English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stab me

Stab me tradutor Turco

538 parallel translation
I'm not gonna lay around waiting for him to come stab me in the back.
Arkamdan bıçaklamasını bekleyerek gezinmeyeceğim.
Stab me if it's flattery.
Eğer bu komplimansa vur beni.
I keep one eye open when I sleep, because she's gonna stab me in my bed.
Beni yatağımda bıçaklayacağı için, tek gözüm açık uyuyorum ben.
The point is, in a few moments... someone is going to stab me in the back, with this.
Birazdan birisi beni bununla sırtımdan bıçaklayacak.
Then one day you'll stab me in the back?
Sonra bir gün beni sırtımdan vurasın diye mi?
Stab me instead.
Onun yerine beni bıçaklayın.
Sprinkle me with parmigian, stab me with a breadstick.
Beni parmesanla yıka. Ekmekle bıçakla.
You didn't have to stab me.
Beni bıçaklamana gerek yoktu.
If I give in to those feelings, someday, someone will stab me in the back.
Eğer o duyguyu dizginlemezsem, bir gün, birisi beni arkamdan bıçaklar.
You stab me in the back the first chance you get.
Bulduğun ilk fırsatta beni sırtımdan mı vuruyorsun?
If it suited him, Aschenbach would stab me in the back.
İşine gelseydi, Aschenbach beni sırtımdan bıçaklardı.
And now when I need you, you stab me in the back.
Şimdi sana ihtiyacım olduğu anda beni sırtımdan vuruyorsun.
You going to stab me?
Beni bıçaklayacak mısın?
Stab me!
Bıçakla beni!
Don't stab me like everyone else.
Sen de öldürme beni!
- Now stab me.
- Şimdi beni bıçakla.
Stab me.
Bıçakla.
A bitch tried to stab me and somebody blew up my Porsche.
Bir fahişe, tuvalette beni delmeye çalıştı ve birisi Porsche'mi havaya uçurdu.
You can stab me with knives. You can beat me with clubs.
Peg, beni bıçaklarla yaralayabilir, Sopalarla dövebilir,
I am a human being. If you stab me with a shiv, I bleed just like the next guy.
Bıçak saplarsan benim de herkes gibi kanım akar.
Then I got the better of him in a piece of business, and he tried to stab me in the back.
Sonra bir işte ona üstün geldim, o da beni sırtımdan bıçaklamaya kalktı.
You'd be crazy to stab me...
Beni bıçaklayacaksan kafadan kontak olmalısın.
You're gonna send these two, and they're gonna... stab me in a crowded Italian restaurant, garrote me in my sleep?
Beni o iki moron adamınla gönderip uyurken arkamdan mı bıçaklayacaksın?
She'll stab me with a scream, but she is a whore!
Çığlığıyla beni vuracak ama o bir kaltak!
They'll stab me.
Büyükler cezamı kesti. Şişleyecekler beni.
Do you have to stab me in the back?
Beni sırtımdan bıçaklamak zorunda mısın?
Come at me with what you will, shoot me, stab me, kill me a hundred ways and still I fight on.
İstediğin gibi saldır bana vur beni, bıçakla, yüzlerce kez öldür yine de dövüşe devam ederim.
You mean he didn't say he was going to stab me with a knife at 4 : 15 p. m.
Saat 16 : 14 beni, bıçakla tehdit etmediğini mi, söylemeye çalışıyorsun?
If you continue to stab me, I'll tell Father that you sneaked out to steal bird's eggs.
Eğer buna devam edersen, babama çaldığın yumurtaları söylerim.
What if I let you stab me once instead?
Bir kez bana batırmana izin versem?
Stab him through me!
Bıçakla onu, benim üzerimden onu bıçakla!
Stab him through me!
Benim üzerimden onu bıçakla!
Believe me, my dear Alec... Fiedler... is the acolyte who one day will stab the high priest in the back.
İnan bana sevgili dostum Alec Fiedler bir gün başrahibi sırtından bıçaklayacak olan rahip yardımcısıdır.
If the French police had not helped seek out the Communists, not to mention all the other patriots, the Germans would have made a stab in the dark, but they could never have hit as hard as they hit the French Resistance. Is that you? Bring me the latest police reports.
Fransız polisi komünistleri arayıp bulmada yardım etmemiş olsaydı diğer vatanseverlerinin adını bile anmıyorum Almanlar karanlıkta uğraşıp dururlardı.
Just don't stab me in the back
otur lütfen
Let me off, or I'll stab you with my sword, witches!
İndir beni yoksa bu cadılara kılıcım saplayacağım.
He wants me to stab him.
Onu bununla hançerlememi istiyor.
You must let me stab you twice
Seni 2 kere kesmeme müsade edeceksin!
Tell me, Matthew, where did you stab her?
Söylesene Matthew, onu neresinden bıçakladın?
She told me to stab him with it.
O herifi bununla öldürmeliymişim.
How about letting me stab you then?
Sana da yara açmamıza ne dersin?
Let me take a wild stab at that.
Dur da çılgınca bir tahminde bulunayım.
You want me to stab him?
Deli misin sen?
You and that other dummy better start getting more personally involved in your work or I'm gonna stab you through the heart with a fucking pencil, do you understand me?
Sen ve diğer ahmak işinize daha sıkı sarılın yoksa sizi kalbinizden kalemle şişlerim.
You want me to sharpen it and have him stab the food?
Sivrilteyim de yemeğini çubuk saplayarak mı yesin?
You'll have to excuse me, the chef just tried to stab Jerry.
İzninizle. Aşçıbaşı Jerry'ye bıçak çekmiş!
If that ogre dude pulled that crap on me I'd stab him!
Eğer o dev bana böyle bir numara yapsaydı... -... onu bıçaklardım! - Bekle.
Give me a big old stab wound to poke around in, then I'm happy.
Şöyle inceleyeceğim birini verin ki bana, mutlu olayım.
You mother told me all about One Stab.
Anneniz bana Bıçak Yarası'ndan bahsetti.
Let me take a stab at this one.
Bir düşünelim bakalım.
I'm just curious why you haven't taken a stab at me.
Neden bana saldırmadığını merak ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]