sadece bu iş için.
I could use Agnes to help me get Randolph's loot, but with that mouth...
Agnesi Randolphun evini soyması için kullana bilirimdim,.. eğer şu lanet ağzı olmasaydı...
I just wanted to say thank you for helping me catch up, not that I'm ever going to use it, the math.
Sadece beni derslere yetişdirdiğin için teşekkür etmek istedim, hatta hiç sevmediğim matematikte bile.
And it was really confusing to me, because I understood that you can't use their wings for shark-fin soup, and the meat from these rays is very pungent.
Bu benim için çok şaşırtıcıydı çünkü vatoz kanatlarını yüzgeç çorbası yapar gibi kullanamazsın ve bu vatozların etleri de çok acıdır.
But it would be very little use in me or anybody else exerting all this energy to save the wild places, if people are not being educated into being better stewards than we've been.
İnsanları bu konuda bizim zamanımızda olduğundan daha iyi bir şekilde eğitemiyorsak o zaman benim ya da bir başkasının sarfettiğmiz enerjinin hiçbir etkisi olmaz.
They will... they will use every penny they have to hire an army of lawyers to pin this on me.
Ellerindeki son kuruşu bile avukat ordusu tutmak için harcayıp suçu üzerime atarlar.
Give me something I can use in the office.
İş yerinde işimi görecek bir şeyler gönder.
I should have known that one day you would use that against me.
Bunu bir gün bana karşı kullanabileceğini biliyordum.
Don't use that language with me. Or what?
- Benimle bu şekilde konuşma.
You're going to use the drug you invented to come and find me.
Bulduğun ilacı beni bulmak için kullanacaktın.
You did not create this technology and yet you presume to tell me how to use it.
Sen bu teknolojiyi yaratmadı Ve henüz nasıl kullanılacağını söyle haddime.
It is wrong for you to use Lisa as a way of getting money from me.
Lisa'yı benden para koparabilmek için kullanman çok yanlış.
- And judging by the looks of things, you wouldn't have been much use to me anyway.
Rica ederim. - ve buraların görünümüne göre. işime çok yaramazdın zaten.
Believe me, it's no use.
İnan bana, çok gereksiz, boş işler.
No, you know what, it's just, let me use that.
Hayır, biliyormusun, sadece, onu kullanalım.
You'd punish me, you'd use this stuff on me?
- Beni odadaki bu eşyaları kullanarak mı cezalandırırsın?
You could get fucking drunk and use it on me and my fucking publicist.
Ben senin reklamcınım. Yani, sarhoş olup bana karşı kullanabilirsin.
They laughed at me... because they use dark colors around their eyes... and I didn't know you were supposed to do that... and I used teal.
Bana güldüler... çünkü göz çevrelerini koyu renklere boyuyorlar... ama ben bunu bilmiyordum... ve camgöbeği sürdüm.
The truth is... Something about you makes me feel calm or more centered or something, and I-I could use that. Obviously.
gerçek şu ki... sende olan birşeyler beni sakinleştiriyor veya yoğunlaştırıyor ve buna alışmaya başladım açıkçası.
It's how you use the information that concerns me, and who is using it.
Beni endişelendiren şey, bilginin nasıl ve kim tarafından kullanıldığı.
If you're of no use to me..
Eğer bana bir faydan yoksa...
Merchant ships are of no use to me.
- Tüccar gemileri işime yaramaz.
Before I answer that question, this is serious so use your ears and listen to me.
Soruya cevap vermeden önce, bu konu çok ciddi kulaklarını aç ve beni dinle.
You work for me you use oxygen, otherwise you don't work for me.
Oksijen kullanırsan benimle çalışırsın aksi taktirde çalışamazsın.
Show me what you use.
Ne kullandın göster bakayım.
If you get the God's Eye for me, I've already got authorization for you to use it until you get Shaw.
Benim için Tanrı'nın Gözü'nü ele geçirirsen Shaw'u bulana kadar onu kullanma yetkisine sahip olursun.
It was wrong for me to use your father, and it was wrong for me to use you.
Babanı kullandığım için hatalıyım, seni kullandığım için de hatalıyım.
Don't make me use this.
Bana bunu kullandırtma.
If I may, ma'am, there was a 1 3-year-old girl named Carol... that used to kind of take me around the neighborhood... and use my braid as a dog leash... and make me beg for biscuits- -
Kusuruma bakmayın efendim ama eskiden mahallede örgülerimi köpek tasması olarak kullanan 13 yaşında Carol diye bir kız vardı. Bisküvi vermek için yalvartırdı beni.
... and they let me use it.
- Ne? - Kullanmama izin verdiler.
Give me that. It's of no use to you.
Ver onu bana, sen onu kullanamazsın.
The procedure you're launching Use it on me.
Yürüttüğün prosedürü benim üstüme kullan.
That's what it's like with me and Cody, so There's no use in fighting it.
Aynısı Cody ve benim için de geçerli. O yüzden karşı koymanın gereği yok.
Well, you were the one who told me to put it to good use.
İyi bir amaç uğruna harca diyen sensin.
They want me to try to bring in Kate, use Anderson if I have to.
Gerekirse Anderson'u kullanip Kate'i getirmemi istiyorlar.