Senior year tradutor Turco
872 parallel translation
However, during her senior year at Radcliffe, Lloyd Richards lectured on the drama.
Ama, Radcliffe'deki son yılında, Lloyd Richards drama dersi veriyordu.
And during my senior year,
Lise sonda dedim ki kendime :
Senior year, the home stretch.
Son sene, son bölüm.
Remember senior year we were all going to buy that land near Saginaw?
Saginaw'daki aImak istediğimiz toprağı hatırIıyor musun?
Sure, I took third in the state finals in my senior year.
Tabii, lise son sınıftayken eyalet üçüncüsü olmuştum.
In my senior year, I fought to integrate my sorority.
Son sınıftayken, kızlar birliğimi birleştirmek için yalnız başıma savaştım.
That's really a coincidence because i did my final paper... on thomas hardy my senior year in college.
Bu ilginç bir tesadüf, son bölümünü okuyordum... Thomas Hardy üniversitedeki kıdemli yıllarımdan.
He got benched his senior year for takin'a little chomp out of a Georgia free safety.
Son senesinde, Georgia'lı bir oyuncuyu ısırdığı için yedeğe çıkarıldı.
You're gonna spend your senior year on a boat?
Son seneni bir gemide mi geçireceksin?
My senior year.
Son yılım.
I mean, it's my third try at my senior year.
Yani son sınıfta üçüncü yılım.
Senior year looked like the best.
En iyisi sanırım son sınıftı.
What do you mean, nothing your senior year?
Son sınıfa boş mu diyorsun?
But, considering that he's already in his senior year, we decided to give him two serious demerits and a detention.
Fakat onun son senesi bu. Ona son bir şans olarak iki ihtar verdik.
Our senior year, class voted Danny the most reckless and the most irresponsible, but everybody loved him.
Son sınıftayken sınıf Danny'i en umursamaz ve en sorumsuz seçmişti ama onu herkes severdi.
it was the beginning of our senior year.
Son sınıftaki senemizin başıydı.
so here we are, blaustein- - senior year.
İşte buradayız, Blaustein- - Mezuniyet yılı.
I just think it would be more fun to party with those guys our senior year.
Bence onlarla eğlenmek, maçlara gitmek eğlenceli olurdu.
- Our senior year.
Bu son yılımız.
By senior year, I had it covered, or so I thought.
Mezuniyet yılımda, bunu hallettim, ya da öyle sanmıştım.
Then in the middle of his senior year he lost it.
Son sınıfın ortalarındayken onu kaybetti.
It seems that I failed one stupid, useless class my senior year.
Öyle görünüyor ki... son yılımda kullanışsız, aptal bir dersten kalmışım.
I was big man on campus until my senior year when I became as bald as a plucked chicken.
Son sınıfa kadar kampüsün en büyüğüydüm, ta ki tüyleri yolunmuş bir tavuk gibi kel olana kadar.
Sixth man until my senior year.
Son sınıfa kadar altıncıydım.
Senior year.
Son sınıfta.
No one quits senior year.
Liseyi son sınıfta kimse terketmez.
Got the shingles real bad senior year.
Son yıl hastalanan.
Next year, my senior year, I'd love to be able to give him this gift :
Gelecek sene, son senemde, ona şu hediyeyi vermeyi çok isterim :
Then, during the last event of senior year... the school fair...
Sonra son yılımızda, okul festivali sırasında...
Maybe I'd like to see Tony have a little help on the boards his senior year.
Belki Tony'yi de, son sınıf sınavlarında desteklerim.
Party at John Kay's, senior year. I pass out in his bedroom.
John Kay'in ilk yıl partisinde, kafayı bulup, yatağında uyumuşum.
Three top schools postpone visits... preferring to wait and see how William will do his senior year at St. Joe's.
Önde gelen 3 okul beklemeyi tercih edip... William'ın St. Joe'daki son yılında nasıl oynayacağını görmek için ziyaretlerini ertelediler.
Senior year of college, on a pool table.
Üniversitenin son yılında, bilardo masasında.
I mean, even senior year, when I lost all that weight... I still felt really fat.
Yani, tüm o kiloları verene kadar son sınıfta bile..... hala şişman hissediyordum.
I'm sorry we had to move in your senior year.
Okuldaki son yılında taşınmak zorunda olduğumuz için üzgünüm
- Suddenly, my senior year, you get me addicted.
- Birden, son sınıfta, beni bağımlı yapıyorsun.
I didn't want to have any attachments at school my senior year.
Okulda son senemde hiçbir şeye bağlı olmak istemiyorum.
I had a poodle junior and senior year... Tangerine. That's right.
Yavru bir kanişim vardı ve okulun son yılllarıydı.Tangerine. Doğru.
What? I broke a... I broke a window in the science building right over there my senior year.
Son sınıfta fen bilimleri binasında da bir cam kırmıştım.
You're a senior employee with a pension starting next year.
Gelecek yıl, terfi ettiğinde, halka açılacaksın.
- This year our principal accepted girls to our school and unfortunately they're all senior students of literature.
Süzme ruyini payidarın müjgân müjgân üstüne. - Evet, kim tekrar edecek?
Or your next year will be your fourth as a senior.
Ya da gelecek yılın okuldaki dördüncü son senen olur.
She gave me one the night of the senior prom. It lasted till a year ago Christmas.
Mezuniyet balosunda öyle bir emmişti ki, morarıklık geçen Noel geçti.
If Eliot gives me this, it can mean a senior vice-presidency, maybe next year... a seat on the board, not to mention another $ 25,000 per annum... which means a lot of things, like the mortgage on this dump.
Eliot terfi verirse kıdemli başkan yardımcısı olabilirim, belki gelecek sene de... kurulda bir koltuk, yıllık 25,000 $'lık zamdan bahsetmiyorum bile... bizim için çok değerli olur, buranın borcu gibi mesela.
"This year ´ s king or queen of the senior prom."
Bu senenin balo kral ya da kraliçeleri.
I'm in the second year of senior school.
Ben lise ikideyim.
In that same year my father, who was a senior captain of his regiment, obtained 12 months leave and returned home.
Aynı yıl, alayının kıdemli albayı olan babam, 12 ay sonra eve döndü.
Mother, I'm a senior this year.
Anne, bu sene mezun oluyorum.
Your asking me to admit a thirty-five year old woman to the senior class?
Benden 35 yaşında bir kadını son sınıfa kaydetmemi istiyorsun?
I know this is going to bother some of you, but I think we have to consider... cutting the senior class play altogether this year.
Hoşunuza gitmeyecek ama bu yıl tiyatroyu listeden çıkarmamız gerek.
My senior year was really tough for me.
Katherine Rutherford benim hayatımı kurtardı. Son yılım benim için çok kötü geçmişti.
years 15110
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
years before 33
years to life 41
years of age 170
years apart 22
years older 43
years on the job 27
years old now 31
years now 204
years earlier 42
years of marriage 86
years to life 41
years of age 170
years apart 22
years older 43
years on the job 27
years old now 31
years now 204
years earlier 42
years of marriage 86