Something's going on tradutor Turco
2,159 parallel translation
I'm sure there's something bigger than that going on.
Olayın sadece bundan ibaret olmadığına eminim.
Come on. Otherwise, I'm going to think it's something I did.
Söylemezsen, benim yüzümden olduğunu düşüneceğim.
Something's going on.
Bir şeyler oluyor.
So when hundreds of people are talking about the same monster, it's a sure bet something's going on.
Yüzlerce insan aynı canavardan bahsediyorsa bir şeylerin olduğu açık.
Sheriff, I can't tell you how long this has been going on, but something's definitely happening now.
Şerif, bunun ne zamandır sürdüğünü bilmiyorum ama şu an bir şey olduğu belli.
I-I know something is going on with you.
Canını sıkan bir şey olduğunu biliyorum.
There's something else going on out here, something that the eye could never capture, but that's as real as the road beneath my feet.
Orada daha başka şeyler de oluyor, gözümüzün asla yakalayamayacağı ama ayaklarımın altındaki yol kadar gerçek olan.
Only by seeing what time usually renders invisible to us can we understand what's really going on, and it's got something to do with what's about to happen here.
Zamanın bizlere görünmez olan şeyleri betimlemesini, sadece bakarak neler olup bittiğini anlayabilir miyiz? Burada ne olduğunu anlamak için bir şey yapmamız gerekiyor.
I think that there's something going on with her and a boy.
Bir çocukla aralarında bir şey var sanırım.
Naomi, something's been going on with me, and I...
Naomi bana bir şeyler oluyor ve ben..
What, you actually think that there's something going on between... me and Bones?
Ne yani, gerçekten Bones'la aramda bir şeyler olabileceğini mi..... düşünüyorsun?
People might think something's going on.
İnsanlar birşeyler dödüğünü düşünebilir.
But something's going on inside,
Ama içeride bir şeyler oluyor ;
Something wonky was going on between them.
Aralarında dengesiz bir ilişki varmış.
Hey, what's going on? Uh, local authorities have got A little something to do here for a few minutes.
Mahalli Polisin yapması gereken bir iş var, birkaç dakika sürer.
There's something going on.
Bir şeyler dönüyor.
Hey, something's going on.
Hey, bir şeyler oluyor.
I mean, he seems really nice and sweet, But there's obviously something else going on with him.
O çok kibar ve tatlı görünüyordu fakat kesinlikle başka tarafları da var.
Something's still going on.
Hâlâ bir işler dönüyor.
What's going on? You guys are gonna try and bang me afterwards or something?
Sonrasında beni düzmeye falan mı çalışacaksınız?
Kevin, there's something going on.
Kevin, birşeyler oluyor.
- There's something going on with Vince.
- Vince ile ilgili bir durum var.
Something's going on with Kevin.
Kevin, bir işe dahil olmuş.
We know something's going on at that farm.
Çiftlikte bir şeyler olduğunu biliyoruz.
But there's something else going on here.
Ama burada başka bir mevzu dönüyor.
- There's definitely something going on, And I think it's age-related.
Bir şeyler olduğu belli ve ben yaşla alakalı olduğunu düşünüyorum.
There's something else going on here.
Dinle. Burada başka bir şey oluyor.
There's something going on with this cake.
Bu pastada bir şeyler var.
If there's something else going on that I should know about... Something that would help me, now would be a good time.
Eğer bana yardımı dokunacak bilmem gereken bir şeyler varsa şu an söylemek için iyi bir zaman.
Shawn, if something illegal is going on, Then it's our duty to call Lassiter
Shawn, burada illegal bir şey varsa görevimiz, Lassiter'ı çağırmak ve vurulmasına izin vermek.
Something's going on, Sam.
Bir şeyler dönüyor Sam.
There was no heartbeat, no pulse, no brain activity, but something... some process was still going on in their bodies.
Kalp atışı, nabız ve beyin aktivitesi yoktu. Ama vücutlarında hala bir şeyler oluyordu.
Guys, watch your back, something's going on down here.
Çocuklar, gözünüzü dört açın, burada bir şeyler oluyor.
- There's something going on.
Bir şeyler oluyor.
No point sitting at home when there's finally something fun going on!
Sonunda eğlenceli bir şeyler olurken evde oturmanın anlamı yok!
We are the product of numerous daily interactions, and the quest to understand the essence of who we are has revealed something fascinating going on inside our heads, something none of us are ever aware of.
Sayısız günlük etkileşimlerimizin ürünüyüz ve kim olduğumuzun özünü anlama yolculuğumuz kafamızın içinde gerçekleşmekte olan muazzam bir şeyi hiçbirimizin farkında olmadığı bir şeyi ortaya çıkardı.
My instincts tell me that there's something going on with those people.
İçgüdülerim bana onların bir şeyler çevirdiğini söylüyor.
Boss, there's something going on.
Patron, bir şeyler oluyor.
I always have beer, but, frankly, I don't want my son to think that there's something going on here.
Her zaman biram olur ama açıkçası oğlumun burada başka bir şeyler olduğunu düşünmesini istemiyorum
We're going on this romantic trip to Monaco, and he's gonna know that something's wrong.
Monaco'ya romantik bir geziye çıkacağız ve bir şeylerin ters gittiğini anlayacak. Evet.
She keeps thinking that this... condition that she has is connected to something, something that's going on here, and the sooner she can get to the bottom of it, the sooner everything will go back to normal.
Durumunun bir şeyle bağlantılı olduğunu bununda burada kalmakla ilgili olduğunu bunu anladığı an her şeyin normale döneceğini söyledi.
Something's going on. I don't understand why this is happening.
Bir şeyler dönüyor ama neden böyle olduğunu anlayamıyorum.
Something's going on here, because no man would pick out those window treatments by himself.
Burada bir şeyler dönüyor, çünkü hiçbir erkek şu pencere tasarımlarını tek başına seçemez.
So something is going on in Enceladus, and it's active, and we want to know why.
Dolayısı ille enceladus'da birşeyler oluyor,
We must find something that will tell us what's going on inside his head... before it's too late.
Onu harekete geçiren nedir? Çok geç olmadan önce, bize onun neler planladığını söyleyecek bir şeyler bulmamız gerek.
There's something else going on here.
Burada bir şeyler ters gidiyor.
But I know he's got something going on.
Ama onun bir iş çevirdiğini biliyorum.
Don't you guys think something weird's going on?
Garip bir şeylerin döndüğünü düşünmüyor musunuz çocuklar?
Something's going on.
Bir şeyler olmalı.
Look, if you guys think there's something going on between us, you couldn't be more wrong, okay?
Bakın, aramızda bir şey olduğunu sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz, tamam mı?
Something weird's going on.
Burada garip işler dönüyor.
something's going on here 26
going once 140
going on 106
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
going once 140
going on 106
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23