Put it back tradutor Turco
3,538 parallel translation
I'll make sure to find the ring for you so that you can put it back on.
Yüzüğü tekrar takmanız için ben bulacağım.
And pick up that soccer can and put it back in the equipment shed where it belongs.
Ve şu konsarve topunu alın ve ait olduğu malzeme dolabına geri koyun.
Okay, put it back.
Tamam, sok onu içeri.
Put it back inside of here.
Şimdi onu geri koy.
Just put it back.
Onu geri koy.
- Hey, put it back.
Hey, bırak onu.
No, God da... put it back!
Hayır, lanet... Bırak onu.
Put it back.
Onu geri bırak.
He came back and formally gave me my hat, which was a little bit bashed, and I put it back on my head.
Geri geldiğinde ciddiyetle şapkayı bana uzattı. Biraz yamulmuştu. Kafama taktım şapkayı tekrar.
Put it back in and turn on the phone.
Onu yerine tak ve telefonu aç.
Second, after I did do that, I put it back!
İkincisi, aldım ama yerine koydum!
Put it back, Lamar.
Çıkar onu oradan, Lamar.
I'll have Rusty and Derrick put it back up when they get here.
Buraya geldiklerinde Rusty ve Derrick'i çileden çıkaracağım.
Maybe just put it back down.
Belki sadece geri koysan daha iyi.
just put it back on the hanger, thank you.
Askıya geri takın, teşekkür ederim.
Could you, um... Could you pick up these tools and this tarp and put it back in the shed for me?
Acaba, bu aletleri ve örtüyü alıp kulübeye geri koyar mısın?
Should I put it back on the shelf?
Rafa geri mi koyayım?
Yeah, put it back on the shelf.
Evet, rafa geri koy.
Put it back!
Geri koy onları!
Put it back, boy!
Geri koy onları!
Now, I'm-a give you one more chance, and then I'm gonna piss on that sock before I put it back.
Sana bir şans daha vereceğim, sonra çorabı ağzına tıkmadan önce üstüne işeyeceğim.
You should put it back
Onu yerine koymalısın.
You put it back.
Sen olsaydın koyardın.
- Or do you wanna put it back? You are still wet.
- Yoksa sen mi geri koymak istiyorsun?
Why don't we just put it back collectively later on?
- Dallama. Neden daha sonra hep birlikte bunu geri koymuyoruz?
Put it back.
Geri koy.
I put it back in.
Ben geri taktım.
I'll put it back, shall I?
Yerine koyacağım olur mu?
Put it back together and get out of here.
Her şeyi yerine koyup defolup gideceğiz.
No, put it back.
Hayır, geri koy.
I said put it back!
Geri koy dedim sana!
All right, put it back.
Tamam, geri koy.
Do I really have to put it back inside you?
Gerçekten senin içine mi sokmalıyım?
You can't just put it back in now, Frank.
- Yeniden koyamazsın Frank.
I'm going to put everything back to the way it was.
Buradan gideceğim ve hiçbir şeyin yaşanmamış olmasını sağlayacağım.
I also put these bells on it... so that I can let you know when you have to come back from here.
Ayrıca bu ufak zillerle ne zaman dünyaya dönmeniz gerektiğini söyleyeceğim.
Then we're counting on robust radical support so tell Mr. Stevens we expect him to put his back into it.
Radikallerden tam destek olacağına inanıyoruz. Bay Stevens işe koyulsun.
Back then if I'd put my mind to it, I'd be an opera star.
O günlerde keçi gibi inatçı olanlar tiyatrocu olmalıydı.
But I put back the missing pieces and theoretically it works.
Ama eksik parçaları geri koymak ve teorik olarak çalışır.
put it in a cooler with ice and beer and other stuff, and then eventually put it back in?
Yarışı kazanmayı o kadar istiyorsun ki kanını bir torbaya koyup buz, bira ve diğer şeylerle birlikte soğutucuda bekletiyor ve sonra yine vücuduna enjekte ediyorsun.
And if they come home, it's my job to put them back together again.
Ve evlerine dönerlerse benim işim onları tekrar toparlamak.
And you put back my vacation and you pay for it.
Tatilime devam edeceğim ve paramı ödeyeceksin.
You know, { just put that problem to the back of my mind, wrote it off as like a sacrifice that she made for us.
Bu sorunları arkamda bıraktım bizim için yapılmış bir fedakârlık olarak düşündüm.
Our mirror sites make it impossible... for the bank to put the genie back in the bottle.
Eş sitelerimiz bankanın artık onu geri döndürülmesi imkansız hale getirmesini sağlıyor.
That's right, Lucy, put your back into it.
Tamam, Lucy, onu içine koy.
- Put the grating back on and forget about it. - But...
Kapağını kapat ve onları unut.
She would put it on her credit card, and I would pay her back in cash.
Kendi kredi kartıyla ödemiş olmalı, çünkü ben sonradan oda parasını ona nakit olarak öderdim.
Pull, Patrick. Put your back into it. - Come on!
Hadi Patrick, bütün gücünle yüklen.
Put it back on.
Onu geri tak.
I think it's fucking annoying that you moved the diapers, so I put them back where they belong.
- Eski yerlerine koyacağım. - Peki canım. - Evet.
It can, however, put the suitcase in the back seat?
İstersen bavulu arka koltuğa alalım mı?
put it back on 24
put it down 1121
put it on me 21
put it up 74
put it in 97
put it out 105
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46
put it down 1121
put it on me 21
put it up 74
put it in 97
put it out 105
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46