Silly me tradutor Turco
952 parallel translation
And I, silly me, came here with an open heart, to talk about children.
Ve ben, aptalım, açık bir kalple geldim, çocuklar hakkında konuşmak için.
- How silly of me, hadn't noticed it.
Çok budalayım, fark edemedim.
I was silly enough to believe you when you said you loved me.
Beni sevdiğini söylediğinde sana inanmakla aptallık etmişim.
You'll think me silly, but I sort of fell in love with her.
Aptal olduğumu düşüneceksiniz, ama sanki ona aşık oldum.
Ah, don't be silly. He is stuck on me amusing him, that's all.
Ah, aptallık etme, onu sadece eğlendiriyorum, o kadar.
Silly of me, wasn't it?
Ne kadar aptalım, değil mi?
Silly to lose my temper on account of the little thing you called me.
Bu kadar önemsiz şeyler için sinirlenmek saçmalık.
When they caught me opening those letters, and the judge presented me with six months, or, as the Englísh jockeys say, a dozen fortnights, well, thatjudge asked me a Iot of silly questions, like how many letters Id jimmied et cetera, et cetera, et cetera!
Mektupları açarken yakalandığımda... hakim beni 6 ay veya ingiliz jokeylerin tabiri ile... bir düzine 15 gün hapis cezası ile ödüllendirdi... ve bana kaç tane mektup açtın falan diye... bir sürü saçma sapan şey sordu.
And the law doesn't know that a lot of things that were very important to me silly things, maybe, like a belief in justice and an idea that men were civilized and a feeling of pride that this country of mine was different from all others.
Kanunlar benim için neyin önemli olduğunu bilemez. Aptalca şeyler belki, adalete güvenmek gibi insanlığın uygar olduğunu düşünmek gibi ve bu ülkenin diğerlerinden farklı olduğunu düşünerek gurur duymak gibi.
It just sits there and makes me look silly.
Yerinde öylece duruyor ve beni aptal durumuna düşürüyor.
He followed me around the hotel trying to show me some silly trick with pennies.
Otel etrafında beni izledi penilerle tuhaf bir numara göstermek için.
It's me. lsn't that silly?
Benmişim. Ne aptalca, değil mi?
Oh, how silly of me.
Ne kadar aptalım.
And you're not going to get rid of me with your silly Reno divorce!
Ve benden öyle kolay kurtulamayacaksın o aptal Reno boşanmasıyla!
Of course it will. Silly of me.
Tabii ki de uzayacak, ne aptalım.
I keep thinking and thinking how I came here to soften the king's heart toward my people and how my own silly heart betrayed me.
Sürekli düşünüp duruyorum Kral'ın kalbini, halkıma karşı yumuşatmak için buraya gelişimi ve kendi aptallığımın yüzünden yüreğimin bana ihanet edişini.
Silly of me
Saçmaladım.
Me? Oh, silly.
Ben mi?
Neither did I. I know it sounds silly, dear, but do it for me.
Ben de. Biliyorum, saçma geliyor. Ama benim için yap.
I daresay it was terribly silly of me... ... but once I'd said I had no communication with Hammond... ... I was forced to stick to it.
Sanırım korkunç şekilde saçmaladım ancak bir kere Hammond'la irtibatım olmadığını söyleyince, devam ettirmek zorunda kaldım.
It was very silly of me, but it's an amazing likeness.
Ne aptalım ama müthiş bir benzerlik.
It may be silly of me, of course, but... How exactly are we going to get across the Swiss frontier?
Şapşallığımı mazur gör fakat İsviçre sınırını nasıl geçeceğiz?
- I suppose a pilot could lie down and use auxiliary controls during the dive, but it sounds silly to me.
- Sanïrïm pilot yere yatïp dalïs sïrasïnda yedek kontrolleri kullanabilir, ama saçma geliyor.
It was silly of me to forget.
Unutmam aptallıktı.
That sounds silly to me.
Bu bana aptalca geliyor.
