That sounds great tradutor Turco
971 parallel translation
Oh, that sounds great.
Harika.
Hey, that sounds great.
Ona söylerim.
That sounds great.
Ne kadar hoş olur.
That sounds great.
Bu harika oIur.
- That sounds great.
- Harika olur.
Yeah, that sounds great.
Evet, kulağa hoş geliyor.
That sounds great.
Harika olur.
That sounds great, Billy.
Kulağa harika geliyor Billy.
That sounds great.
Bu harika.
That sounds great.
Çok iyi olur.
- That sounds great.
İyiymiş. - Evet.
- Part of that sounds great!
- Bu kulağa hoş geliyor!
Hey, Mac, that sounds great, okay?
Mac, bu harikaydı.
- That sounds great!
- Kulağa harika geliyor!
That sounds great.
Kulağa harika geliyor.
That sounds great.
Harika bir parça.
Wow. That sounds great.
Kulağa hoş geliyor.
Yeah, that sounds great, ok.
Evet bu harika olur. Yarım saat iyi mi?
That sounds great for you, but what are you gonna do for me?
Bu senin için harika görünüyor ama benim için ne yapacaksın?
That sounds great.
Harika.
That sounds great too.
Bu da kulağa çok hoş geliyor.
That sounds great.
Yedi harika.
Bobby, that sounds great.
- Evet. Kulağa çok hoş geliyor.
That sounds great, but can't we have dinner in the city, me and you alone sometime?
İyi olur, ama bir akşam yemeğe çıkabilir miyiz acaba, ikimiz, baş başa?
That sounds great.
Harika geliyor.
hey, that sounds great.
Hey, bu iyi.
Oh, that sounds great.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds great.
Bu çok iyi bir fikir.
That sounds great but he's got me working all day Sunday too.
Harika görünüyor ama tüm Pazar günü de çalışmam gerekiyor.
That sounds great. Huh?
Hayırı cevap olarak kabul etmiyorum.
Bud, that sounds great.
Bud, kulağa harika geliyor.
Oh, that sounds great.
Oh, çok iyi olur.
- That sounds great.
- Kulağa harika geliyor.
- That sounds great.
Kulağa hoş geliyor.
[Heinrich] That all sounds great, but...
Çok iyiymiş, ama...
- Well, that sounds like a great idea.
- Harika bir fikre benziyor.
That sounds very exciting, coming from the great Noel Wheaton.
Bu sözleri koskoca Noel Wheaton'dan duymak çok heyecan verici.
That sounds really great.
Kulağa gerçekten hoş geliyor.
That sounds great.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds like a great idea, Travis.
Bence bu çok iyi bir fikir.
Now that sounds like a great idea!
Bu harika bir fikir!
That sounds pretty great.
Kulağa çok hoş geliyor.
Excuse me, I know that all sounds great, but the fact is David has to go on living, and he can't do that in an institution.
Afedersiniz, Biliyorum ki herşey harika görünüyor, ama gerçek şu ki David yaşamaya devam etmek zorunda, ve o bunu bir enstitüde yapamaz.
That sounds like a great idea.
Harika bir fikre benziyor.
Yeah, well, it sounds great, Mitch, but you know I can't afford that.
Evet, öyle, kulağa hoş geliyor Mitch ama bunu karşılayamayacağımı biliyorsun.
That sounds like a great plan. There's just one problem.
Planın kulağa hoş geliyor ama bir problemimiz var.
- Oh, that sounds so great.
- Kulağa güzel geliyor.
I tell ya, that sounds great, actually.
- Aslında harika olurdu.
That sounds, yes, great.
- Harika. Evet, çok iyi olur.
-... Gilligan. - That sounds so great, man.
Bütün sabahı kafamız güzel, Galligan's Island seyrediyoruz.
Yeah, that sounds cool. Great.
- Orada yatıyorum.
that sounds good 394
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds 138
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53
that sounds interesting 35
that sounds fun 130
that sounds nice 140
that sounds 138
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds good to me 27
that sounds perfect 47
that sounds awesome 53
that sounds interesting 35