Show him tradutor Turco
5,668 parallel translation
Nick, let's show him out.
Nick, ona çıkışa kadar eşlik et.
I'd show him to you if I could, but no portrait of Robert Hooke exists from his time, only the verbal descriptions of his contemporaries.
Eğer yapabilseydim onu size gösterirdim ama Robert Hooke'un o zamandan kalma hiç portresi yok. Elimizde yalnızca çağdaşlarının yaptığı sözlü tasvirler var.
I'll show him fair.
Ona adalet neymiş, göstereceğim.
Why not show him how much you liked his music.
Neden onun müziğini sevdiğini göstermiyorsun?
Do not show him it all- - he will take the whole thing.
Sakın ha tamamını gösterme yoksa hepsine el koyar.
I took him out to show him... and he takes a look... and tells me to go home.
Ne olduğunu göstermek için oraya götürdüm. Baktı ve bana eve gitmemi söyledi.
Show him in please.
tamam, gelsin.
I brought Alonso here from Peru to show him a better way, a more civilized way.
Alonso'yu Peru'dan burada daha iyi bir yol olduğunu göstermek için getirdim. Daha medeni bir yol.
Come on, show him.
Hadi, göster.
Show him.
Göster babaya.
I wasn't actually gonna show up, which kinda makes me wanna show up to show him that I'm totally fine with the fact that he's getting married, even though it kinda makes me feel a little weird.
Ki bu da her ne kadar bana garip gelse de aslında evlenmesiyle bir sorunumun olmadığını göstermek için oraya gitmek istememe sebep oluyor.
Show him the, uh... the payload. Besides passengers, each bus can carry 6 tons.
Yolcuların yanında her otobüs 6 ton taşıyabilir.
- I'll show him...
- Ona gününü...
Show him to us again.
Hadi Josh. Göster onu bize.
If those girls had known to... be completely blank, stone-faced, show him that he doesn't control them, maybe they'd still be alive.
O kızlar tamamen boş ve taş kalpli davranmaları gerektiğini bilselerdi. Ona kendilerini kontrol edemeyeceğini gösterebilselerdi belki de hâlâ yaşıyor olacaklardı.
Show Him mercy!
Ona merhamet edin.
Jimmy, show him the picture.
Jimmy, ona resmini göster.
Oh, and if he needs any more convincing, why don't you just show him... this?
O bir daha inandırıcı ihtiyacı Oh, ve eğer, neden sadece... Bu onu gösteriyor değil mi?
Then it will be up to us to show him the way home.
O zaman onu eve getirme görevi bizim olur.
Show him.
Göster ona.
You're gonna show him everything.
Ona her şeyi göstereceksin.
He needs his father to show him the way.
Ona yol gösterecek babasına ihtiyacı var.
What way are you going to show him?
Ona nasıl bir yol göstereceksin?
Now, until Roman's need is unbearable, he will not accept what we show him.
Roman, ihtiyacı dayanılmaz hale gelmeden ona gösterdiğimiz şeyi kabul etmez.
All right, now, let's show him who's boss.
Ona patronun kim olduğunu gösterelim.
Because I have something I want to show him.
Çünkü ona göstermek istediğim bir şey var.
- We gotta show him.
- Ona göstermeliyiz.
Show him to out-green me.
Ona çevreci kimmiş göstereceğim.
We will show him respect.
Ona saygı göstereceğiz.
Someday, you'll show him.
Bir gün bunu ona göstereceksin.
You should have told him about the stalker you beat up at Elena's show.
Ona Elena'nın sergisinde dövüştüğün adamdan bahsetmeliydin.
So, I'm gonna take him to the Queen and show her he's harmless.
Ben de onu Kraliçe'ye götürüp onun zararsız olduğunu göstereceğim.
We didn't think the producers were allowing him to show off to the best of his ability.
Yapımcıların yeteneklerini en iyi şekilde sergilemesine izin vermediğini düşündük.
I wanted him to show the courage that I know he has so he could become a knight.
Sahip olduğunu bildiğim cesareti göstermesini ve şövalye olmasını istedim.
So what, I show up to his place, knock on his door, and bring him a piece of pie?
Ne o zaman, kapısını çalıp pasta getirdiğimi mi söyleyeyim?
Uh, actually, these tests show that Bobby never had cancer or any treatment for cancer, which I'm guessing you knew because you shaved his head, rather than subject him to chemotherapy he didn't need or have.
Aslında bu testler Bobby'nin hiç kanser olmadığını ve tedavi görmediğini söylüyor. Sanırım bunu biliyordunuz çünkü kemoterapiye girmiş gibi olması için kafasını kazıttınız.
Yeah. We were just waiting for him to show us how he wanted to go.
Biz sadece onun bize nasıl öleceğini göstermesini bekledik o kadar.
If you want David's cooperation, show me your warrant or grant him full immunity.
Eğer David'in iş birliğini istiyorsanız, bana ya arama emrini gösterin ya da tam dokunulmazlık hakkı verin.
Every time I get him clean, you'd show up.
Onu ne zaman temize çıkarsam sen ortaya çıkıveriyorsun.
Yeah, it's like a show to him.
Evet. Bu onun için gösteri gibi bir şey.
Which he will then display to show off his superiority against the person or people that wronged him.
Böylelikle kendisine yanlış yapan kişi ya da kişilere üstünlüğünü sergilemiş olur.
You wish to commend me for my excellent mentorship of the young man and to show your gratitude for the influence I've had on him.
Genç adam için yaptığım mükemmel akıl hocalığı için bana saygılarını sunmak ve onun üzerinde bıraktığım etki için minnettarlığını göstermek istiyorsun.
Show him a blue burner, Jimmy.
Morartan atışını yap, Jimmy.
It was like, as soon as I said my date wasn't gonna show up, he asked me to have lunch with him.
Randevulaştığım adamın gelmiyeceğini söyler söylemez, beraber öğle yemeği teklif etti.
Tell him to put his damned golf clubs down and show his ass here now.
Golf oynamayı bir zahmet bırakıp buraya gelsin hemen!
You want me to have Rachel prepare a dog and pony show for him?
- Ona gerek kalmayacak.
Split screen makes him look like some talking head on a Sunday-morning news show!
Ayrık ekran, O'nu sabah haberlerinde konuşan birisi gibi gösteriyor!
I was waiting for him to pick me up one day from school, and he... didn't show up.
Bir gün okulda gelip beni almasını bekliyordum ama gelmedi işe.
I want him to show us how he does it.
Nasıl yaptığını göstermesini istiyorum.
Can you put on a little show for him?
Onun için ufak bir gösteri yapar mısın?
I want to show him the numbers so far tonight.
Bu geceki rakamları gösterecektim de.
show him in 75
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
show me the money 40
show me your face 32
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
show me the money 40
show me your face 32
show me 1170
show it to me 113
show me what you got 106
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show me your hands 307
show time 64
show me something 32
show it 54
show it to me 113
show me what you got 106
show yourself 289
show us 126
show no mercy 20
show me your hands 307
show time 64
show me something 32
show it 54