Sheila's brother has some silly notion about me and Sheila.
Sheila'nın ağabeyi, ben ve Sheila hakkında yanılıyor.
- How silly of me.
- Ne kadar aptalım.
- No, to take me to the airport, silly.
- Hayır, beni havaalanına götürmenin.
You're not going to tell me we went through all this trouble for a silly love affair?
Bana kalkıp bu aptal aşk ilişkisindeki yanlışlıkları anlatmayacaksın?
The silly old man won't let me take his place.
Yaşlı inatçı onun yerini almamı istemiyor.
I was thinking about that dame upstairs, and the way she had looked at me... and I wanted to see her again, close... without that silly staircase between us.
Yukarıdaki bayanı ve onun bana bakışını düşünüyordum... Aramızda merdivenler olmadan,.. .. onu daha yakından görme arzusuyla...
It's an idea, a silly idea that's been with me for years.
Yıllardır aklımdan çıkmayan, aptalca bir fikir.
Stop asking me those silly questions
Böyle aptal soruları sormayı bırak.
But it seems rather silly to me, considering I've had some myself.
Fakat bana saçma geliyor. Onları son defa gördüğümü düşünürsek...
Isn't it silly of me?
Benim aptallığım.
You think i'm silly when i call him sir tristan, but to me he's like one of king arthur's knights who took the vow of chivalry to battle against all evildoers, to defend the right,
Ona Sir Tristan dediğimde aptal olduğumu düşündün, ama benim için o, Kral Arthur'un bir şovalyesi. Şovalye yemini etmiş.
That's why we're here. How silly of me.
Kimse bir şeye dokunmasın.
Give me a good old band playing a rousing march, you have all your silly little tweet tweets.
Bana heyecan verici bir marş çalan eski günlerin bandosunu verin... bütün aptalca vik vik eden şeyler sizin olsun.
You'd think I was silly... a big galoot like me spouting poetry.
Bunu çok aptalca bulabilirsin. Benim gibi koca bir adamın şiir okumasını yani.
Well, you told me to go away and squall my silly little songs somewhere else.
Bana, küçük aptal şarkılarımı da yanıma alıp, seni rahat bırakmamı söylediğin geceydi.
I know it sounds silly, but it suddenly dawned on me what it was.
Aptalca geldiğini biliyorum ama ne olduğu birden kafama dank etti.
You'll probably think it very silly of me, Mr. Coombe, but I've decided to take Gull Cottage after all.
Büyük ihtimalle çok aptalca olduğunu düşüneceksiniz Bay Coombe ama Gull Cottage'ı tutmaya karar verdim.
Oh, darling! How silly of me.
Oh, sevgilim, ne kadar aptalım!
You're awful silly to call me all the way from London, just to have your dog talk to me.
Beni köpeğinizle konuşturmak için ta Londra'dan aramanız çok aptalca.
Looks silly to me.
Bence kendilerini rezil ediyorlar.
If you ask me, she's just being silly.
Bana soracak olursan, arkadaşın sadece mızmızlanıyor.
Sometimes, it scares me to watch them. Of course its silly.
Saçma olduğunu biliyorum ama bazen onları izlerken çok korkuyorum.
It may all sound silly to you now, Leona... my spying on them and poking around like that... but something told me I had to find out what was up.
Gizlice onları izlemem ve burnumu bu işe sokmam sana aptalca gelebilir belki Leona ama içimden bir ses orada neler döndüğünü öğreneceğimi söylüyordu.
It's silly of me to say that now.
Bunu şu anda söylemem ne kadar saçma.
Oh, but it's so utterly silly of you to compare me... with those inspired immortals.
Ama beni bu ölümsüz yeteneklerle... karşılaştırmanız son derece saçma.
Well, when you are a duke, you just come and show me your crown, or whatever it's called and then I'll feel awfully silly, won't I?
O zaman dük olduğunda gel ve bana tacını ya da neyin oluyorsa artık onu göster. Ve ben de aptallığıma yanayım, tamam mı?