Tell you one thing tradutor Turco
1,512 parallel translation
Ill tell you one thing, meeting them explains a lot about you.
Sana birşey söyleyeyim, onlarla tanışmam sayesinde hakkında çok şey öğrendim.
Huo-tu, I have to tell you one thing.
Huo-tu beni dinle.
But I'll tell you one thing, they're very heavily armed.
Ama haberin olsun, hepsi ağır silahlı.
I'll tell you one thing.
Bir şey diyeyim.
I tell you one thing- -
Sana bir şey söyleyeceğim...
They tell you one thing then they get you and they change their minds. It's....
Sana bir şey söylüyorlar seni elde edip sonrada fikirlerini değiştiriyorlar...
I ain't with you. I'll tell you one thing.
Sana katılmıyorum.Sana tek bir şey söyleyeceğim.
Look, I'll tell you one thing.
Sana bir şey söyleyeceğim.
I'll tell you one thing... this time he's not gonna mess me up.
Sana bir şey söyleyeyim mi? Bu defa planlarımı bozamayacak... Hıhı.
I just want to tell you one thing.
Tek bir şey söylemek istiyorum.
I'll tell you one thing, if this guy kills again... we'll see a community uproar out there like nothing we've seen.
Sana birşey söyleyeceğim, eğer bu adam bir daha öldürürse... burada daha önce hiç görmediğimiz, bir topluluk gürültüsü duyacağız.
But I'll tell you one thing.
Ama sana birşey söyleyeyim.
I can tell you one thing. Jack Bristow was a fool.
Bir tek şey söyleyebilirim Jack Bristow aptalın tekiydi.
But I can tell you one thing it will certainly accomplish.
Bunun ona neye mal olacağını söyleyeyim :
I'll tell you one thing, Sub-Commander... if anything happens to Porthos
Sana bişey söyliycem yardımcı Komutan, eğer Porthos'a bişey olursa...
I'll tell you one thing- - just in case seeing you riles him all up, I'm gonna have someone else take me there next Saturday.
Pekâlâ, ama yine de seni görmek onu sinirlendiriyorsa diye gelecek cumartesi randevuya başkasıyla gideceğim.
I'll tell you one thing : You can't be high on scag and have children.
Yalnız söyleyeyim, hem eroin kullanıp hem de çocuk yapamazsın.
I'll tell you one thing. I've blown my nose for the last time in this house!
İnan bana, bu evde bir daha hiç burnumu silmeyeceğim.
Like all labels, they tell you one thing and one thing only.
Bütün etiketler gibi, sadece ve sadece bir tek şeyi anlatıyorlar.
Tell you one thing, I like your hair very much and your eyes like that of a horse
Sana bir şey söyleyeceğim, saçına bayıldım ve üstelik tıpkı bir at gibi gözlerin var.
I see your guy taking us to the fucking... cleaners, and I'll tell you one thing.
Adamının orada tüm paramızı aldığını görüyorum. Şundan emin...
Every month you work for me I'll tell you one thing about her. That's my final offer.
Çalıştığın her ay için onun hakkında bir bilgi veririm.
But I'll tell you one thing, I've been doing this... job long enough to know that the truth usually arrives in a dead simple package.
Ama tek şey söyleyeceğim. Gerçeği öğrenene dek görevimi yapacağım. Genelde gerçek küçük basit bir paket içinde gelir.
I'll tell you one thing :
Sana bir tek şey söyleyeceğim :
I'll tell you one thing though.
Sana bir şey söyleyim.
The one thing I can tell you, you lost a lot of fan base... with this conviction thing.
Ama bu durumundan dolayı çok fazla hayran kaybettin.
One thing I can tell you for sure... life in prison hasn't changed the Iceman's fighting style,
Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki hapishanede geçirdiği günler Iceman'in formundan hiçbir şey götürmemiş.
- There's one thing I didn't tell you guys
- Wouuu! Size söylemediğim bir şey var beyler.
And let me tell you about one more thing to ease your conscience... the bachelor party.
