Slap me tradutor Turco
691 parallel translation
When I did the music halls, my crooner boyfriend used to slap me around because I was more popular
Müzikholde çalışırken, şarkıcı erkek arkadaşım ondan daha meşhur olduğum için beni ulu orta tokatlardı.
Boys I was teaching would slap me on the back.
Öğrencilerim sırtıma vururdu.
- Go ahead. Slap me.
- Haydi bana da tokat atsana.
- You want to slap me. Just do it!
- Bana vurmak istiyorsun, vur o hâlde!
- Ah, you want to slap me around.
- Ha, dayak atacaksın yani.
Don't ever slap me again.
Bir daha sakın bana tokat atmaya kalkma.
I'm sorry, but you slap me so I get back at you... and then I feel bad.
Üzgünüm, ama sen beni tokatladın, ben de intikam aldım... Ama sonra da kötü hissettim.
And he wanted to slap me around, too.
Beni de pataklamaya kalkıştı.
What were you lashing out at when you tried to slap me?
Beni tokatlamaya çalışırken dışarıyı neden?
You wouldn't have the nerve to slap me real hard.
Elime sertçe vurmağa cesaret edemezsin.
Won't you slap me?
Tokat atmayacak mısın?
Not even the commander of the Kwangtung Army ever dared slap me.
Kwangtung Ordusu komutanı bile bana tokat atmaya cesaret edememişti!
Why'd you slap me when I looked at your legs?
Bacaklarına baktığımda neden tokat attın?
In exactly ten seconds I want you to slap me as hard as you can.
On saniye sonra bana bir tokat indirmenizi istiyorum.
The time has come for you to slap me as hard as you can.
Bana okkalı bir tokat atma zamanı geldi.
There was no need to rape me, or to slap me around.
Benim ırzıma geçmene veya popoma vurmana gerek yok.
Why slap me, pray?
- Neden bana vuruyorsun?
Why didn't he slap me?
Doktor bana neden vurmadı?
You think you're such a big shot you can slap me on the back?
Beni yeniden tokatlamanın büyük bir fırsat olduğunu mu sanıyorsun?
Slap me, hug me, but do something! Anything but "suit yourself"!
Tokat at, sarıl, bir şey yap! "Nasıl istersen" deme!
Slap me one, McCormick. Slap me one!
Bana tokat at Mc Cormick.
l- - Slap me! I'll just turn my other cheek!
İşte, sana iğer yanağımı uzatıyorum.
Come on, slap me!
Haydi, tokatla beni.
Now slap me across the face as hard as you can.
Şimdi bana okkalı bir tokat at.
Did you just slap me! ?
Sen bana tokat mı attın!
Why do you slap me?
Ne vuruyorsun ya?
She said she'd slap me if any more came out.
Daha fazla dökülürse bana tokat atacağını söyledi.
- You'd like to slap me now.
- Şimdi bana tokatlamak istiyorsundur.
Slap me!
Beni tokatladığını!
Want me to slap you one?
Tokat yemek mi istiyorsun?
You want me to slap you out of this room?
Seni bu odadan tekme tokat atmamı mı istiyorsun?
Slap me hard!
Sertçe vur hadi.
It's gonna be inconvenient for me if they slap the Kid in the hoosegow.
Kid'i hapse kapatmaları benim için iyi olmaz.
I'm so fed up with her high-hatting me, one of these days I'll slap her face.
Bana ukalalık yapmasından sıkıldım, tokadı basacağım.
Just give me a slap whenever I step out of bounds.
Ölçüyü kaçırırsam, tokatla beni! Bu gereksiz olur.
I'll slap you, if you won't let me go.
Gitmeme izin vermezsen tokat atarım.
Walk up, slap him on the back, and say remember me, I'm the one who left you behind, the one you went to jail for?
Gidip ensesine bir tokat atıp şöyle diyeceğim : "Beni hatırladın mı?" "Seni terkedip gitmiş sonra hapse girmiştin."
It's the system, but... if you ask me, I'd slap those tough kids down before they start any trouble.
Sistem böyle, ama... bana sorarsan, böyle belaları başlatmalarına izin vermeden ben bu sert çocukların hakkından gelirdim.
If you talked to me the way he does I would slap your face.
Onun gibi konuşursan benimle tokadı yersin yüzüne.
Believe me, their attitude hits me like a slap in the face!
Onların bu alaycılığını yüzlerine bir tokat gibi vuracağım!
How would you like me to slap your face for you?
Şu an seni tokatlasam ne yapardım Grogan?
Slap me on the back, I'm choking.
Sırtıma vur.
I'll slap your filthy face if you come near me again, Jack!
Eğer tekrar yanıma yaklaşırsan, senin o pis yüzünü tokatlayacağım, Jack.
The slap she gave me!
Tokadı yedim!
You want me to slap you across the face every time you open your mouth?
Ağzını her açtığında suratına bir tane yapıştırmamı mı istiyorsun?
He back talks me, I slap him across the face.
Karşılık verirse tokadı yapıştırırım.
Let me slap 50 pounds of he-man muscles on you.
Size 25 kilo erkek kası vereyim.
per that gave me a slap?
Bu tokat, bitti mi demek?
and he gave me a slap!
Bana bir tokat patlattı!
Why don't you come out and have a slap-up lunch with me?
Benimle birlikte nefis bir öğle yemeğine ne dersin?
Slap shoes! Do you know, I've always wanted a pair of these, ever since my father took me to the Palladium when I was a kid.
Çocukken babam beni Palladium'a götürdüğünden beridir hep bunlardan bir çift isterdim.