Still me tradutor Turco
15,724 parallel translation
And I'm still me.
Ben de hâlâ aynıyım.
Just know I know there's something you're still not telling me.
Sadece bana hala söylemediğin bir şeyler olduğunu biliyorum.
Still, even my late wife... She came to me in a dream last night, - told me, "it ain't right."
- Yine de rahmetli eşim bile dün gece rüyama geldi ve bu doğru değil dedi.
Okay, just give me the bags. They're... they're still good.
Paketleri ver sen sadece bana.
You know, Kevin... You know, he still hasn't called me back yet.
Kevin'i biliyorsun hala beni aramadı.
And then when I was released, he still tried to turn her against me, saying that I was unstable, and... he just wanted me out of the way, but thankfully, she knew it, and that is why she left him.
Taburcu edildiğimde onu bana karşı mevkii etmeye çalıştı. Güvenilmez olduğumu söyledi ve... Benim aradan çekilmemi istedi ama neyse ki annem anladı ve bu yüzden onu terk etti.
And I got a new number, uh, so you... you won't be able to reach me at the old one, but you... you and I can still talk.
Numaramı değiştirdim. Eski numaradan ulaşamazsın bana ama hâlâ konuşabiliriz.
Look, if you want to ease your guilty conscience, that's your business, but he's still the same son of a bitch he was when you all wanted me to put him down.
Eğer vicdan azabını hafifletmek istiyorsan bu senin sorunun ama o hala benden durdurmamı istediğiniz aynı orospu çocuğu.
Since I told you I had a love child that I didn't really have, or since you told me that you're still in love with- -
Sana aslında sahip olmadığım gayri meşru çocuğum olduğunu söylediğimde mi yoksa hala onunla aşık olduğunu söylediğinde...
Get away from me while you still can.
- Hala fırsatın varken benden uzaklaş.
Still wild about me, Pussy?
Hala benim için deliriyor musun kedicik?
The Secret Service still won't let me.
İstihbarat Servisi görmeme izin vermiyor.
All are surprised to see me still alive.
hayatta beni görünce hepsi şaşırıyorlar.
I was still a young woman when Savage left me a widow.
Savage beni dul bıraktığında henüz genç bir kadındım.
You still have scars to remember me by, I hope.
Beni hatırlayacağın yaralar hala duruyordur, umarım.
Still want to kill me?
Hala beni öldürmek istiyor musun?
I'm still your friend... if you'll let me be.
Ben hâlâ senin arkadaşınım. Tabii olmama izin verirsen.
All right, you've been using this war as an excuse since the day I met you, and you still haven't told me a goddamn thing about it.
Seninle tanıştığımız günden beri bu savaşı bahane olarak kullanıyorsun ve hala bununla ilgili hiçbir şey söylemedin.
Do you still want me?
Beni hâlâ istiyor musun?
Ramses's men inform me that you still refuse to speak, to reveal your name or why you tried to kill me.
Ramses'in adamları adını ve beni neden öldürmeye çalıştığını söylemek istemediğini ilettiler.
And it still keeps me up at night.
Hâlâ geceleri uykum kaçıyor.
You know, I still don't understand. Why is it my own agent would want to blackmail me?
Hâlâ anlayamıyorum, neden kendi menajerim bana şantaj yapmak istesin?
But I still don't understand why you need me on this case.
Ama bu vakada neden bana ihtiyaç duyduğunu hâlâ anlamadım.
It was written by Le... it was written by Lester Grimes in 1962 while he was still under contract with me.
Lester... Lester Grimes tarafından 1962'de yazılmış bu sırada da hala benimle kontratı varmış.
I can call you when... when I'm in Echo Park and I know that Gary is definitely still behind me?
Ben de seni şeydeyken arayabilirim... Echo Park'tayken ve Gary'nin kesinlikle hala arkamda olduğunu bilirim.
If Gary is still following me, can Lieutenant Cooper just, like, shoot first and ask questions later?
Gary hala beni takip ediyorsa, Komiser Cooper önce onu vurup soruları sonra sorsa olur mu?
Invitations still not ready, despite what you promised me.
Davetiyeler, bana verdiğin söze rağmen hala hazır değil.
Oh, god, my back. It's still killing me.
Tanrım, sırtım.
Luckily, he still remembers me.
Neyse ki, O hala beni hatırlıyor.
You still haven't told me who you're workin'for.
Kim için çalıştığını hala söylemedin.
You're not still debating letting me into your club, are you? Hey, I invited you.
Hâlâ beni kulübüne almaya karar vermeye çalışmıyorsun değil mi?
- I'm sorry, I guess I thought you were still considering Yale for the fall with me.
Kusura bakma. Bana uyum sağlamak için hâlâ Yale'i değerlendirdiğini sanıyordum.
And then you chased it into shallow waters, leaving you out of position for the rescue, forcing me to fire on that boat when we still didn't know if our people were on it.
Sonra da onu sığ sulara kadar takip ettin. Kurtarma mevkiinizi terk ettin. Beni o tekneye ateş etmek zorunda bıraktın.
So, he does still have a plan for me after all.
Yani... Her şeye rağmen hâlâ benim için bir planı var.
You were delivered from my body but still part of me.
Bedenimden çıktın ama hâlâ benim bir parçamsın.
He still needs me.
Bana hâlâ ihtiyacı var.
Even if the Master is keeping him alive just to get to me, I could still get him back.
Efendi sadece bana ulaşmak için bile onu hayatta tutuyorsa, onu hâlâ geri alabilirim.
- Mr. Fet, this is me happy but we still have work to do.
- Bay Fet, bu mutlu hâlim ama hâlâ yapacak işlerimiz var.
You still love me and I still love you.
Hâlâ beni seviyorsun ben de seni.
That young man still surprises me sometimes.
Bazen genç adam beni şaşırtıyor.
But still, since you returned to the city, you've made no effort to see me.
Ama yine de şehre döndüğünden beri beni görmeye çabalamadın bile.
Despite all his failings, he's still the greatest man in the world to me.
Tüm başarısızlıklarına rağmen o, benim için hala dünyadaki en yüce adam.
Inside, however, I'm still just me.
Yine de içimdeki yine benim.
I just want to know... What you said to me then... is it still true?
Senden sadece bana o zaman söylediğin şeyin hâlâ doğru olup olmadığını bilmek istiyorum.
You know you're the only one who still calls me that?
Bana hâlâ böyle seslenen tek kişi olduğunu biliyor musun?
Wow, I just saved your ass, and you still don't trust me.
Vay canına, ben sadece kıçını kurtardım, sen hala
Still pissed at me, huh?
Hala bana kızgınsın demek.
People close to me get hurt, and it's been going on a long time, and I think it might still be going on.
Uzun zamandır böyle oluyor ve böyle de olmaya devam edecek bence.
I still think of myself as a 20-year-old buck, and then I look at myself in the mirror, and I don't recognize that old fart staring back at me.
Kendimi hâlâ yirmilik bir delikanlı gibi görürken aynağa baktığımda karşımdaki moruğu tanıyamıyorum.
Them Union boys gonna be home soon enough, but I'll still be right here, and plenty of men just like me.
Birlik askerleri çok geçmeden evlerinin yolunu tutmuş olacaklar. Ancak ben ve benim gibi pek çok adam hâlâ burada olacak.
And the only reason your father's still alive... Is to get me your speed.
Babanın hala hayatta olmasının tek sebebiyse bana senin hızını getirmesi.