Put it down tradutor Turco
4,600 parallel translation
- He won't talk till the camera is off, so put it down.
Evet. O, kamerayı kapatana kadar konuşmayacak.
Just put it down. Just put it down!
İndir aşağı.indir aşağı!
Put it down, you fool.
Bırak onu aptal.
Put it down!
İndir silahı!
- Put it down!
- Silahı yere bırak.
- Put it down. Let's talk about it. - Stay right there.
- Hadi evlat, bırak o elindekini.
Put it down. No.
Bırak şunu.
I'm not gonna put it down.
Hayır, bunu bırakmayacağım.
Go on, put it down, son.
Devam et, fondiple onu, evlat.
- Put it down.
- Bırak telefonu!
Put it down. Put it down.
Çantayı yere koy.
All right, Munch, put it down.
- Tamamdir Munch, yere birak.
Okay, I'm not asking you, I'm telling you to put it down
Rica etmiyorum, söylüyorum yere birak onu!
Put it down right there.
Şuraya koy.
Drop the hammer, put it down!
Çekici bırak, bırak şunu!
Put it down, boy.
Yere bırak evlat.
P-Put it down.
Yere bırak.
Put it down.
Koy.
Put it down.
Koy onu masaya.
I said, put it down!
İndir silahını dedim!
- Put it down, down, down!
- İndir!
Well, we'll gonna have to put it down.
Şimdi inmek zorundayız.
Put it down?
İnmek mi?
We'll just tie it down, and we'll put it down there.
- Bağlayıp, buradan aşağı sarkıtacağız.
Please put it down
Lütfen birak artik.
Hey, hey, hey, put it down.
İndir onu.
Mate, just put it... put it down.
Dostum indir şunu
Alright? Put it down.
Tamam bırak onu.
Just put it down.
Bırak şu elindekini.
Put it down, mate.
Bırak şunu dostum.
Put it down.
Evet.
Put it down over there.
Şuraya koy.
Mrs. Wallace, you need a- - put it down!
Bayan Wallace? Bayan Wallace, biraz sakin- - - Bırakın onu Bayan Wallace!
Put it down.
İndir onu.
Put it down
Şuraya koy.
- Put it back down. Put it down. - Okay.
Aşağı doğru bırak.
Put it down.
Yere bırak.
And whoever you are, whatever it is you're doing, if you're working, put down your work. If you're having dinner, stop having dinner.
Sizler her kimseniz ve her ne yapıyorsanız işinizi bir kenara bırakın, yemek yemeyi biraz erteleyin.
Put rounds on this thing till it's down!
O şey geberene kadar ateş edelim!
Put it down!
Bırak şunu!
Put it the fuck down.
Koy lan yere.
Put it the fuck down.
İndir onu hemen.
Put it the fuck down!
At yere!
Put it down.
Bırak.
- Don't put it down.
- Bu derece aşağılama.
We put the guns away and get it right, Down and,
Silahları bırakıp, doğru yolda ilerlemeliyiz.
Every time that she woke scared, she just put her hand down to the side of the bed, so her dog could lick it, making her feel more comfortable, so she could go back to sleep.
Ne zaman korkuyla uyandıysa, elini yatağın kenarına koyup, köpeğe yalatıyor, kendini rahatlatıyor ve tekrar uykuya dalabiliyordu.
I put it up, they tear it down.
Ben asıyorum, onlar indiriyor.
Yeah, see, just move the mouse, and you put the little arrow over the picture. You can click on that. Scroll it down.
- İşte Mouse'ı şu küçük ok'u fotoğrafın üzerine getir üzerine tıkla aşağı doğru al...
Oh, fuck it. Put that fucking thing down, man.
Siktir.Koy onu yerine adamım.
- Hey, Jake, you have a little adventure there? - God damn it, Byron, put the shotgun down.
- Hey, Jake, küçük bir maceraya ne dersin?
put it down now 27
put it on me 21
put it up 74
put it back 246
put it out 105
put it in 97
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46
put it on me 21
put it up 74
put it back 246
put it out 105
put it in 97
put it away 268
put it in your mouth 17
put it this way 82
put it over there 46