Ve bekarlığa veda partisiyle ilgili vicdanını rahatlatacak bir şey daha söyleyeyim sana.
There's one thing I love, but I can't tell you
Bayıldığım bir şey var, ama sana anlatamam.
[Merrill] One thing they did not tell us, that boat can come up under you very quickly.
Bize söylemedikleri şey teknenin altınıza hızla yanaşabileceğiydi.
, there is only one thing I want you to tell me.
Bana sadece bir tek şey söylemeni istiyorum.
And I just have one thing to tell you
Ve sana söylemem gereken bir şey var.
And I just have one thing to tell you
Sana söylemem gereken bir şey var.
Rohit, we've told each other about everything... except one thing... that you perhaps forgot to ask... and I forgot to tell you
Rohit, birbirimize her konuyu anlattık. Bir şey hariç. Belki sen sormayı, ben de söylemeyi unuttum.
There's one thing I've been trying to tell you for a while
Sana bir süredir söylemek istediğim bir şey var.
I tell you one more thing.
Ben de sana bir daha bir şey anlatmam.
Show me one thing in a book ask me if it's imagination or invention and i'll tell you every time, let's see you prove me wrong.
Fritz mutfakta en iyi yaptığı şeyi yaparak vakit geçirdi.
You know the one thing they don't tell you about doing community service?
Kamu hizmetinde söylemedikleri tek şey ne biliyor musun?
- Tell me one thing you know. - l know I wanted you there.
- O zaman bana bildiğin bir şey söyle.
Now, I have to tell you all one other thing and I apologize in advance for the inconvenience
Şimdi, hepinize bir başka şeyi anlatmak istiyorum... ve verdiğimiz rahatsızlık için şimdiden özür dilerim.
Oh, well, but there's one more thing that I forgot to tell you.
Ama söylemeyi unuttuğum bir şey daha var.
Excuse me. But I'll tell you guys one thing. The Johnson Beagles are about to have the best dinner of their lives.
Johnson'ların köpekleri hayatlarının en iyi yemeğini yiyecekler!
tell me one thing. Did you and David decide to buy that wall before or after we spoke?
O duvarı yaptırmaya biz konuşmadan önce mi sonra mı karar verdiniz?
The most important thing in sex is to talk with one another. If you want to try a particular Posture - - tell your partner
Sekste en önemli şey diyalogtur.Hangi poziyonu istediğinizi parnerize söyleyin.
But he couldn't control my mother. I can tell you one thing.
Size şunu söyleyebilirim, annem de onu asla sevmedi.
I tell you do one thing, you do another.
Şehirdeki bütün editörler şu an burada.
And I'll tell you what you are constantly aware, if you make one such thing as a wrong move, you're history.
Sizin de çok iyi bildiğiniz bir şeyi söyleyeceğim, eğer hayatınızda buna benzer tek bir hata yaparsanız, tarih olur gidersiniz. Hop.
Now I am going to tell you one more thing.
Şimdi sana bir şey daha söyleyeceğim.
- No, tell me one thing about you.
- Hayır, kendi hakkında bir şey söyle.
- Then tell me tell me one thing in your life beyond a shadow of a doubt that you really believe
- Söyle o zaman... Bana, hayatında gerçekten inandığın, bir şüphenin gölgesi olmaktan çıkmış tek bir şey söyle.
tell your friends 43
tell you what 1493
tell you later 17
tell you the truth 113
tell you something 33
tell you what i'll do 18
tell you 69
one thing at a time 106
one thing led to another 80
one thing 290
tell you what 1493
tell you later 17
tell you the truth 113
tell you something 33
tell you what i'll do 18
tell you 69
one thing at a time 106
one thing led to another 80
one thing 290
one thing leads to another 21
one thing i do know 17
one thing is for sure 16
one thing is certain 34
one thing's for certain 21
one thing's for sure 81
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
one thing i do know 17
one thing is for sure 16
one thing is certain 34
one thing's for certain 21
one thing's for sure 81
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me something 611
tell me something about yourself 16
tell me why 196
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me that you love me 17
tell me your name 121
tell me the truth 559
tell me something 611