English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Show me the money

Show me the money tradutor Turco

143 parallel translation
Show me the money.
Bana parayı göster.
Show me the money!
Bana parayı göster!
- No, not you, show me the money.
- Hayır sana değil, bana parayı göster.
- Show me the money.
- Bana parayı göster.
- Show me the money!
- Bana parayı göster!
If I gotta ride your ass, you gonna show me the money.
Kıçından sürüklemem de gerekse, bana parayı göstereceksin.
You gonna show me the money.
Bana parayı göstereceksin.
This guy isn't yelling, "Show me the money!"
"Bana parayı göster!" diye bağırmayanlardan o.
- Show me the money.
- Parayı göster.
I said, "Show me the money."
Bana parayı gösterin dedim.
Come on, Mr President, show me the money.
Hadi, Bay Başkan, bana parayı gösterin.
Show me the money, show me the money.
Bana parayı gösterin, bana parayı gösterin.
Why don't you show me the money, so I know you're not just jerking me off?
Neden bana parayı göstermiyorsun, böylece beni aldatmadığını bilirim?
Show me the money.
Bana parayı gösterin.
"Show me the money!"
"Bana parayı göster!"
Show me the money. What-what!
Parayı göster bana.
Show me the money.
Parayı gösterin.
Show me the money
Evet, patlatın bombayı.
Show me the money, then, know what I'm saying?
Bana parayı göster, anlıyor musun?
To Oscar Martinez, it's the Show Me The Money Award.
Ve "Bana Paradan Bahset" ödülü Oscar Martinize'e gidiyor.
Show me the money.
Gelsin paralar.
Sarah, show me the money!
Sarah, bana parayı göster!
Show me the money!
Parayı gösterin!
Show me the money.
Paranı göster.
He doesn't wanna see an ID, he says, "Show me the money."
Kimliğinize de bakmıyor. "Paraları görelim" diyor.
Show me the money
Paraları göster.
- Before you touch, show me the money.
- Dokunmadan önce, parayı görmek istiyorum.
Show me the money.
Para diyorum para?
Now he comes back, broke again asking me to ask you for the money to put on a new show!
Ama şimdi döndü, meteliksiz yeni şov sahneye koymak için senden para istetmeye!
Show me a martyr, I'll lay you 4 to 1 he winds up out of the money.
Bana bir şehit göster, bire dört bahse girerim ki çulsuz kalır.
Then afterwards - just for the fun of it - you'll show me your money.
Ve en son olarakta - sadece eğlence olsun diye - paranı göster.
You want to show me where the money is hidden?
Paranın nerede saklı olduğunu göstermek mi istiyorsun?
She give the money to me, and I went to the picture show 20 times with it.
Parayı bana verdi, ben de 20 kez sinemaya gittim o parayla.
Oh, not that it'll ever come to that. Or they might make a show out of carrying it on in the hope of eventually getting money out of me, but their wasting their time.
Sırf benden para koparmak için bu komediyi sahneliyorlar..
Have the money for me before the show.
Gösteriden önce bana parayı getir.
The show's costing me a bundle, and I'm gonna get my money's worth.
Gösteri bana yığınla paraya maloluyor, ve ben de paramın karşılığını alacağım.
He told me this whole story about how when a Jew is on the show, he always loses to a Gentile, and then the Gentile wins more money.
Bana programınızdaki bir Yahudi'nin hikayesini anlattı. Her zaman bir beyefendiye yenilirmiş. Ve beyefendi... ortadaki tüm parayı toparlarmış.
But you can't envy me at the same time. If someone offered you all this money to be on some rigged quiz show, instant fame, would you do it? Jesus.
- Bana hakaret etmek istiyorsan iyi... ama aynı zamanda beni kıskanamazsın.
They put me on there because they know that there's millions of people that want to see my film or watch the TV show and so they're going to make money.
Beni yayınlarlar çünkü bilirler ki benim filmimi veya TV gösterimi izlemek isteyen milyonlarca insan var ve böylece para kazanacaklar.
Come on, let me show you the money.
Gel de sana paraları göstereyim.
This show sucks, and the chick beside me is a con artist who wants to marry me for my money.
Bu şov berbat ve yanımdaki kız benimle param için evlenmek isteyen bir sahtekar.
While we wait for the money, let me show you something.
Parayı beklerken size bir şey göstereyim.
Show me the money.
Parayı göster.
A TV programme so radical, so risky, so dangerous, so goddamned crazy, that the powers that be became too scared to show it, and gipped me much in the way women have done ever since they sniffed out my money.
Bir televizyon programı cok radikaldir, çok risklidir, çok tehlikelidir, çok çılgıncadır... tüm bunları göstermek oldukça korkunç oldu. ve ben kandırıldım. tıpkı bir kadının, paranın kokusunu alıp size yanaşması gibi.
You're gonna have to show me where the rest of the money is.
Paranın kalanının nerede olduğu bana göstermek zorundasın.
And she'd show me herass sort of against herwill... because she needed the money.
O da bana kıçını gösterirdi. Kendisine ters gelse de yapacaktı çünkü paraya ihtiyacı vardı.
I put the money in a safe deposit box, but these two guys might be sitting on the bank to see if I show my face, which is why I need you to go in there and get it for me.
Parayı kiralık bir kasaya koydum ama bu adamlar ortaya çıkarsam diye orada bekliyor olabilirler. Bu yüzden oraya gidip parayı benim için alman gerekiyor.
it's a passbook, and it was in my drawer under a lot of socks, and Ariel took it without my permission to show me that she had the money to pay for camp.
Çekmecemde çoraplarımın altındaydı. Ariel, iznim olmadan almış. Kampa ödeyecek parası olduğunu göstermek için.
All the studies show this doesn't have anything to do with whether kids use drugs or not, so it looks to me like this has a lot more to do with the money that's being made for drug testing.
All the studies show this doesn't have anything to do with whether kids use drugs or not, so it looks to me like this has a lot more to do with the money that's being made for drug testing.
First let me show you the power of money.
Önce sana paranın gücünü göstereyim.
Show me the fucking money.
Uçlan o zaman mangırı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]